Kendinden emin düşlerin vardı sahil karanlığında ağlarken kalabalık sessizliğine,
Hiç uyanmak istemediğin sevgilerin peşinden koştun kimsesiz zaman aralıklarında,
Çektiğin acılar sebep oldu kendini kendi içine saklamana,
Aslında ne kadar masumcaydı istediklerin bir sevgilinin eline, tenine ve gözlerine dokunmak,
Ama gittiler her zaman en iyi yaptıkları şey gibi gittiler,
Ve sen hep mavi bir düş sakladın en derinine,
Hırçın görselliğinle korumak isterken kendini gözyaşı baharları açtı için,
Sessizce ağlamayı sevdin, konuşurmuşçasına susmayı, beklemeyi sevdin birde,
Belki bir gün döner gelir diye beklemeyi…
Sen beklerken değil de beklemediğin anlarda döndü içini kanatanlar,
Her döndüklerinde biraz daha sen götürdüler gittikleri şehirlere,
Ve sen her geçen gün biraz daha azaldın tükenirken umutların,
Sana yardan kalan en büyük miras biraz ihanet biraz da sebepsiz bekleyiş oldu,
Boş verdin sonra ne hali varsa görsündü aslında bu bırakış,
Yabancı bir şehrin pervazına açarken gözlerini, yeni düşlerin vardı cebinde gözyaşlarınla ıslattığın,
Belki bir gün diner bu yaşlı topraklardaki hüznüm diye bekledin…
Belki de bir martının hüzünlü çığlığındaki lirik bir şarkıydı içinde biriktirdiklerin,
Seni tanıyanlar,tanımazken ruhunu bir cellâtta emanet ettiler benliğini,
Biraz ukala biraz küstah durdun artık pencerelerden el sallayanlara,
Bir örtüyle defnettiğin aşk’ı kaybettin,
Yıllar yıllar sonra sende bedellenen hüzünler el ele tutuşup koşarken kardan matemlere
Sen yine sustun aslında susmaktı mavi bir düşe sakladığın…
Sen konuşmadan sevdin hayatına girenleri çünkü içlerini dinlemeyi öğrendin pusuda beklerken ayrılık..
Kaçamaktan yoruldun sinsi giyotinler çalışırken mahzun gökkuşaklarında,
Sen kendinden kaçıyordun da anlatamıyordun her şeyi alfabetik bilen küstahlara,
Her kaçışında biraz daha sen oluyordu yanında kalanlar ve döküyordun taşıdıklarını,
Asil mevsimler bekledin ama fazlasını istemedin sadece kendin kadar olmalıydı asalet,
Fazla bir beklentin yoktu ki küçük şeylerin verdiği mutluluk dışında,
Taşmak istiyordun yatağından hırçın şaleler gibi sadece sevgiye akmak biraz da,
Rüyalarını süsleyen kanlı terk edilişlerde hep bir ışık aradın aslında,
Ama göremediğin ve bilmediğin yaşarken tatlı acıları ışığı kendi içine gömdüğündü,
Bir gün bir kazı yapılır belki geçmiş çağlardan gelen islerini kaldırmak için diye gizlendin,
Geçmişin bütün tatlarını taşıyan antik değerler oldu durağan halin ve yine sustun,
Şimdi göz yaşlarının içine sakladığın cevherlere benziyor hayatın
Kimseye göstermek istemediğin cephelerinde her sabah,her yeni gün kişilik savaşları veriyorsun durmadan ve bıkmadan,
Tek perdelik bir oyunun yada sihirbaz gösterisinin son bölümünün gerçekleşerek berraklaşması hayalindesin,
Ama ne kadar büyüsünde gülümseyerek duran küçük kıza kimse dokunmasın diye korkarak izliyorsun olup bitenleri,
Küçük bir kız çocuğu gibi yunus seslerine hasret yüreğinde bekleyen ne varsa bırakmalısın utanmadan,
Beklide hayata karşı olan bu dik başlı yolculuğunda artık susmamalısın,
Gülümseyişinin aksi yansımalı aynalardan tüm ölü bedenlere,
Ta ki sakladığın mavi düşlerin çorak bir tarlada yeşerene dek…
Kayıt Tarihi : 15.9.2007 00:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Asil ve her mücadelesinde aşkta kaybden sevgili meri'ye ithafen yazılmıştır..Belki Birgün Anlar Biri Değerini..
![Melih İskender](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/09/15/mavi-bir-dus-saklandigin.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)