Masallar Ülkesi'nde Şiiri - Yılmaz Yıldız

Güneşi batırmaya çalışan ülke ile
güneşin batmadığı ülkenin patronları
rüyalarını anlatırlarmış birbirlerine.

Güneşi batırmaya çalışan ülkenin patronu
-ki bu büyük patrondur-
petrol görürmüş rüyasında
kaç zamandır.
Kuyu kuyu
ve para
deste deste alabildiğine...

Ne tesadüf demiş,
güneşin batmadığı ülkenin patronu
-ki bu küçük patrondur-
ben de aynı şeyleri görüyorum.
Bir de
despot duruşlu
bir bekçi görürüm
uzak bir ülkede
-ki bu 'binbir gece masalları'ndaki ülkedir...

Büyük patron ile
küçük patron
vermişler kafa kafaya
rüyalarını yorumlamaya.
Karar vermişler sonunda
o ülke
binbir gece masallarındaki ülke diye.
Hem güneşi batırmaya
hem geceleri de
güneş gibi ışıldatmaya...

Peki,
ne diyeceklerdi insanlara.
Ne var ki onda
bekçiyi 'SAV
halkına AŞ'

Niceleri
karşı çıksa da,
yapmayın dese de
vazgeçirememişler onları.
Para
ve
kan
bürümüş gözlerini...

Güneş,
artık çok kısa süre
yok oluyor
masallar ülkesinde.
Biri güneşi batırıyor
diğeri
hemen ardından
yeniden aydınlatıyor geceyi.
Gece de
gündüz de
'ışıl ışıl! '
Masallar Ülkesi...

Masum insanlar
çığlık çığlığa
ve çocuklar ölüyor
üçer, beşer.
Yaşayacak
nice güzel günleri vardı daha
koşacak,
oyun oynayacak,
masallar dinleyeceklerdi
masallar ülkesinde...

Belki birgün
masallaştırılıp
anlatılacak çocuklara
bu vahşice rüya...
Yazık ki,
bu bir masal değil
masallar ülkesinde yaşanan.
Ki masal olarak anlatılsa da birgün,
dinleyemeyecek
masallar ülkesinin
Yitik Çocukları.

26.03.2003