Matüridi Dokuzuncu Bölüm

İsmail Uysal Özden Özgür
174

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Matüridi Dokuzuncu Bölüm

SADECE BU NOT KISMI VE EN SONDAKİ TEŞEKKÜR KISMI HER BÖLÜMDE AYNI

Lütfen yanlış anlaşılmasın para falan istemiyorum sadece paylaşmak ve bu akıl dahisini islam alemine tanıtmak istiyorum. siteye yükleyemediğim için (word kabul edilmiyor) arkadaşlarımdan mail adreslerini yazarlarsa 13 bölümden oluşan bu çok önemli eseri yollayacağımı söyledim.sağ olsunlar bana güvenenler bir bir istiyorlar Allah razı olsun bu garibi adam yerine koydukları için.Her şeyin en iyisini elbette Allah bilir.

Benim mailim

[email protected]

MATÜRİDİ

(Ebu Mansur el-Matüridi)
BİR AKIL DAHİSİ
Kitabü’t – tevhid
1050 yıl önce yükselen akıl
-Allahım! Ya bugün?
BEN ÇOK UTANDIM KİTABÜ-T TEVHİD ADLI ESERİNİ OKUYUNCA



İ
Bir açıklama:24 eylül 2009 ‘ da Prof.Dr.Bekir Topaloğlu’nun KİTABÜ’T TEVHİD TERCÜMESİ adındaki kitabını satın aldım.Ama gördüm ki bu kitabı okumak ve anlamak için pek çok kaynağa ve sözlüğe gereksinim var.İşte ben bunları sağladım ve bu gün yani 2 ocak 2012 günü ancak bitirebildim.
Ne yaptım diye soracak olursanız şöyle yanıtlayabilirim.Kitabı herkesin okuyup anlayabileceği şekilde yeniden yazdım desem yalan olmaz.Çünkü eski haliyle bu kitabı anlamak oldukça derin bir kelam terimleri,felsefe terimleri,tasavvuf terimleri bilgisi gerektiriyordu.Ama şimdi okuyan bunları araştımaya gerek duymadan dinin temellerine inebilecek.Elbette kusurlarım olmuştur.Allahtan af ve merhamet dilemekten başka ne yapabilirim ki.Her şeyin en iyisini ALLAH bilir.

İsmail uysal özden özgür-2 ocak 2012


PEYGAMBERLİK KONULARI
DOKUZUNCU BÖLÜM

İçindekiler:
1-Peygamberliğin ispatı ve gereği.
2-Verrak’a peygamberlik konusunda eleştiriler,
3-Hz Muhammed’in peygamberliğinin kanıtlarına bir bakış.
4-Verrak’a ait görüşlerin devamı.
5-Peygamberliği kanıtlamanın diğer konuları.
6-Verrak’ın iddialarına devam.
7-Hz peygamberin elçiliğinin kanıtlanması.


1
PEYGAMBERLİĞİN İSPATI VE GEREĞİ

Peygamberlik konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Örneğin
peygamberlerin mucizelerini,kahinlerin ve sihirbazların da çalışıp dene-
yerek yapabileceklerini söylemişlerdir.
Oysa mucize gösteren peygamberlerin,kendilerini tanıyan toplumlar
ca da bilindiği gibi, mucize yaratacak deneyimleri yoktur.
a-Allah’ın emir ve yasağının, vaad ve tehdidinin varlığına inanmayan için, Allah kainatı sadece yaratmak ve yok etmek istemiştir. Hayır efen-
dim Allah amaçsız hiçbir şey yaratmaz.Allah canlılara süreleri doluncaya kadar ömür vermiş,yaşamlarının devamları için gıda vermiş,uzun ömrü onlara sevdirmiştir. Emir ve yasaklar olmasaydı, herkes arzu ve şehve-
tine hızla yönelecekti. Herkes aynı şeyi yapınca tartışma ve çekişme ola-
caktı ve birbirlerini ortadan kaldıracaklardı. Emir ve yasaklar herkesin kendisinin olanla olmayanı ayırmaya, tecavüzden korunmanın sigortası olmuştur.
Allah’ın emir,yasak ve sınavını kabul etmeyenler derler ki: Allah za-
ten her şeyi biliyor, bu yzden emir yasak ve sınavlar bu dünya içindir. Al
lah’ın emir yasak ve sınav koymakla bir amacı olamaz.
Biz deriz ki: Bir kere Allah kainatı fayda yada zarar emir yasak yada sınav için yaratmış değildir.Bu emir yasak ve sınavlar dereceleri yüksel-
tilecek olanlar içindir. Allah için ne fayda ne de zarar söz konusu olamaz.
O bunlardan arındırılmıştır.
Allah ile sınava çekilenler ise tok gözlülük ve hikmet açısından çok
Farklı oldukları için birbirleriyle kıyaslanamazlar.Allah ilahi yönetimin-
de kötülük işlemeyeceğine göre, onun emir ve yasaklarını inkar edenlerin görüşleri zaten temelsiz ve anlamsızdır.
Allah yarattıklarını zararlı ve yararlı olmak üzere iki statüde yaratmış
tır. Acı ve sevinç,uyarı ve müjde,sakındırma ve özendirme gibi.Sonunda
ümit ve korku olan algılama ile belli hedefler amaçlanmıştır.Yararlı olan emredilmiş,zararlı olan yasaklanmıştır.Allah insanları ve Evren’i en gü-
zel biçimde yaratmıştır. Her şeyi insanın emrine vermiştir.Bunları kulla-
nanlar,Allah’ı tanıma ve emir ve yasaklarına uyma sorumluluğunu üstlenmelidirler.Bu sorumluluğu etkin kılmak için de ödül ve ceza oluştu-
rulmuştur.
Allah doğruluk ve adaleti akıllara olağanüstü değerli,güzel gösterirken,zulüm ve yalanı çirkin,bayağı ve değersiz olarak göstermiş
tir. Böylece aletli kimseye ödül, zalim kimseye ceza hak olmuştur.Bir
başka deyişle:İnsan gibi insan olan şerefli,ahlaklı adil kişiye ödül, ahlak-
sız şerefsiz zalim kişiye ceza haktır.
İşte peygamberler Allah’ın emir ve yasaklarını,ödül ve cezalarını ve
daha nice hikmeti getiren ve öğreten kimselerdir.Eğer onlar bu ilahi hü-
kümleri getirmeseydi insani davranışlar nasıl övgüye layık olurdu.
İnsan arzu ve istekleri dizginlenmese onu felakete sürükler. Sadece
Bu yüzden bile peygamberlere gereksinim vardır.Çünkü nefsin yapısında
Bilgisizlik ve saldırganlık (hoyratlık) vardır.

