Hava, öyle derin ki küfreder gibi yeryüzüne,
Her şey ama her şey senin seveceğin kasvette
En sevdiğin renk nedir diye sorardın, beyaz derdim
Beyaz renk değildir ki derdin, o zaman mavi derdim
Güzel bir elbise aldım sana mavinin efendisi
Güzel bir iki söz karaladım dudaklarımdan arta kalan,
Ben hep buradayım derdin sen yoksun
Senin derdini bilmek için sadece derdim
Işıkları kapattım,
Bir iki söz daha karaladım
Işık kurallarını yıktı,
Mum buna isyan etti
Işık kırıldı, kalemi yıktı
söz buna isyan etti
Işık kalktı berfine vurdu
Şiir buna hayran kaldı
Ayaz adında bir kuş bulundu üç gün sonra kaybolan
Teninde cinayet, lehime kavuştu
Lehim, aleyhinde gizli bir suçtu
Gizli bir örgüt gibi aşk,
Zenan dağında kendini astı
Mecnun bir şiir yazdı,
Leyla, yer yüzüne ulaştı
O güzel bir kadındır dedim gelinlik de giyecek elbette
Beyaz renk değildir ki derdin o zaman mavi derdim ben.
Yahya adında bir terzi parmaklarını kanattı,
Münevver adında bir kadın ağıta bulandı
Kan, kan ne güzel kanıyor dimi kırmızı derdim ben
Beni kan tutar derdin sen,
Kanarken seni tutmak isterdim müstehzi dudaklarından
Ama hiç düşünmedim
Ben senin tenindeki süt beyazlığını sevdim
Beyaz bir renk değildir ki derdin sen
Gülersen,inciler sakınır kendini dudaklarından
Sevgili nüshalar, sevimsiz üsluplar
Kapılar,evet evet kapılar kulplu kutular
Açılacak elbette, acılır da kurtulur değil mi derdin sen…
Benim düştüğüm şeyin kulpu yoktu sevgilim
Ben sana yakışıklı veda sözleri yazardım,
Beyaz bir kağıdı tuzlu suya bulardım
Beyaz bir kağıdı hüzünlü bir şarkıya bulardım
Beyaz bir kağıdı, hüzünlü bir renge boyardım
Beyaz bir renk değildir ki derdin sen
Oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim,
Belki de rengi olmadığı için adı kefendir k’efenin
Kayıt Tarihi : 22.8.2012 04:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!