Masuma yol ver kazma kürek huzur arıyor
Faraza sebeplerden dolayı hayattan pimi çekilmiş
Her an patlamaya hazır kendini arıyor
Acıları tarifsiz, kılıksız, süresiz…
Çığlıkları, kör ortamda sağır ve dilsiz
Meyvesini verememiş, çürüyen bir ağaç sanki
Masuma yol ver yaşamak için direniyor
Keşkeleri bir türlü çıkaramamış cümlelerinden
Seyrek tebessümü geçmişteki güzel günlerden
Masuma yol ver yaşadığı hayata sitem ediyor
Bu şerefsiz zamanda kimliğini yitirmiş
Tek kelimeyle şerefli yaşamış oysa
Ayağında çarık, elbisesi alın teriyle kirlenmiş
Ama onurunu hiç kirletmemiş
Masuma yol ver zorlukla işkenceye sabrediyor
Bir anlasan onu kendisiyle cebelleşiyor
Duru duygularına hayat darbe indirmiş
Kıymıyor canına çaresiz ecelini bekliyor
Tek savunması susmak!
Uysal bir delikanlı gibi içine kapanıyor
Bunca yıkılmışlığa; susarak meydan okuyor
Masuma yol ver kendinden koşar adım kaçıyor
Kimseler görmesin diye yatağında ağlıyor
Korkar olmuş insanlardan;
Onların bakışlarından,
Yakınır olmuş hırpalayan incitici sözlerden,
Yaşlıdır gözleri çalınmıştır yılları
Aldanma onun gülüşüne! Gülüşü, tek dolumluk sevincinden
Uzaklara bakar gözleri, dost arar
Şefkat bekler manevi sıcaklığa susar
O ki bulsa sevgiyi, kahkalarla kucak açar
Masuma yol ver, yüzüne bak bişeyler arıyor
Yalnız yürüdüğü yollara umudunu serpiyor
Artık söylenecek sözü yoktur
Yüreği alev alev gözleri mağrur
Şimdi bırak onu yol ver yürüsün
Yürüdükçe her yanından acılar kopuyor
O ki sırtında onurlu bir hayat taşıyor,
Yükü ağır herkes taşıyamaz!
Masuma yol ver kazma kürek huzur arıyor,
Uğurla onu sessiz sedasız yok oluyor.
Kayıt Tarihi : 17.7.2014 14:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!