Allah vardır ama peygamber yoktur diyenlere yanıtlar

Allah, yarattıklarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için gökten suyu indirmiş,yerden gıdaları bitirmiştir.Gıdaların nasıl kullanılacağını önceden
Kimse bilmiyordu. Hepsini deneseler ölüm riski vardı (zehirli gıdalar) İş-
te sayısız peygamberler,aynı zamanda bu gıdaları tanıma kullanma bilgilerini de getirdiler. Sırf bu nedenle bile peygamberler gereklidir. El-
bette bu nimetleri anlatırken Allah’a şükretmeyi O’nu tanımayı da öğretti
ler.Bu nimetlerin değerini bilmeyenler organının bir tanesi eksik olana baksınlar.Bu noksanını giderecek olana dünyaları vermezler mi?
Eklemlere bakın,ne çok işe yarıyorlar. Bir şeyleri alıp veriyoruz, ye-
mek için kaşık tutuyoruz, yürüyoruz, kalp kaslarımız kan pompalıyor, ak
ciğerlerimiz temiz havayı kana verip,kirli havayı kandan alıyor. Bunlar
insanın neden Allah’a kulluk etmesi gerektiğini açıkça anlatmıyor mu…
İnsanlar peygamberlerin getirdiği kuralları bilmese kargaşa doğardı.
Onların söyledikleri ve getirdikleri düzeni korumaktadır.
“ÇÜNKÜ İNSANLARIN HAKİMLER HAKİMİNE GEREKSİNİMLERİ
VARDIR”
Kulların yanında bulunmayan bilgi Allah katında vardır. İşte peygam-
berler bu bilgileri tebliğ etmek (bildirmek) için de vardırlar.
İki yol var,ya herkes kendi aklını beğenip dini anlatır kurallar koyar,
Yada Allah’ın gönderdiği peygambere ve tebliğine inanır.”BİRİNCİSİ KAOSTUR,İKİNCİSİ DÜZEN”
Dünya insan nefsine öyle şeyler sunmuştur ki, insan dünya ile uğraşmaktan Allah’ı ve dini çok geri plana atar.İşte peygamberler hatır-
latmak için de vardı
Akıl her şeyi kavrayamaz. Aklın da sınırı vardır. Hükmeden biri varsa
Sunduğu hikmeti bir mucize ile kanıtlamalıdır.
Duyular yoluyla ama duyu dışı şeyleri algılamada iki yol vardır. Nasıl
Ki dumanın ateşle, aydınlığın güneşle ilgisi varsa (fiil-fail ilişkisi) insanın da Allah’la ilgisi olmalıdır. İkinci yol da haberdir.Yani duyu ile algılananı
aktaran haberler. (Türler, tıp, sanat) İşte bu haber yolu Peygamberliği gündeme getirmektedir.Elbette akıl yürütme ön planda olmalıdır.
Akli hükümler üçtür.
1-Mümteni.
2-Vacip.
3-Mümkün.
Mümteni ve vacip aksine bir haberin gelmeyeceği durumlardır. Müm-
kün ise farklı konumları ifade eder.Mümkünü mümteni yada vacip konu-
muna getiremezsiniz. Peygamberlerin mucizelerini içerikleri ve belirtileri
itibarıyla,kahinlerin,sihirbazların sihirleriyle karıştırmak olasılığı yoktur.
Çünkü peygamberlerin mucizeleri gözleme dayalıdır.
Peygamberlerin olmayacağını söylemek yanlıştır. Çünkü peygamber-
ler retçinin haberlerini de tasdik eder. Peygamberi reddeden kişi nefsi-
nin hoşlandığı şeylere sıkı sıkıya bağlı ama tabiatın zıddından nefret eden biridir. Bu kişi aklını çalıştırmayı öğrense kendini suçlayacaktır. Bir
baksanıza,Allah neleri neleri bize lutfetmiş. İşte peygamberler de bir lutuftur.Kulların işlerini kolaylaştırır. Yardımcı,yol göstericidir. Hatırlat-ma, uyarma, yanlıştan döndürmede önderdir. Nefis akılla çarpışır durur.
peygamber akıla yardımcıdır. Sonsuzluğa varmanın ezasını cefasını anla-
tırlar. Bu yüzden duyular ötesi gözlemlenmiş gibi olur. Peygamberler tarihine bakıldığında,onlara inanmayanların tüm akıl güçlerini kullanma-larına rağmen mağlup olduklarını, hatta peygambere inananlara muhtaç
olduklarını görürüz.
Peygamberler kaosu durduran hukuki ve sosyal düzeni sağlayan yön
temi de getirmişlerdir.

