Ne bir hikâye ne bir masal
Kalp veya güz ağrısı
Bir güzelin sergüzeşti
Bir erkeğin iniltisi
Birçok zoru olan isyan
Mathilda… Devrim şarkısı gibiydi hep
Otobüs camlarına yalan öğreten
Şehri ardına alıp haykıran
Öyle garip bir hâli vardı
Hem geçimsiz maşuk hem can yoldaşı
Mathilda… Meddah gibiydi hep
Karaltılar sokağına sessizlik düşünce
Kaça kaça bulunca eşini bir kumru
Tutsaklığa sığınınca iki narin el
Kendi tanrısını yaratınca kişi
Her doğruyu bükünce bu hakikat
Mathilda… Sarhoş gibiydi hep
Bir ateş çemberiydi derin ve ürkek
Gözlerine yabancı gözler değince
O ürkek kaderine bir kedi süründü
Bir kedi ki can aldı sessiz sedasız
Dokununca fesleğene onca arzulu
Yanınca yakınca onca içten
Mathilda… Ölüm gibiydi hep
Peşinde sesler ve serzenişler
Bir güzel bir mutlu bir deli avcı
Gece sessizliğinde küçük bir havuz
Oldukça yüksek, havalı bir yer
Bir baraj, bir varoş, bir bodrum katı
Gerdanında iri mürdüm eriği
Suda yanan ay uyuyan ırmak
Ölürcesine dalardı özgürlüğüne
Öpercesine ılık suyu dudaklarından
Mathilda… Alev gibiydi hep
Aşkın duvarından bir sahne geçti
Mathilda o sahnenin Afife'siydi
Olanca gücüyle bilendi aşka
Olanca gücüyle direndi aşka
Yüreği myosotis dili krizantem
Ne acı bir gerçekti Mathilda
Gitti ve gelmedi yıllarca akşam
va
Vedat AydoğanKayıt Tarihi : 15.3.2023 11:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!