MASTİ
İnatla sevmiştim saçlarının dalgalarını
Kar taneleri,
Ah onun camından süzülen kar taneleri
Bilemezsiniz içimdeki delinin de var bir adı:
Masti
Dudaklarımdan kırmızı döküldü,
Onu unutmalıyım Masti
Keman seslerine yaklaşmalıyım sessizce
Şiir yazmalı ve yakmalıyım adımlarımı caddelerde
Bir çocuk bana anne demeli
O çocuk büyümeli
Ve mektuplarda ondan bahsetmeliyim
Aşkta, çekip gitmiştir
Yangınları evimin daha mı köz?
Rakı da ne? Masti
Bir adam adabıyla sevemeyecekse
Çek vur kendini kendimle
Yalnızlık desen değil derdimiz
Örümcek astım duvar diplerine
Kanın akış hızı,
Böğürtlen geceleri ve seks
Sen. Haber alamadığım bir kentsin telefon telleri bozulmuş
İçim gümüş tepsi
İçim susuzluk
Ne gam ve keder doluymuş Masti geceler
Bin yüz yıl geride, yüz yıllık kuyu çobanıyım
Ayrıldık böylece, ben kal dedim sen gitme!
Ne hazin şimdi elleri olmayan eski oyuncak gibiyiz
Birimiz sebep, birimiz ölmeye yeltenen itiz!
Yüzünü yıka yat yanıma
Sabaha çok var daha…
Hatice Hamarat
Kayıt Tarihi : 20.12.2018 16:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)