2
VERRAK’A PEYGAMBERLİK KONUSUNDA
ELEŞTİRİLER

(Verrak 861 yılında ölen Mutezile bilginlerinden biridir. Çeşitli eserleri
Vardır.)
Verrak peygamberlerin mucizelerinin mıknatısın demiri çekmesi gibi bir şey olduğunu söylemiştir. Onları, illizyonist,şaşırtıcı oyunlar sergile-
Yen birileri diye nitelemiştir. (Verrak’ın tam adı:Ebu İsa Muhammed b.harun b. Muhammed 247-861)
Verrak’a soralım:sen kendin tüm insanların yeteneklerine,tabiatın tüm özelliklerine ulaştın mı ki, peygamberleri ulaşamamakla suçluyor-
Sun? Peygamberlerin mucizeleri nesneyi öz yapısını oluşturan karakter-
lerinden ayırıp tabiat üstü yapar.Bu peygambere inanılması için kanıt olsun diyedir.Ayrıca peygamberin toplumu onun yetşmesini gayet iyi bilir.Bunları icat edemiyeceğinin de tanıklarıdırlar. Mucize göstermeseler de peygamberler topluma örnek olmuş kişilerdir.
Verrak’a soralım: Haberin bilgi vasıtası olduğunu kabul ediyor musun
Evet derse hadi peygamberin getirdiğinden aynısını yada daha iyisini ge-
tir deriz.Hayır derse yalancının biridir.
İbnü’r Revandi Verrak’a şöyle seslenmiştir:Peygamberlerin mucize-
lerine yalan diye bakanların elinde zandan başka bir şey yoktur. Oysa
peygamberlerin elinde ise duyulur alemin ötesinde olabilen olağanüstü-
lükler vardır.İnsanlar peygamberlerin beyanları ile tüm insanların ölümlü olduğunu kabul etmişlerdir. Bunu yaparken kimse dünyanın tüm insanlarını teker teker dolaşmadı her halde.
Verrak canlının fizyolojik bileşimi ölümlü bir bileşimdir diye saçmalı-
yor. O zaman canlıların yaşam süreşi neden farklı. Bu meselenin nirengi noktası şudur: Verrak tabiatta bulunmayan bir şeyi reddeder ve hayretle karşılarken, elinde “şu anda mevcut değil” “ ilerde belki olur”
ifadelerinden başka bir şey yoktur. Bu düşünce nesne ve olayların var oluş ve yok oluş yöntemini iptal etmiş olur. Ve tüm açıklamalarında septiklerin fikirlerini etkin hale sokar. (septisizm-kuşkuculuk yani her türlü bilgiyi kuşkuyla karşılayan düşünce m.ö 300-200 yıllarında yayıldı)
Bize göre peygamberlerin hal ve davranışlarının her hangi biri hakkın
da yaşamı boyunca kuşku duyulmamıştır. Bu da onların ilahi bir güç tarafından hazırlandığını gösterir.
Peygamberlerin mucizeleri de Allah katındandır.Birisi çok çalışsa aynı
nı yapsa bile,peygamberlerin böyle bir çalışması olmadığının bilindiği göz önüne alındığında üstünlükleri anlaşılır. Peygamberler nefislere zor gelen şeylerle uğraşmışlardır.Şımarık zenginlerden şan şöhret delilerin-
den uzak durmuşlardır. Gönüllerini de Allah rızası için bu yola yöneltme-
ye çalışmışlardır. Her zaman canlarını fedaya hazır tutmuşlardır. Zorba-
lara karşı çıkmışlardır.Hem de en kan içicilerine.
Allah elçileri akılların güzel bulduğu şeylere çağrı yapmışlardır.Onlar
Yiğit,yüksek ahlaklı,merhamet ve şefkatli, dünyaya değer vermeyen, hal
kın problemlerini üstlenen,erdemli,deleceği bilme,hakkın tecellisini gör-
me gibi özelliklere sahiptirler.Onlara uyup sonra karşı gelenlerin sonları hep kötü olmuştur.

