çoğul yalnızlıklar akıyor akşam kaldırımlarından
plazalarda yorgun insan birikintileri
herkes biraz buralı... yabancı biraz
bakmayın post modern işvelerine
istanbul bir öksüz şehir...
nicedir uçmaz oldu uçurtmalar haliç’te
martılar limanları terk etti bir bir
yakamozlar batıyor boğaz’ın sularında
gecenin rıhtımında rengi solmuş balıklar
istanbul suretini kaybetmiş şehir...
ışıklı şose boylarının avaresiyim
otobanlarda köpek ölüleri ve gölgem
taşıt dizileri küçülüyor gözbebeklerimde
dudağımda buselik bir takıntı,
kumkapı seferlerinden tanırdım.
ihtiyar bir fahişenin şarkısı...
kasabalı aşklar kurarım
düş kırıklarından... avuntuya say
oysa aşk masalları
çoktan sürüldü romanlardan
istanbul masalını da kaybetti...
suskunun kabulüne sığındım
etimde döner yılların çok dilli bıçağı
çığlıklar havalanır çocukluğumdan apansız
bir sonraya kapanır paslı kapılar
yakarım zamanın matruşkasını
bayım, çocukluğumun metrosu
hangi istasyondan kalkar
...............?!
istanbul yine aldattı bizi
biraz da bu yüzden kederlidir
Kayıt Tarihi : 11.11.2017 15:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!