Seslenirim adını
Bilen tanıyan var mı diye
Esmer bir gecesin koynunda
Ne sesim duyulur
Nede tanıyan olur seni
Gidişin bir tek bana mı emanetti
Bir tek bana mı sundun kayıplığını
Sihirli sözcükler arıyorum
Kahve fallarında yalanlar
Öldü ama gelecek diye
Bu isyan
Bir tek şiirlerimin nabzında atıyor
Fotoğraftaki mahsup duruşun
Bir tek o anlar beni
Koca gözlü dev bir şehirdi İstanbul
İnsanlar uyanınca sığamazdı
Sığdıramazdı bu şehir kendine
Oysa rüzgârda kan
Ve barut kokusu
Mavi gecede
Benim dışımda
Gözleri uzakta kaç kişi vardı
Kıvrılan
Kırılan bir yol yolculuğun geliyor aklıma
Barış bir çömlekte gizli
Önce ben bulmalıyım derdin
Söyle şimdi nereye sığdıra bilirim yokluğunu
Savaşa tanıklık ederken
Hep çocukların gözlerindeki yaşları sildin
Mavi hüzün
Bir tek fotoğraf makinenin deklanşöründe gizli
Sevgin yaradır
O son gülüşünle
Seni öldüren ülkenin ibadeti
Yağmurları sürüklüyor ardından
Mavi geceye
İran’dan İstanbul’a ulaşan kan ve barut kokusu
Güney sokakları kanlı bir leke
İki dirhem çekirdek yarası
Bir söz
Bir de derin bir sancı duyulur uzaklardan
Baharın kollarında
Boynu bükük ŞİLAN’lar düşüşü yaşar
ARAS’ın hırçın kızı
Dimdik sımsıcak
Baharla vedalaşırken
İçli bir keder gibi damlıyor yağmur
Kayıt Tarihi : 14.12.2006 19:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hüzün...
selam ve saygıyla
sevgiyle
TÜM YORUMLAR (2)