3

HZ.MUHAMMED’İN PEYGAMBERLİĞİNİN KANITLARINA BİR
BAKIŞ


Hz Muhammed (SAS) için genel olarak bahsedilen tüm özellikleri hiç
kuşku duymadan sıralayabiliriz. AMA ONUN EN BÜYÜK MUCİZESİ KUR’AN DIR. Bütün inkarcılara bununla savaş açmış,İsra suresinin 88.
Ve Tur suresinin 34. Ayetinde denildiği gibi,” EN AKILILARINIZ HATTA YETMEZSE CİNLERİ DE ÇAĞIRIN DA BU KUR’AN’IN BİR BENZERİNİ MEYDANA GETİRİN “ diye meydan okumuştur. Kur’an’da kıyamete dek
Ortaya çıkacak olaylar ile ihtiyaçlara ait hükümlerin açıklaması vardır.
Örneğin Fetih suresinin 28. ayetinde islamiyetin diğer din mensupları arasında yayılacağı,geçmiş tarihi olayların haber verilmesi ki Hz. Mu-
Hammed’in bu konularda kimse ile görüşmediği bilinmektedir.Ayrıca Hz
Muhammed’in özellikleri diğer semavi kitaplarda da vardır. Yahudilerin
İleri gelenleri ile yaşanan olay A’li İmran 61. ayette anlatılmaktadır. A-
yet şöyledir, Peygamberimiz “ Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı yanımıza alıp birlikte dua edelim de Allah’tan yalancılar üzerine lanet dileyelim “ demiş, yahudilerin bilginleri cesaret edememişler ve dolaysıyla onun peygamberliğini tasdik etmek zorunda kalmışlardır. Diğer ayetlerde de benzer ifadeler vardır.
-Bakara 94.ayet:Eğer haklı olduğunuza inanıyorsanız, hadi ölümü isteyin.
-Hud 55. ayet : Haydi hepiniz bana tuzak kurun,sonra da zaman vermeyin.
Çünkü Peygamberimiz Maide suresi 67. ayeti bildiğinden onlardan hiç korkmuyordu. “Allah seni insanlardan korur “
Resul-i Ekrem’in fizik ve psikolojik yapısında da hak peygamber oluşunun kanıtları vardır. Bazılarını aşağıya alalım.
-Dünyaya gelişine kadar oluşan nur.
-İki omuzu arasındaki mühür.
-Orta boylu olmasına rağmen uzun boyluların üzerinde görünmesi.
-Bulutun yolculuk sırasında üzerine gölge olması.
-Göğsünün açılarak yıkanması ve eski haline getirilmesi.
-Putlardan çocukken bile uzak durması.
-Amcası Abbas’ın O’nun hürmetine Allah’tan yardım istemesi ve yağmu
run yağması.
-Asla sesini yükseltmemesi.
-Hiç yalan söylememesi.
-Düşmanlarının bile doğru insan olduğunu söylemesi.

4
VERRAK’A AİT GÖRÜŞLERİN DEVAMI

Verrak Arapların savaşlarla uğraştıkları için Kur’an’ın benzerini yazama-
dıklarını söylemiştir. Oysa Araplar kavimlerle olan yarışmalarda,bir kasi-
de üzerinde bir yıl meşgul olmuşlardır. Onlar Kur’an’a rakip bir eseri yaz
mayı başaramayacaklarını bildikleri için böyle bir işe girişmediler.Öte yandan aralarında yetişen peygamberi tanıyorlardı.O böyle işlerle uğraşmamıştı.Bunlar ilahi kattandı.Ama onlar kur’an’ın nurunu söndür-
mek için canlarını ve mallarını verdiler. Zaten ilk savaştan evvel 20 yıl
vakitleri vardı. Bu konuları tekrar ele alacağız. Verrak’ın Kur’an’ın meydan okuyuşu ani olmuştur savı da yerinde değildir. Çünkü yeterince zaman tanınmıştır.Üstelik üç ayet yazın dendiğinde bile yapamamışlardır
Oysa kendilerinden niceleri ölmüştür.

AMA İLAHİ MESAJLAR SONSUZA KADAR YAŞAMAYA VE YOL GÖSTERMEYE DEVAM EDECEKTİR.


