Her akşam olduğunda
bir günü daha katmış olurdum akşamlarıma
yirmi dört saat onunla olurdum
kucak kucağa
sanırdım ki haksızlık yapıyorum aşklarıma
oysa bir günü değil
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bir bitmemişliği barındıran bu anlatının aynı düzlemdeki sonrasını merak ediyor insan...
Yaşadıkça kaç kişiye nasip olur böyle geçmiş,diye o meraklı soruyu sormak geçmiyor değil içimden.
Aynanın gördüklerini yansıtması gibi gerçekti.
Kutluyorum.
Nicelerine.Erdemle.
Bana da yoksulluk içinde geçen çocukluğumu hatırlattı. Mutlu muydum? Evet gene de mutluydum.
Yazan ellerine sağlık sevgili Apel. Kutlarım 10 + anto.
Mavi aşı boyalı sandalla bir tur yaptım, zaman denizinde........Beni alıp nerelere götürdü, neler gösterdi bilseniz. Annemin anlattığı savaş yıllarının
zorlukları, yoklukları.....Karneyle verilen ekmeği sabah
bitirip, ertesi sabaha kadar ekmeksiz kalmak ne
kadar acı.........
Karlar yağar lapa lapa, yorgan olur, örter yoksulluğun ayak izlerini, bir de gizleyebilseydi savaşın yüreklerde bıraktığı izleri.......
SEVGİLİ YÜKSEL NİMET APEL HANIMEFENDİ,
ÇOK GÜZELDİ, TEBRİK EDERİM.............+10...+ANTO
SEVGİ VE SAYGILAR
NE GUZEL MUTLU GECEN GUNLER ADINA YAZILMIS IR SIIR ANILAR OLMASA INSANIN TEBESSUMU DE AZALIRDI BELKI AMA COK HOS BOYLESI.....TEBRIKLER SIIRINIZ COK HOSTU ZEVK ALDIM OKURKEN
'parlak değildi bir yıldız kadar
sonra hatırlamıştım
insan yanıydı ağır basan
ve
onu böyle yaldız yaldız yaldızlatan
melek desem yeri vardı '
Güzellik geçici, insan yanı unutulmaz ki insanın. O değil midir zaten bağlayan?
'başıboş bir sandal
nasıl olursa
işte öyle
met cezirler içinde'
Hayat da böyle değil mi zaten?
İnişlerle, çıkışlarla uzanan hayat yolu...
Çalkantılar içinde geçen onca yıl?
'o yıllarda bile farklı zengin sofraları
taze kuru yemişleri
yılbaşı geceleri
bol taze meyveleriyle
ertesi sabah mide fesadına uğrayan
sessiz gözü tok çocukları
fakir çocukları
utançlarıyla'
Bir resim görüyorum. Tertemiz çocuk yüzleri...
Ve sınıfımızdaki Şükriye. Babası ölmüştü.
Öğlen yemekleri, annesinin sofraya koyduğu ezilmiş bir baş kuru soğan, tuz ve ekmekti. Yine de mutluydu yüzleri. Gelip ağlayarak anneme anlatmıştım. O yer sofrası halâ gözlerimin önünde. Sarı, kıvırcık dalgalı saçları, siyah önlüğü ile Şükriye gülümsedi birden sanki şimdi...
Ve ekmeğime annemin sürdüğü vita yağı, üstüne serptiği tozşeker geldi aklıma...
İştahla yiyişim...
Bu şiir de beni alıp çocukluğuma götürdü.
Bir küçük sandaldım ben de sanki bir an...
Sonsuz sevgilerimle sevgili Nimet hanım'cığım.
Çok güzeldi... Gönül tellerime dokundunuz birden...Her şey gönlünüzce olsun. Hâlenur Kor
Tam puan.
aşı boyalı bir sandaldım
durgun suda yalpalayan
ay kucağımda
yakamozlar komşum olurdu
mutlu muydum
mutluydum
ben hayatıma ömrümü vermiştim görünmeyen güzellikler uğruna
siya siya
Yüksel Nimet Apel
Dinlendiren güzel bir şiir teşk güzel yüreğinize.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta