MAŞUKACIK
Maşukacık bir gün yine
Bir akşam üstü gezmeğe
Şöyle bir çıkayım demiş
Maksat eceyi görmekmiş
Dolaşmış bütün her yeri
Dönmek için yine geri
Tam kararı vermiş iken
Umudunu kesmiş iken
Bir bakmış ki peri ece
Dönmüş üzüntü sevince
Ecenin yanına koşmuş
Mutluluktan artık çoşmuş
Öpmüş onu şupur şupur
Mutluluk dediğin budur
Onada sarılmış ece
Çıkmışlar yola böylece
Toprağın altına doğru
Tutuvermiş ece yolu
Maşuka yavaşça sormuş
Cevabı bekleyip durmuş
“Peri ece yer altına
Götürürsün hiç bilmeden
Göğün yedinci katına
Gitmiyoruz bilmem neden”
Deyip ağlamaya başlar
Gözlerinden akar yaşlar
Peri ece cevap vermiş
Bakınız o neler dermiş
“Maşukacık gökyüzüne
Gitmiyoruz bilmelisin
Ağlamak yakışmaz sana
Göz yaşını silmelisin
Gülsen güzel oluyorsun
Sen her zaman gülmelisin
Maşukacık bir cennete
Gidiyoruz bilmelisin”
Epey yol aldıktan sonra
Gelmişler demir kapıya
Demir kapının önünde
Bekçi varmış iki tane
Bakmış iyice bekçilere
Gördüğüm yanlış mı diye
Birer cadıymış bekçiler
Cadılar ülkesindeler
Maşukacık korkmuş fazla
Sarılmış eceye hızla
Birde ne görsün ece de
Cadılığa değişmede
Meğer ece bir cadıymış
Yüreği de çok katıymış
Kaçırmak için Maşukayı
Peri ece olmuş cadı
Sonra kandırarak kızı
Yer altında almış hızı
Çoktan beri Maşukayı
Her an takip ediyormuş
Yalnızca çıktığı anı
Çoktan beri bekliyormuş
Maşuka kaçmak istemiş
Bir türlü becerememiş
Geçmişler demir kapıdan
Sonra büyük bir avludan
Avluda bir havuz varmış
İçinde sular kaynarmış
Avlu sulu ve çamurmuş
Orda şimşekler yağmurmuş
Büyük bir yapı görmüşler
Gizli bir kapı görmüşler
Hep gizliymiş kapıları
Çok sağlammış yapıları
Kapıdan geçerken cinler
Durmuşlar selam vermişler
İçerde çok çocuk varmış
Birbirleriyle oynarmış
Sonra verilince emir
Getirilmiş zincir demir
Ayırmışlar bir kısmını
Zincirlemişler hepsini
Götürülmüş zincirliler
Hapsedilmiş birer birer
Ortada kalanlar ise
Düşmüşler birer yeise
Sonra almışlar onları
Gelmiş beklenen sonları
Maşukaya göstermişler
İşte sonun budur demişler
Cadı ece emredince
Kızı götürün deyince
Maşukayı da tutmuşlar
Hemen zindana atmışlar
Zindan çok fazla karanlık
Bir yerden sızmazmış ışık
Bakmış her yana gizlice
Birde ne görsün ki ece
Maşukanın yanındaymış
Bu acıya dayanmamış
Demiş burda kimseler yok
Maşukacık korkmuşsun çok
Korkma bu korkun niye
Benim aradığın ece
Tutun benim kanadımdan
Çıkalım bu yeraltından
Eve getirip yatırmış
Yanına geçip oturmuş
Maşuka korkuyla uyanmış
Gördüğünü gerçek sanmış
Şimdi beni iyi dinle
Sözlerimi tek tek anla
Çocukluğu değerlendir
Bir daha geçmez eline
Güzel konuş kötü sözler
Çünkü yakışmaz diline
Büyüklerin öğüdünü
Hiçe sayma iyi dinle
Bizim gibi kapılırsın
Yoksa hayatın seline
Son pişmanlık fayda vermez
Ata sözüdür biline
Söylediğim bu kadar
Sanma bitti daha var
Söylemekle bitmez sözüm
Çocuklukta kaldım gözüm
Çocukluğu bilmedim ben
Çocukken hiç gülmedim ben
Çocukları bunun için
Çok severim bunu bilin
1971
Nihat YücelKayıt Tarihi : 16.11.2008 15:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
BEĞENİYLE OKUDUM KUTLARIM SİZİ
GÖNLÜNÜZ ŞEN İLHAMINIZ BOL OLSUN
SAYGI VE SEVGİLERİMLE +10 PUAN
işlenmemiş maden gibi
işlenişi yani okunuşu mükemmeldi
kutlarım duyguların
ilhamın vede kalemin hiç tükenmesin
bizlere sundugun için
mükemmelin üzerinde anlatımlı
yürekden kopan bir parça okudum
ister istemez okuyucusunu
hayaal kurmaya yöneltiyor
kutlarım şair yüreğini
salim erben
TÜM YORUMLAR (6)