PEYGAMBERLİĞİ İSPATIN DİĞER HUSUSLARI

1. Kur’an’ın arap dil ve geleneğinin dışına çıkmadığını görürüz.
2. Buna rağmen Araplar meydan okumaya yanıt verememişler ama
Mal ve canlarını vermişlerdir.
3. Kur’an ehlikitap alimlerinin peygamberimizi çok iyi bildi,klerini açık-
lamıştır.
4.Söz konusu alimlerle peygamberimizin hiçbir temasının olmadığı bi-
linmektedir.
5.Kur’an da Ankebut suresinin 48. ayetinde “sen bundan önce ne bir
yazı okur,ne de onu elinle yazardın “diyerek tanıklık etmiştir.
6.Nasr suresi 1-2 ayetlerde islamın zaferi daha önce bildirilmiş ve bu
gerçekleşmiştir.
7.Allah kıyamete dek olacak gayb haberlerini peygambere bildirmiştir.
8.Kur’an’ın tanıklık ettiği diğer ayetler de vardır:
a-A’raf 157. ayet:Muhammedi ellerinde dolaşan Tevrat ve İncilde
yazılmış olarak bulurlar.
b-Fetih suresi 29. ayet:Muhammed Allah’ın elçisidir
c-Bakara suresi 146. ayet:Onu öz oğulları gibi tanırlar.
Kur’an aralarındaki bu kadar uzaklığa rağmen tüm semavi dinlerin ö-
zünü alarak ahenkli hale getirmiştir.
9.Sadece insanlar değil cinler de Kur’an’ı dinleyip onun peygamberli-
ğini ve getirdiği mesajını tasdik etmişlerdir. (Ahkaf suresi 29-32,
Cin suresi 1-19)
10.Peygamberimize bazı sorular sorulmuş, sonuçları söylediği gibi
gerçekleşmiştir.
11.Peygamberimizin asrında puta,heykellere,ateşe tapanlar vardı.
(Allah’ı biliyor ama ona ortak koşuyorlardı-şirk) Bu çağda tevhid
(Allah’ı birleme) inancı yoktu.Peygamberimiz ilahi yardım alma-
dan,bu muazzam ve çağları kapsayan hatta kıyamete kadar hük
mü sürecek olan bu kitabı nasıl yazabilirdi. Hem de tevhide çağı-
rarak.
12.Kur’an’da tutarsızlık yoktur.
13.Yahudiler onun peygamber olduğunu bilmeseler ölüm üzerine ya-
pılan anlaşmadan geri çekilmezlerdi.


