Mâsûmiyetini lütfeder gibi zamânsız sâfî gözleri,
Nârin vücûduyla intizâm, uzanıyor ufukta;
Tedirgin ama âsî, kirliğe inat beyaz bir gül gibi
Gülümsüyor inceden, rûhunun kıskacında.
Yel değirmeni boyunca, seriliyor sokağa sonbahar,
Akşamın gizemli şehri gondollara sığmıyor.
Uğradı mı yoluna yıldızlı gecede Van Gogh,
Saklı bir inci gibi, odanın loş karanlığında?..
Bir resim peydâ oluyor rûhuyla eş mahzenlerde;
Bütün renklerin temâşâsı üzerine serpiliyor.
Kahve tonlarında bir mevsim gibi sarılıyor umuda,
Cesur güzelliğiyle zamâna meydan okuyor.
Laleler okşansın, hazîn yağmurlarla insicâm,
Okşansın bulutlar, ruhlar, sarılar ve siyahlar...
Arzusuyla raks ederken bütün ihtişâmı renklerin,
Bir porselen mavisi, gizlice, fırçada zuhur ediyor.
Çekingen darbelerle devrilsin boyaların hükmü,
Mavi gözlerine meyledinceışıktan huzmeler.
Letâfet güzelliği masivâya boyun eğdirsin,
Sitem etsin bakışları daima göklere.
Tutsaklığının vehminde bir ateş olan dudakları,
Yaksın bir kibritle, varolan bu düzeni.
Asillerin mehtabını bir inciyle kuşatsın,
Sefâletin vahşi gölgesinde eserken bir sabah yeli.
Zübeyde Demir
Kayıt Tarihi : 15.9.2023 20:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnci Küpeli Kız
şiirinizi
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)