Masumiyet Zehirlenmesi - Garib Çoban
Kendi kendinin ateşi olanlar yitip gidiyor.
Gönül yapmak için hep geç kalmış insan.
Bir daha bir daha düşenleri göremiyor.
Bir gün bir veda mektubu yazacak olursam şöyle bitireceğim!..
Bana son kez ilk gün ki öyle gülüver.
Kapalı odanın korkusuydu dünya sevgisi.
Mescidsiz bir imamın yakınması, miraca çıkamayan gönüllerin koşa eğrisi yaşamda.
Yüreğim de ilk besmeleydin son besmelemde sende kalsın.
Sadakat, sadece güçlü ruhların cesaret edebileceği bir tercihtir.
Sana bir şey bırakmadım diye üzülme
bütün ümitlerim de senin olsun!..
Beni yokluğunla savaştırma
kaybederim.
Ama sorular henüz bir haykırıştır.
Kötülükten uzakta ne varsa, biz oradayız.
Kabul olmuş bir amindeki acı dolu kabullenişe surlar dikkat çekiyor.
Sen beni, abartarak öldüğüm gün anlarsın.
Akıllıyım diyenlerin akıl oyunları arasından çekilmeli umut.
Sadakat, sadece güçlü ruhların cesaret edebileceği bir tercihtir.
İnsan ne denli derin düşünebiliyorsa, sevgisi o denli derindir.
O denli doyumsuzdur.
Seven insan, her şeyi sineye çeken kişiliksiz bir varlık değil, paylaşmayı bilen ve iyi gelendir.
Yaratan her sabah şöyle der gönüllere.
Bir kez daha hayatı yaşa, iyilikle bir fark yarat.
Birinin kalbine sevgiyle dokun!..
Bir zihne cesaret ver ve bir ruha ilham ver.
İnsan hiçbir şeyi sevmeden anlayamaz, insan insana lazımdır, ama insan insana.
Sadakat, sadece güçlü ruhların cesaret edebileceği bir tercihtir.
Ve acısı da o denli büyük yaşamın.
Bizi divane kılan, gözün gördüğü ile göremediği imanın cevheri karşılıksız sevginin gönlünden geldiğimizdendir.
Deliler Şeyhi yıllardır karşımda uzun uzun anlattı, bilemedim neyi mi anlattı?..
Bugün de her şey dünkü gibi; senden sana!..
Kendi meselelerini, öyle sanmıştım yıllarca!..
Halbuki yalnızca; o’ndaki beni anlattı.
Sadakat, sadece güçlü ruhların cesaret edebileceği bir tercihtir.
Nerede olduğum önemli değil, ben hep seninim, derinden bir ceset.
Söz veriyorum bu aşk hikayesi asla bitmeyecek.
Dokunulmak, gerçekten dokunulmak, aradığım şey bu.
Basit bir dokunuş gibi hissediyorum tenim bir çiçek gibi açılıyor seninle.
Sadece yüzeyde hissetmekten çok yoruldum.
Güzel sözler saklayan yağmurlarla göç ediyorum.
Hicret etmemiş bir gönülle, d/okunulmak ve fısıldamak için kalbinin titremesini istiyor insan.
Gece ilerliyor uykuda olanlar çürüyor, burada, burada gizlenmiş gölge gibi tamamen seninim.
Sadakat, sadece güçlü ruhların cesaret edebileceği bir tercihtir.
Var olma arzusu nereye gidiyor?..
Benden mi bahsediyorsun!..
Hala sana aitim gibi, değil mi?..
Seninle yaşadığım her şeyi unutabileceğimi sanmıyorum.
Bazen bir belkiyi, belkiyi veya bir rüyayı tutmaktan ellerin ağrır.
Ekrana yansıyan harflerden ibaret olsalar da!..
Rüyalarımda bile seninle zamanı durdurmak istiyorum.
Kalbe doğru sonsuz kıpır kıpırken meleklerin yolculuklarıyla sevgim, acı bana.
Sadakat, sadece güçlü ruhların cesaret edebileceği bir tercihtir.
Seninle sever eşini Allah!..
Eşinle, sevgisini yaşatır sana Allah!..
Gafil olma, seveni gör, sevileni farket!..
Bir'leşmek için benliğini terk et!..
Ya bul o yolu, ya da o yolda kaybol…
Kimi zaman tek başına bırakılmış, kimi zaman da başkalarıyla karışmış motifler gibi.
Yağan yağmurlar, gökgürültüsü karşısında insanın yalnızlığı.
Doğrudur, neden doğrudur görelim.
Sadakat, sadece güçlü ruhların cesaret edebileceği bir tercihtir.
Nedenlerin hepsi, yine daha önce belirtilmiş oldukça benzer bize.
İnsana tümüyle özel bir anlam vermek istersek !..
Eğer ölüm ve yeniden yaratılış bir arada yaşarlarsa.
İnsan gömüldüğü yerden gün ışığına bir Fatiha’nın sırrıyla çıkarılır.
Uyandır beni Huu ölülerin arasından.
Sadakat, sadece güçlü ruhların cesaret edebileceği bir tercihtir.
Ruhum karanlıklardan çıkıyor şaşkın b/akışımla.
Ölüler karşısında yaşayanın yalnızlığında aklımın dipleri.
Kendime kendimin yetmediği yerde utanırım.
Sözcüklerin karşısında bir kabir ve şairin yalnızlığı.
Ve eğer aşk şiir isterse Musa’sı itaat eder .
Ve açıklarsa sonsuz çaresizliklerini, önemli değildir bu.
Körüm gördüğüme, nereye b/akarsanız b/akın, gömülmüş bir neşe var.
Bildik gönlümüzdeki duada sensin.
Sadakat, sadece güçlü ruhların cesaret edebileceği bir tercihtir.
(Y.ed - Aklıma Takılanlar Albümü)
Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 14.6.2023 14:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gözü ilerde, gönlü geride olan kişi yola gidemez. (Hünkâr Hacı Bektâşi Veli k.s)
Yani sırat-ı müstakim her gün
beş defa haykırdığımız. İnsan
şu küçücük kafa içinde başka
yollar aramamalı..
Uzaklara gitmek, denizler, sınırlar,
ülkeler, ene'yi aşmak fırsatı çıktığı
zaman hiç durmamalıyız. Çünkü
bazı yollar menzilden de güzeldir..
Üstadım çok güzeldi o güzel yürek
susmasın..
TEBRİKLER SAYIN DEMİRCİ
TÜM YORUMLAR (1)