6
VERRAK’IN İDDİALARINA (SAVLARINA) DEVAM

Verrak “sen bundan önce yazı okuyan biri değildin” ayetini ele alır
ve ezberlemenin de kitap yerine geçtiğini iddia eder.Oysa herkes bilir
ki ezberlemek okumakla olur. Bu durumda peygamberin yazılmış bir
kitaptan okuyan birine gidip gelmesi gerekir. Oysa hiç kimse böyle bir iddiada bulunmamıştır.
Verrak yine büyük bir yanılgıya düşerek, Kur’an’ın nakledilmesini
(Tebliğini,duyurulmasını) haber-i vahid (Tek kişinin verdiği haber) diye
nitelemiştir. Oysa Kur’an büyük topluluklardan büyük topluluklara duyurulmuştur. Verrak niye Kur’an’a bu kadar yükleniyordu.Çünkü onun çok güçlü bir kanıt (hüccet) olduğunu biliyordu. Topluluklar tara
fından,alimler raviler meclisleri tarafındannakline (haber-i tevatür) de
şöyle karşı çıkıyordu:Yakında olanlar onu nakletmeyi zahmetli bulurlar
uzakta olanlar ise yanlış naklederler.
Verrak alimler,raviler meclisini bilmekten çok uzaktır. Bu tür yer-
lerde olan her şey,yazılı bir not yada söz hemen etrafa yayılır.Bırakın yakında olanlar en uzaktakilerin bile haberi olur.
Verrak’ın çıkış yolu yoktur.Ya haberi inkar eder ki o zaman mezhe-
bine ters düşer,yada hakka bağlananların haberlerini kabul eder. Allah’a şükür biz bu gruptanız.
Sorunun aslı şudur:Aklen gerekli haberleri reddetmek,işitmeyi,ko-
nuşmayı, dünyayı,ahreti,yaşamamızı sağlayan gıdaları,ilaçları reddetmektir.Çünkü bunlar hep haberle oluşmuştur.
BİR MAHALLEDE ÖLEN BİR VATANDAŞIN HABERİ DUYULMAYABİLİR AMA BİR HÜKÜMDARIN ÖLÜMÜ YADA FETİHLERİ GİZLİ KALIR MI. ALEMLERİN HÜKÜMDARI RESUL-İ EKREMİN ELBETTE HİÇ KALMAZ.
Ayrıca peygamberimize pek çok ülkeden elçiler geliyor,alimler gelip tartışıyor,pek çok ülkelere mektuplar yazılıyordu. Verrak’ın ha-
ber-i vahid iddiasının dayanağı yoktur. Hükümdarlar kendi inanç sis-
temlerinin yıkıldığını, bunun direk egemenliklerine etki edeceğini bilmelerine rağmen, peygamberimizin güçsüz olduğunu bilmelerine
rağmen saldırmamaları onun hak elçisi olduğunu bilmelerinden ve Allah’ın mucizelerindendir.
Son peygamber olan Hz Muhammed yozlaştırılan dinin verilerini
Ve kurallarını düzenlemek için de yollanmıştır.
Kur’an ki son peygamberin en büyük mucizesidir,Allah tarafından korumaya alınmıştır.”KUR’AN’I MUHAKKAK Kİ BİZ İNDİRDİK,
ELBETTE ONU BİZ KORUYACAĞIZ” (Hicr suresi 9. ayet)
Bu Kur’an sayesinde din değiştirmeler olacak,bu din değiştirmeler anlaşılınca engel olunacak, kıyamete dek bu böyle sürüp gidecektir.
Verrak peygamberin kesin kanıt içeren kaynağının birden fazla olduğunu söylemiştir (Yani Allahtan başka birilerinin Kur’an’ı yazdırdı-
ğını söylüyor) Bu korkunç bir iftiradır.Her peygamber toplumundaki, zındıklar,kafirler,diğer dine mensup olanlar,kendisine iman edenler tarafından didik didik edilerek incelenmiştir.Ama aleyhlerine kanıt olacak bir yol bulunamamıştır. Sayısız insanlar onların ulaştırdıkları mesajlarla huzur bulmuşlardır.
Verrak Nahl suresinin 43. ayetine dayanarak “EĞER BİLMİYORSA-
NIZ İLİM SAHİPLERİNE SORUN” bunlar zaten haberi gizlemişlerdir, bunlara nasıl sorulur,tavsiyelerine nasıl güvenilir demiştir.Buna da A’li İmran suresinin 71. ayetini örnek olarak göstermiştir “EY KİTAP EHLİ NEDEN DOĞRUYU EĞRİYE KARIŞTIRIYOR VE BİLE BİLE GERÇE-
Ğİ GİZLİYORSUNUZ “
Buna şöyle yanıt verilir:Peygamberimiz Allah tarafından reddedile-
Mez kanıtlarla gelince,ehli kitabın ilgisini çekti.Onlar tevrata incile dayanarak peygamberin geleceğini biliyor ve iman ediyorlardı.Bu ne-
Denle onlardan tavsiye istenmiştir. Bu ehlikitap alimlerinin bilgilerinin olduğuna da yazacağım ayet tanıklık eder “BENİ İSRAİL BİLGİNLERİ-
NİN ONU BİLMESİ KENDİLERİ İÇİN BİR KANIT DEĞİL Mİ? ” Normal tartışmada bile git falana sor deriz.Bu da buna benzer. Bu kişiler doğruluklarından emin olunan şerefli kışılerdir.Yine söz konusu ayetin
Kur’an’ı gizlice benimseyenler için olması da olasılıklar içindedir.Tıpkı
“SİZLER TEVRATI OKUDUĞUNUZ HALDE,İNSANLARA İYİLİĞİ EMRE-
DİP, KENDİNİZ UNUTUYOR MUSUNUZ? ” diyen Bakara suresinin 44.
ayetinde söylendiği gibi.
Verrak Resulullahın Bedir savaşında Müslümanların desteklendiğini
belirten A’li İmran 123-127, Enfal 9-10 ayetlerini ele alarak,Uhud savaşında melekler neredeydi diye sorar.
Yanıtımız şöyledir:Bedirde savaşanlar,savaşan birini görmediklerini ama bazı başların göründüğünü söylemişlerdir.Düşman
Tarafından da bu siluetlerin göründüğü söylenmiştir. Bedir ilk savaştı,
Hakkın batılı yenmesi gerekiyordu ve Allah Müslümanları destekledi.
Verrak’ın Menaniyye’ye ait bazı çağrılarını okuyup gerçeği sizler söyleyin:
-Peygamberlerin haberleri yalan dolandır.
-Gökler şeytan derisinden döşenmiştir.
-Depremler yılan ve akreplerin hareketlerinden olur.
-Nur ve zulmet iki tanrıdır.
Bedir savaşını incelersek:
1-Resul-i Erkemin bir avuç toprak alıp düşmana savurması, her bir
düşmana isabet etmesi.
2-Ebu Cehil’in “Allah’ım yakınlarını en çok gözetip haklarına uyana za-
fer ver” demesi.
İşte peygamberimizin peygamberliğine iki kanıt daha:
Peygamber yoktur diyenler,Allah aklen kabul edilmeyecek şeyi emretmez,emretseydi zulum ve yalan mubah (yapılınca sevap ve günah olmayan şey) olurdu derler.
Yanıtı şudur:Aklın güzel ve çirkin bulduğu şeyler iki türlüdür. Bi-
rincisi nimeti verene teşekkür etmenin güzelliği ile yalan söylemenin çirkinliği gibi değişmeyen şeylerdir. İkincisi ise fitne ve fesat nedeniy-
le intikam için isyan edenin cezalandırılmasıdır.
İkinci konuda ilahi bildirimin gelmesi mümkündür.Genelde adalet
güzel,zulüm çirkindir. Bazen bazı şeylerin,emredildiği zaman güzelği,
yada çirkinliği ortaya çıkar. Bu da kişinin durumlarının değişmesiyle olur.Hayvan kesimi de böyledir.Çünkü peygamber sadece adil ve doğru olanı sunar. Büyük yararlar için bazen zararlı, elem ve acı ve-
ren şeylere katlanırız. Örneğin kan aldırmak,acı ilacı içmek gibi. Peygamberlerin durumu da böyledir.
Verrak bir de şöyle iddia etmiştir: insan eziyetin ve kendisi için
istemenin kötü olduğunu kabul eder, o zaman hayvanı niye kesiyor.
Bu az önce açıkladığımız düşünceyi açıklıyor. Çünkü hayvan kesmenin sayısız yararları vardır.


