Masum Halkım Adına, Senden Özür Dilerim ...

Yoksulluk+Cahillik+Korku=Hurafe
Ramazan Ayı başladı ve yine İstanbul'da türbeler doldu,taştı.Oysa anında bir istatistik yapılsa kaç tane çocuğu olan ve varlıklı kimse Rahmetli Oruç Baba (Her Kimse) yı rahatsız ediyor.Sayısı çok azdır.Bizim ülkemiz önce müthiş cahilleştiriliyor.Cahil olan halkımız hurafeye sarılıyor.Hurafeye sarılan Hint
fakirleri gibi cahilleştirenlerden,yoksullaştıranlardan hesap sormuyor,türbele
re akın ediyor.
Peki neden cahilleştiriliyor ve de hurafelere yönlendiriliyoruz.Çünkü cahil ve korkan halkı yönetmek kolaydır.Bu halkı ancak basiretsiz,beceriksiz,menfaatçi,insanları sevmeyen insanlar yönetebilir o da biz de var.Bizim ne politikacımız,ne doktorumuz ne öğretmenimiz,ne hemşiremiz... Çağdaş uygarlık standardına yaklaşamamıştır.Niye peki? Her şeyi.öncelikle bizim insanımız sanatı sevmiyor,anlamıyor.Sanat=eşittir duygu duygunun ifadesi.Bizim insanımız profesör de olsa bazı konularda bilimsel düşünmüyor.Örnek mi Profesörün öğrencilerine davranışını gördüm sanki yeniçeri ağasının yeniçerilere davranışını andırıyor.Yani bir defa insan ilişkilerinde profesörden tutun en okumamışına gerideyiz.Sınıfta kalmışız.
Bir devlet dairesine veya okula ya da hastahaneye gidin bu bürokratların
kendinden aşağı gördüğü kimseleri bir aslan gibi parçalayacak durumları var.Ağızlarından çıkan sözlerin yüzde seksen i seni sevmiyorum.Seni istemiyorum.Nerden çıktın karşıma, mesajları var.Vücut dilleri de aynıdır.Afra ve tafralı görünürler.Aslında çok korkuyorlar:'Deşifre olma,olursan seni kimse saymaz,başına çıkarlar'.Hele bürokrat ve bakanların sekreteri vardır.Ya da bir okul müdürünün şatafatlı bir odası ve masası vardır.Niçin? Sekreter,büyük ve heybetli oda ve de ihtişamlı masa içeri giren insana şu mesajı veriyor.Burada fazla kalma,fazla konuşma,fazla soru sorma iliş masanın kenarına bir kedicik gibi bir şeyler mırıldan, git.Buyrun şu davranışa neresinde sevgi,neresinde saygı,neresinde güven var.
Ha evdeki anne baba da öyle...Bak ağlarsan ya da şunu istersen seni öcülere veririm.Bak o amca öğretmen seni döver...Ağlama doktor (Ya da hemşire) iğne yapar....Korku,korku,korku... Allah ı da korkutarak verirler.Allah seni çarpar annenin sözüne bakmazsan...Çarpsa seni çarpar o daha çocuk ne günahı var da olsa olsa senin günahın ondan çoktur...
Peki buınların kaynağı ne? Bu ülkeye çöreklenen baykuşlar var.Bu ülkenin kaymağını yemek için elbirliği edenler var.Tarikatlara bakın yüzde doksan dokuzu insanları pasifleştiriyor.Haydi insanları korkutuyorsun biraz az korkut da hiç olmazsa ekmeğini kazanacak kadar bilimsel düşünsün de o zavallı Rahmetli Oruç Baba türbesinde yatan zat a zahmet vermesin.Acaba Oruç Baba razı mı.Kendisini Allah yerine koyup dua ediyorsunuz.İşkencede.Her Ramazan geldikçe Oruç Baba mezarında rahat değil.Dinde çöreklenmiş bu
Müslümanlıktan ve Aziz dinimizden uzak takım (Abdest suyu aşıdır,şifadır diyen ama abdest suyunu asla içmeyen halkı eşek yerine koyan takım) halkın beline binmiştir.
Bakalım yüce dinimize acaba bu abdest suyu takımının dedikleriyle örtüşüyor mu? Haşa asla.Hastaya şifa verecek Yüce rabbim neden bir pisliği ilaç göstersin.Olmaz,asla.Niye başımıza bu gelenler?
Türkiye 'deki politikacılar beceriksiz.Çok beceriksiz.Bildiğiniz gibi değil.Külliyen beceriksiz.Yani bir Avrupa ülkesi ya da Japonya nın politikacısı veya bürokratı Türk politikacısıyla karşılaştırılırsa Türk politikacısı ve bürokratı üretmiyor.Beceriksiz olduğu için mahcup olmaması için hem halkla arasına kıravatı,takım elbiseyi,sekreteri,ihtişamlı masayı, Lüks siyah otomobili vs mesafe olarak koyar.Bir de Dinden sıkı sıkıya medet umar.
Din bu beceriksizlerin işine geliyor.Ama hangi din.Bizim bu ışıl ışıl nurlar yağan güzel İslam dinimiz mi? Hayır,asla.Sahte doktoru duyarsınız ya? Öyle bir şey.Dinimizin adını kullanan asla din olmayan bir uyduruk din. Bu politikacı ve bu din adamı tipi Türkiye yi mahvetmiş.
