Kaçlık açtılar bana bilmiyorum
Ama ben bugün bir yirmilik deviriyorum
Uzun mu uzun , masif mi masif bir masa etrafında toplanmışız.
Sizler, hep beraber, benim suskunluğumu tartışırken
Kirli beyaz bir muşamba üstüne serilmiş hayatım
Ben her dem durup kirli beyaz muşambayı seyrediyorum
Ve beyazından çok kirini sevdiğimi bir kez daha fark ediyorum.
Kah sormadan oturuyorlar masama
Kah ben davet ediyorum
Masa tıklım tıklım görebiliyorum.
Benim şerefime kalkıyor tüm kadehler
Kalkan kadehleri bekletiyorum
Çünkü bazıları beklemeye değer bunu biliyorum.
Kirli beyaz muşamba kadar biliyorum.
Beni ben yapanları, kırmızı gülleri, siyah gülleri...
Beline kadar ıslanmış duruyorlar vazoda
Vazo da uzun mu uzun, masif mi masif masada
Masada durduğu gibi durmasada
Ben alıp gülleri çirkin yüzüme doğrultuyorum
Tüm kokularını iliklerime dek soluyorum
Siyah olanı çok net solduruyorum.
Bir yirmilik devirdim
Masa tıklım tıklım görebiliyorum
Bir bardak daha koyuyorum
Ama sol yanım hala boş
Bir türlü dolduramıyorum
Onlar benim suskunluğumu tartışıyor
Ben kirli beyaz muşambayı seyrediyorum
Kirli beyaz muşamba üzerine kırışık eller uzanmış
Onları görebiliyorum
Masamın etrafında yetmişi görenler var şaşıyorum.
Ben yirmilik devirmişken kör kütük sarhoşum
Otuzu bilmem ama elliyi görebileceğimi düşünmüyorum
Ağır misafirlerim oluyor
Baş köşede ağırlıyorum
Masanın dengesi bozulmasın
Herkesi ona göre dağıtıyorum
Kimi uçta, kimi sağ başta kalıyor
Herkes bana verdiği değer kadar değer görüyor
Elime verilmiş iki kelek
Biri ham, biri tam
Hamı paylaşan az daha çok kendim yiyorum
Tamı herkes istiyor bir şekilde pay ediyorum
Razı gelmeyen sesler yükseliyor masada
Masadan kalkmak içi doğruluyorum
Ama başka bir uçtan kalkan kadehler
Bu masanın benim masam olduğunu hatırlatıyor
Bana ters giden herkesi masadan def ediyorum
Hazır ayaktayken kadehleri karşılıyorum
Ve yaslanıp ardıma bir kadeh daha katıyorum
Dertlerini, tasalarını tüm hatırlarını bir bir eksiltiyorum
Kirli beyaz muşambayı seyrederken bir kez daha fark ediyorum
İlginçtir, ben içtikçe akıllanıyorum
Kanun hükmünde bir karar alıyorum
Herkese hak ettiğinden hak ettiği kadar ikram ediyorum
Nereden bakarsan bak!
Bu masa, en az Edip’in masası kadar masadır
Ve kirli beyaz muşambam
Hem rengi hem kiri kadar
Kirli beyaz muşambadır
Ne kadar gelen olursa olsun
Açtığım ellilik olsun, yetmişlik olsun fark etmez
Nihayetinde bu masa İbrahim’in masasıdır.
Masa kalkma vakti gelene dek
Gelen her zaman bir eksik
Ve her gelen biraz azdır.
Kayıt Tarihi : 18.12.2020 01:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
20 yaşımı doldururken dünyanın koca bir yemek masasına benzediğini fark ettim. Hayatım ise o masanın üzerine vakti gelince serilen ve kaldırılan bir muşamba olabilirdi ancak. Davetli-davetsiz tanış olduğum herkesin geldiği adıma verdiğim bir yemek sonrası kiri ile birlikte dürülüp kaldırılan bir muşamba sadece...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!