-Bu Suskunluğun Denizine-
gün gözlerinde uyanan bir deniz
parıldayan sımsıcak güneş ışıltısı
gecelerden süzdüğüm ay ışığı
yıldızlardan kaçırdığım parıltısı
bir dağ başı susuz kaldığım
kızıl güneşlerin doğduğu
yamacında çoban çeşmesi
acıları sağan bir ülkedir kaynağında
susuzluğumda ağzımı dayadığımda
deryalarca daldığım doymadığım
kana kana doyumsuzluğumla
içim yangın sevdaya
diner mi bu ateş bu sensizlik
bu Afrika tenli geceler
yokluğunda kanarken içten içe
yanarken bir bende bir sen
eser dağ başında sevda rüzgarı
eteğinde o yalnız ve dirençle bir başına
az suyla ayakta kalmaya dayanıklı
kökleri toprağın çorak kara bağrında
dertlerin sığınağı bir meşe ağacı
hep acı çektiğimizden midir
yoksa biz hüznü çok mu sevdikte
sevinçlerin farkına varamadık ne
küskün açan bir gündü başları eğik güne bakanlarda
ayrılıklarda içimizin yangınında onca kırıklıklarla
gözlerimizin sessiz akan bir nehir gibi ağlamalarında
umutları suya düşen bir yapraktı sevgiliyi yitirmek aşkta
geceyi sınırları aşan el salla ötelerden buraya
ülkem, sen kokusunda al bir mendil olsun elinde
kavgada yarım kalsan da yaşanacaklar adına
mavi bir gün çizelim bu suskunluğun denizine
Vedat Koparan 18.08.2005
Vedat KoparanKayıt Tarihi : 20.8.2005 06:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!