Mathilda...
Bir hikaye düşürdü geçmişten
Kökleri paslı, gülüşü sahte
Peşinde sesler ve serzenişlerle
Hayale dokundu fikri ezdi
Boz bulanık aktı ardında zaman
Aşkı Borobudur gizemli, yeşil
Sergüzeşti filmlere mezat oldu
Tutsaklığı sahil sekoyasıydı
Vehmi içten içe sömürdü sanki
İnananı dünyaya avare etti
Mathilda
Tılsımlı yalnızlıklar hamletti
''Ölürsem cebren giderim.'' diye
İzinde bir yüreğin yemin etti
''Giderse cebren ölürüm.'' diye
-O yaz gününü hiç unutmadı
Şehrin yüksek bir tepesinde
Güneş şaşkın bulutlar nemli
Uzun uzun bakamadı gözlerine
Heliosu teninde hissetti
Kararlı ılgıtlar gibi fütursuzca
“Seni sevmiyorum galiba!” dedi
Gözlerine değil yüreğine bakarak-
Aşkın duvarından bir sahne geçti
Mathilda o sahnenin Afife'siydi
Yüreğinde myosotis dilinde krizantem
Gitti ve gelmedi yıllarca akşam
va
Vedat AydoğanKayıt Tarihi : 16.3.2023 13:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!