ellerimi koydum masaya
masa bana baktı
ben masaya
zannettim birşey söyleyecek
eğildim masaya
sanki dedi bana:
-benim de seninki gibi
ayaklarım olsaydı yürüyen...
-ne olurdu o zaman,
senin de benimki gibi
ayakların olsaydı yürüyen?
söyle masa,ne olurdu
o zaman?
dağlar mı aşardın?
kaldırımlarda mı yürürdün
tak tak?
-garson! çay getir,
demli olsun;
buğular yükselsin
başımız gibi dumanlı olsun
dalmışlar karşı masada oyuna
kulak mı verirler masaya
-söyle masa! ..
ne olurdu o zaman,
futbol maçına mı giderdin
sen de birçokları gibi?
çıkar mıydın akşam yürüyüşlerine
ağaçlar altında?
-ne olur söyle masa!
yürüyen ayakların olsaydı senin de?
inan bağlı ayaklarım benim de;
görünmez zincirlerle
halatlarla biryerlere...
sordum karşımdaki arkadaşa:
-ne olurdu o zaman
yürüyen ayakları olsaydı masanın?
tuhaf tuhaf baktı bana
gülümsedi
sonra attı bir kahkaha
bir daha
bir daha
garson çayları koydu masaya
gülümsedi o da
-siz de gülüyorsunuz herşeye
soru sormayacağım size de
masaya da
bir daha
Kayıt Tarihi : 11.3.2009 14:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cevdet Öztürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/03/11/masayla-sohbet.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!