7
HZ.PEYGAMBERİN ELÇİLİĞİNİN İSPATI

1-O bir öğrenim görmemiştir.
2-O’nun yüzüne ve dolunaya bakanlar,O’nun yüzünün daha güzel ol-
duğunu söylemişlerdir.
3-O miskten daha hoş kokulu ve ipekten daha yumuşak tenlidir.
4-Fiziğini (Güzellik ve görünüm olarak) kıyaslamak olası değildir.
5-O her türlü kusurdan arınmış maddi manevi güzelliklerle donatılmış-
tır.
6-Kesinlikle yalan söylediğine tanık olan yoktur.
7-Kesinlikle yanılmamıştır.
8-Düşmandan kesinlikle kaçmamıştır.
9-Ahlaki açıdan kötü bir davranışı hiç olmamıştır.
10-Hiçbir zaman yaranma politikası gütmemiştir.
11-Tartışmaya girmemiştir.
12-Kötü konuştuğu duyulmamıştır.
13-Kendi adına intikamı düşünmemiştir.
14-O kadar şefkat ve merhamet sahibidir ki Allah şu ayetlerle uyarmıştır“Onlar için kendini üzüntüden helak etme (Fatır suresi 8. ayet) “onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendine kıyacaksın (Şuara suresi 3. ayet) “onlardan dolayı kedere kapılma,sabret senin sabrın da Allah’ın yardımıyladır.kurmakta oldukları tuzaktan da kaygı-lanma (Nahl suresi 127. ayet) Andolsun size kendinizden bir peygamber gelmiştir ki sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O size
Çok düşkün müminlere karşı çok şefkatli ve merhametlidir.(Tövbe suresi 128. ayet)
15- O çok cömertti,elindekini dağıtıyor yarına hiçbir şey bırakmıyordu
(İsra suresi 29)
16-Ümmetinin sahip olacağı hükümranlığın (Etki alanının) kendisine yeryüzü dürülüp doğu ve batısına kadar olacağı vaad edilmiştir.
17-Düşmanların kalbi ona karşı korkuyla dolmuştur. Oysa en yakın ak
rabası bile onun nurunu söndürmek için düşmanlarıyla işbirliği yapmış
tır. Ama onun şöhretinin artmasını engelleyememiştir.
18-Ayın ikiye bölünmesi mucizesini göstermiştir.
19-Ağaç Resulün huzuruna gelmiştir.
20-Taş ona selam vermiştir.
21-Pek çok insanı az bir sudan içirerek susuzluğunu gidermiştir.
22-Beddua ederek müşriklerin kuraklık içine girmesini sağlamış af dilemeleriyle kıtlık sona ermiştir.
23-Az bir yemekle pek çok insanı doyurmuştur.
24-Sevr mağarasına gizlendiklerinde kendilerini arayanların basiretleri
Bağlanmıştır.
25-Kütüğün inlemesi.
26-Huzurunda devenin şikayetçi olması.
27-Kızartılmış koyun etinin zehirli olduğunu haber vermesi.
28-Hicret sırasında kendisini izleyen atlının atının yere gömülmesi.
29-Tuzaklardan Allah’ın kurtarması.
30-Münafıkların planlarının kendine malum olması.
31-Münafıkların gizlice söylediklerinin açığa vurulması.
32-Hz Ali’ye isyan edip fitne çıkaranları öldüreceğini önceden bildirmesi ve dediği gibi olması.
33-Ammar’a seni asi bir grup öldürecek demesi ve aynen olması.
34-Müminlere fetih ve bolluğun geleceğini bilmesi.
35-Diğer semavi kitaplarda peygamberimizin geleceğinin bildirilmesi.
Peygamberimizin akli mucizesi Kur’an’dır.Kur’an yaratıkların gücünü aşan bir eserdir.Bunu edebi ilimlere, sözün temel özelliklerine
,türlerine vakıf olan (hakkıyla bilen) biri anlayabilir.Kur’an’da Allah’ın
Birliği ve ahret hayatının kanıtlarını veren akıl yürütmeler,o günün
Dünyasında hayal bile edilemeyen şeylerdi. Kur’an’daki geçmişe ait
Haberler gelecekte olacak felaket ve musibetler akılların çıkarımı dışın
dadır.
Ayrıca peygamberimiz:
1-Her peygamberin çizgisinde gelmiştir. (Fatır 24. ayet,Rad 7. ayet,
Müminun 44. ayet.)
2-Gereksinim duyulduğu anda gelmiştir.İlim ortadan kalkmış,her şey
Karmakarışık olmuştur.Hidayete muhtaç bir toplum vardır.(Maide
19. ayet)
3-Peygamberimiz de bu gereksinim içindedir.(Cuma 2. ayet)
4-Her yerle ilgili bir bir mekanda,Mekke’de peygamber olmuştur.
5-Toplum dua ederek bir kurtarıcı iştemiştir.(Fatır 42.ayet)

Ebu Zeyd peygamberi inkar edenlere şöyle yanıt vermiştir.

