yüzünde derin ıstırap, solmuş benzi.
ağlamak istese de, şimdi yapamaz.
o, onurlu bir Türk subayı.
güçlü olmalıydı.
dağlarda çok eşkıya kovalamıştı.
yiğitti, gözü pekti.
ama, bunun hiç önemi yoktu.
çünkü,
adaletin elinde, tutuklu ve suçluydu.
yüreği belki, çocuktan çocuktu.
kırılgandı, alıngandı.
o da bir insandı,
özünden yara almıştı.
yüzünde derin ıstırap, solmuş benzi.
aklında bilinmeyen düşünceler.
gözler onun üzerinde.
mağrur ve dik olmalıydı.
anasını son defa, sağken görmek isterdi.
son kez elini öpmek,
helallik almak.
yaptığı zorlu hizmetten sonra,
buna da hakkı vardı.
ama olmadı, yoktu izin.
ancak, cenazeye katıldı.
son bir kez anasıyla buluştu.
susmuş dudakları, çarpmayan kalbi dinledi.
şayet önceden gelseydi,
söyleyecek çok şeyi olabilirdi.
sözlerini yüreğinin derinlerine sakladı.
ruhuyla konuştu.
duygularını anlattı, sessizce.
yüzünde derin ıstırap, solmuş benzi.
kalbinden geçenleri, anlamak kolay değil.
tutuklanmış, suçlu olabilirdi.
ya değilse?
son bir kez bakışmadan,
elini öpmeden, veda edemeden,
anası gitmişti.
beklide, onu yakan buydu.
‘’Annemin ak sütü gibi masumum’’ dedi.
o, mert bir insandı.
belki de, doğru söylüyordu.
rahmetli anasının ak sütünü, şahit tutmuştu.
hem de son görevinde.
o, içtiği süte ihanet eder miydi?
bilinmez.
takdir adaletin hassas terazisinde.
adalete boyun kıldan incedir.
ya suçsuzsa?
diyetini ödemek, kimin elindedir.
Mehmet Macit
19.03.2012
Kayıt Tarihi : 23.3.2012 15:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)