Alt üst bahanesiyle, estetikle diktirirken
Masumiyet kaybolur, yırtılıp dikilen beden.
Kaf dağında Leyla, Mecnun’ u beğenmez.
Mazi unutulmaz yaş geçer, açlık geçemez.
Kalp günahla kirlenince, beden kiri çıkmaz.
Avcı av olur, çıkmaz sokaklardan çıkamaz.
Onca ilim fayda etmez, şeytan bile âlimdi.
O da yaptığının, çok yanlış olduğunu bildi.
Çöplükte yetişen gülü “koparma ha” derler.
Güle çöplükteyse, âşık olmaz ki bülbüller.
Ne arılar çalar kapısını, ne beyaz atlı prens.
Ne matmazel olur, ne soylu asil kontes.
Yuva yıkanın yuvası olmaz, kalk kendine gel.
Başkasının eşeğini, ıslık çalar ararken el.
2018
Alın teri ve kanla sulanan toprak kutsaldır
Şehitlik şerbetiyle, ateşi bir söndüren vardır.
“Onu temizledim” derken o mağrur duruşun.
Bedenini yakar gözyaşları, o kirli kurşunun.
2017
Elimizde olanların bakar körüyüz,
Elimizde olmayanların, nankörüyüz.
2018
Suçluyu af intikam, öç adalet.
Ruhu en çok acıtan affetmek.
Kendini affetmeyen, affedilir
Düşmanı affetmek, erdemliktir.
2017
Hamur suyu temizse, maya temiz olur
Allah'tan başkasına eğilen baş, taş olur
Susarak dinle, yaparak anla ki ders al.
İyi düşmanla değil, kötü dostunla kal
2016
Düşmanlığı olanın, pişmanlığı olmaz.
Bin pişmanlık, bir keşke ile unutulmaz.
Hızlı yükselmek, hızlı düşüşe gebedir.
Ağlatan musibet, bize vaz-u nasihattir.
“Eller ne der” korkma, ya “Allah” ne der?
Hiçbir şey deme, her şeyi bilene ver..
Herkesten gizlediğini, bilen de odur.
Çok gezen pabuç kirlenir, yerinde otur
Soyundan değil, yolundan gelene bak.
Su yolunu bulur dert etme, bir sigara yak.
Kahve gibi çayında, kırk yıl hatırı vardır.
Beyaz atlı prensin, atı yoksa katırı vardır.
2018
Değiştiği kadar aynı kalırmış insan..
Durma sen değişikliği, değişim san.
Aynalar değil, gün ve ay değiştiren
Sabırda bas gaza, ölünce tutar fren
Değişime değil, değişmeye karşıyız.
Kör talihte değil, aç gözünü biz varız.
Taklidimi yapma, övdün zannederim
Özün sözün birse, seni adam bilirim..
Ne aç yoktan, ne çocuk toktan anlar.
Taş atan değil aş versen keşine ağlar.
Düzeltilecek yanlış, doğrudan ağır yük
Hayat bir filim, küçüklerin rolleri büyük.
2007
Kimi dere tepe, az ve uz gider
Sıcak, soğuk demeden iz sürer.
Kendi gibi zalimlere, şans diler.
Spor olsun diye, cana kıyarlar.
Kimi dereyi görür, paça sıvamaz.
Kimi dindar geçinir, helal aramaz
Kimi yolda heba olur, eve varamaz
Bu sadist ruhlar, cana kıyarlar.
Kendi gölgem serinletmez başımı,
Güneş ensemde patladı, dur biraz.
Ey! Ulu çınar, niye sordun yaşımı?
Gölgen den, birkaç adım ver biraz.
Beynim, başıma yapışmış sülük.
Başımı, koyu gölgenle döv biraz.
Dipsiz derin kuyuların, dibi sümük..
Asalakları,dallarından kov biraz.
Öyle mağrursun ki, başın yüksekte.
Alçak gönüllü, mütevazı ol biraz.
2009
Taklidimi yapma, övdün zannederim
Özün sözün birse, seni adam bilirim..
Ne aç yoktan, ne çocuk toktan anlar.
Taş atan değil aş versen keşine ağlar.
Düzeltilecek yanlış, doğrudan ağır yük
Hayat bir filim, küçüklerin rolleri büyük.
2007
“Hayretin” olduğu yerde, “gayreti” vardır.
Haksız “tenkitte”, gizli bir “iltifat” saklıdır.
İte bir sözün yoksa, ısıranın çok olur.
Çalışan bir köle, yatan on efendi bulur.
Kızını “zengine” değil, onu “dengine” ver.
Canını Azrail, ömrünü “canım” dediği alır.
Seni, gülerek poz verdiklerin ağlatır.
“Yere” mim olmadan “yârle” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim.
O Kevser şarabını, gece gündüz içerim.
2009
Kayıt Tarihi : 19.7.2018 19:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!