1-Peygamberimiz eğitim ve öğretimin olmadığı bir toplumda yetişmiş
Ve oradan hiç ayrılmamıştır.
2-Kitap geleneği olmayan bir toplumdur.
3-Eğer Kureyş dışından bir filozof gelmiş olsaydı gizli kalması olasılığı
yoktu,
4-Peygamberimizin ümmi olması ki ümmi olanın okuması olmadığı gibi ezberi de hatalı olur. Ama o Allah’ın yardımını almıştır. İşte ayet.
“Sana Kur’an’ı okutacağız. Allah’ın dilediği hariç unutmayacaksın”
(A’la 6-7)
5-Ümmi birinin Kur’an gibi edebi bir mucizeyi sunmasının sonunda
kimse bunu sen yazdın diyememiştir.
6-Allah Hz Muhammed’in peygamberliğine karşı çıkanlara,onun hal
ve hareketlerini araştırmalarını, ve reddedilmeye değer bir şey bul-
malarını istemiş ama onlar bulamamışlardır. Onlara şu ayetle sesle-
nilmiştir. “De ki:size tek bir öğüt vereceğim,Allah için ikişer ikişer
teker teker ayağa kalkın,sonra da düşünün,gerçek şu ki arkadaşı-
nızda (peygamberinizde) hiçbir delilik yoktur. O ancak şiddetli bir
azap gelip çatmadan sizi uyaran bir peygamberdir. (Sebe 46. ayet)
7-Peygamberimize servet ve makam sunulmuş ama O reddetmiştir.
8-O hizmetine karşılık hiçbir ücret istememiş,her şeyi Allah’tan bek-
lemiştir. İşte delil olan ayet:”De ki davetime karşılık ben sizden bir
ücret istemiyorum ve ben olduğundan başka türlü görünenlerden de
ğilim.”
9-O, diğer dinleri de inceleyin islama öyle bağlanın diyerek,peygam-
berliğinin Allah’tan olduğunu kanıtlamıştır.
10-Kur’an Arapların güzel düzenleme,kompozisyon,şiir ve olayları ön
ceden haber verme esasına dayanan kehanetin dışında bir dizilişe
sahiptir. Ayetler bunu belirtmiştir:”O bir şair sözü (şiir) değildir-
Hakka suresi 41. ayet”“Önceki gelen kitaplardaki açık deliller
onlara gelmedi mi? –Taha suresi 133. ayet”
11-Allah peygamberimizi destekleyeceğini vaad etmiştir.(Tövbe suresi
32-33. ayetler.-Fetih suresi 28. ayet-Saff suresi 8-9. ayetler)
12-Huneyn savaşında yapayalnızken,akrabaları ihanet ederken,zafer-
kazanırken vahyin ağırlığını hissederken.her durumda Allah ona
yardım etmiştir.
13-Gayb bilgileri de ona verilmiştir.Örneğin:”Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi? Onlar günaha ve iftiraya düşkün olan Herkesin üstüne çullanırlar. Böyleleri şeytana kulak verirler.Onların Çoğu yalancıdırlar (Şuara 221-223)
14-Kahinlik:Yalan, aldatmaca, sihir ve hayaldir. Oysa meleklerin di-
liyle söylersek (onlar sadece doğruyu söyler) gelen Kur’an (Vahiy)
gerçektir.
15-Bazı kişilerin cehennemlik oldukları haber verilmiştir. (Tövbe 113)

Peygamberlerimize ait özellikleri bilen biri onun peygamberliğini kuşku duymadan kabul edecek akli kanıtlara ulaşır.Kur’an’ı bize ulaştıran
Ve yaratılmışların en hayırlısı olan peygamberlerime selam olsun.



DOKUZUNCU BÖLÜMÜN SONU

İsmail uysal özden özgür

ONLARI HER DOSYADA ANMAK VEFA BORCUM

Not: Sevgili dostlar baş sayfalarda açıkladığım gibi 2 yılı aşkın zamandır bu kitabı yan kaynak kullanmadan okunabilir yapmaya gayret ettim. Bir de bunu asıl kaynağından çeviren BEKİR TOPALOĞLU’ nun çektiği çileyi düşünün. Bir de kitabın 1050 yıl önceki asıl yazarı MATÜRİDİ’nin çilesini düşünün. Bekir beye sağlık esenlik diğer bilge kişilere rahmet dilemekten başka ne yapabilirim ki.

İsmail uysal özden özgür

İsmail Uysal Özden Özgür
Kayıt Tarihi : 12.3.2012 08:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Emine Tokgöz
    Emine Tokgöz

    Emeğinize sağlık

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İsmail Uysal Özden Özgür