Güzellikler diyarı bu ülke.Cennet yeşil yeşildi.Gidiyor, elden gidiyor ve hatta yemyeşil o İstanbul gitti. Menderes ve Demirel,ve bencil sanayicimiz bütün fabrikaları bozkırlara değil yemyeşil canım İstanbul 'a yığdılar.Niye? Liman var.Liman var da Sivas ın bozkırından,Konya ve Kayseri nin Eskişehir in bozkırından bir tren limana alıp da gelemez mi, trenle bir güne hem de fabrikanın ürettiğini...Olmaz Sabancılar ve de Koçlar devlete yol kirası öder.Başka bir şey daha olmaz, nedir? Tren koministtir.Cayır cayır Emperyalist batı ülkeler tren yaptılar,bize 1947 de kırık chovreletlerini satmak için Amerike Tren koministtir olmaz,dedi.
Biz ne zaman 3997 kitap okuyan Mustafa Kemal i örnek alacağız anla
mıyorum.Bu ülkede ikili bir eğitim sistemi ta İkinci Mahmut'tan beri kaldırılmaya hatta Tanzimattan sonra kaldırılmaya çalışılıyor,nafile! Dinimizle alakası olmayan bir örümcek din kaplıyor insanların beynini.Bilimsel eğitimden uzaklaşmak,bilimsel beyinlerden uzaklaşmak demektir.
Bizim bu sakallı,milletin huzurunda güya Allah 'a gözyaşı döken tarikat liderlerimiz ve asla Çağdaş politikacı seviyesine ulaşamayan bu beceriksiz politikacılarımız duysun.
Yıl ülke icat adedi
1991 Türkiye 1500
'' Yunanistan 15000
'' Almanya 22000
'' Japonya 300000Üç yüz bin
Buyrun Almanya ve japonya 1946 da yerle bir.Ama eğitilmiş bilimsel kafa yerle bir edilmemiş.Yunanistan' da en son bizimle birinci Dünya Savaşına girdi.Bir de Yunanistan 'ın nüfusunu Türkiye ye oranlarsanız Yunanistan ın icat sayısı 50000 falan sayılır.Bunlar ne ile oluyor dersiniz beceriksiz politikacılar ve Allah ın asla istemediği ulu orta gözyaşı döken müslüman geçinen tarikat liderleri.Onlarda bizim gibi Oruç Baba Türbesine giderek mi bu icatları yapıyorlar? Kafanızı bir taşlara vurun da belki beyninizin bilimsel bölgeleri şoka uğrarda, çalışır.
İFTAR ÇADIRINDA BİR BAŞBAKAN
Sayın başbakan.4 yılı hayırlısıyla hükumetiniz eda ediyor bu ülkeye! Peki 4 yılda bu halk bir lokma ekmeği iftar çadırında arıyorsa alın teriyle onuruyla,gururuyla
elde edememişse siz çadıra gitmekle ben bu işi beceremedim mi diyorsunuz? Alkışlar sayın başbakanımıza.Alkışlar bu partiye.Aç koydunuz insanları.Bu düşüncenin altına iftar çadırının önünde bekleyerek elinizle değil tüm bedenizle imza attınız.
İmamhatipleri öven başbakanımız,Tebrikler.Külliyeler yapan tarikat liderleri Tebrikler! Allah için camilerde alenen göz yaşı döken Ama emperyalist Amerika da yaşayan doğu ve Güneydoğu 'muzdaki okulluz,bilinçsiz kalan halkımı eğitmek varken Güney Afrikalar a giden tarikat liderimiz tebrikler!
Hepiniz şunu bilin siz bu cumhuriyetin ve getirdiklerinin kıymetini bilmeyen takım cahillik,Oruç Baba türbesine koşmak, bir gün bu gemiyi götürürse ne bu dünyanızı ne de öbür dünyanızı kurtaracaksınız.Hele Oruç Baba ve diğer
tüm türbelerde yatan Rahmetli insanlar Allah yerine koyduğunuz için,Şirk kabul ettiğiniz için hesap soracaklar sizden.
Bizimn aziz insanımız bizim pırıl pırıl insanımız, yavrularımız sizin verdiğiniz korkularla büyümeyi,cahil olmayı,türbelere koşmayı,sömürülmeyi,iftar çadırlarında süründürülmeyi haketmiyor.Çünkü fedakar,yüreği sevgi dolu,çünkü emperyalizme ve zulme karşı koyan yüreği insanlık dolan bir yüce Atatürk bu ülkeden geldi, geçti.Ama bu şansı kullanamadıksa onun günahı ne olabilir?
Türk aydını,gerçek vatanseveri,gerçek bilim adamı,profesörü,gerçek doktoru ve hakimi ve alnı açık gururumuz yüce ordumuz sizler artık Türkiye nin beyinlerinin çürümesine izin vermeyiniz.Beyinlerimiz elden gidiyor.Dumura uğruyor.Dinini yüce bir kitaptan okuyor,anlamıyor, dur deyin buna artık.El koyun Türkiye' nin kaderine.Ama ihtilalle değil bilimle,ışıkla,sevgiye saygıyla,fedakârlıkla.Üstünüze ölü toprağı serilmesin.Bilime en uzak,Türkiye ye en çok zarar veren insan da bizim insanımızdır.Onları da sevgiyle bağrımıza basıp bu ülke insanının önce beynini ışıl ışiıl yapmamız gerekiyor.
Başta Amerika olmak üzere bütün emperyalistler böyle sömürülmesi kolay(IMF lerle) bizden böyle bitkin,yorgun üretmeyen,okuyup da anlamayan dumura uğramış beyinler istiyor.Öyle olmazsa Fethullah Gülen 'in Amerika da işi ne? Niye Arabistan da değil? Metin Kaplan ve babası niye Almanya' da kanlandılar.Ey aydınlar birlik olun.
Yarınlar ülkemin yüzüne bir güneş olsun! Yurdumu,insanımı ve tüm dünyadaki insanları çok seviyorum.

Delta S X
01.Ekim 2006