Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Devamını Oku
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Yapılacak fazla bir şey yok, ıraklaşma karşılığını buluyor, zaman eskiyip yok olmayı tetikliyorsa...
Bu bir doygunluk mudur, suyun toprağın yüzeyinde birikmesi, içe emilemeyişi gibi? Yoksa sevmekle nefretin 'en uç noktalardaki yakınlığından mı' kaynaklıdır?
Her ne hal ise.. 'Mat' dediğine göre şiirin adını dostum, 'rengini yitiren' bir eskime söz konusu... Fakat, her yeni durum karşıtıyla doğrudur, umudu karartmamak gerekir...
Kutluyorum Necdet, 'şiirdi' işte...
Bazı şiirler vardır. Yıllanmış şaraplara benzer. Eskidikçe artar değerleri,eskitemediklerimiz arasına girerler. Şairimiz de sitemini daha şiirin girişinde dökmüş dizelere. Eskimek, unutulmak mı yoksa onun gözünde diye düşündüm. Oysa benim için eski olan pek çok şey var yılların değerlerine değer kattığı. Eski dostlarım, sevdiklerim, kitaplarım ve daha neler neler...
İnsan, kendine fazla geldiği zamanlarda
'Arsızlıklar nefret
Sövmeler kutsal ' olabiliyor gerçekten.
Duygularının izdüşümünü dizelere çok net yansıtan bir şairimiz Necdet öğretmenim. Şiirlerini okumak her zaman büyük zevk. Kutluyorum bu etkin kalemi içtenlikle...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta