Hep üç adım uzağında sevmeye niyetlendi yüreğim
En gerekli zamanlarda dilim tutuldu
Peşinde sürüklenmek daha çekiciydi sanki
Ürkek ürkek ardından sokakları arşınlarken,
Çekip alıvermeyi isterken ayaklarım tutmaz oldu
Adının her harfine koca bir destan dizdim de,
Dudakların en az üç adım ötemde kaldı hep
Iraklığına mı sevdalandım sana mı; bilemem
Maharetim bu kadar benim,
Sabah ezanında başlar çarpıntım
Okkalı okkalı tokatlarım nefsimi
Nihayetsiz bir aşkın gölgesinde
Ruhumu sana adamışlığım vardır ama
Ansızın karşıma çıktığın sokakları da en az senin kadar
Siluetini saklayan perdeleri de
Isıttığın sobadan mahalleye süzülen dumanı da
Neşelendiğinde dudaklarının aldığı görkemi de
Duaya duran ellerinin heybetini de
Adını minnetsiz dillendiren çocukları da
Seni sevdiğim kadar severim
En çok seni dediğim demlerde bile,
Veda ederken sana bakan gözleri daha çok severim
Mesele sana tutulmaktadır,
En kırılgan zamanlarda bile hayaline sarılabilmektedir
Yolun sonunda hep seni bilmektir
Ekilecek toprakların tümünde
Nadastan önce de sonra da
İlk seni büyütmektir toprağın bağrında
Yerle yeksan olacağını bilsen de
Ellerini hep sana uzatabilmektedir mesele
Tumturaklı sözlerin arkasında durmak değil istediğim
Lal olmuş dilimle karşında olmak isterim
Ekmeğine tuz olmak
Neşene gülücük
İğnelerine dantel
Ruhuna huzur olmak isterim
Yolun yarısını ben geldim
Ürktüğüm zamanlar da oldu
Resmini koynumda terlettiğim zamanlar da
Esmeyi bilemedim ama
Gelemedim üç adımdan öteye
İki dirhem bir çekirdek delikanlıyım
Matemime kulak verirsen, üç adım daha gelirim
Kayıt Tarihi : 5.5.2007 17:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!