Unutmuşum uyanmayı sabahlara,
gecenin izlerini taşıyor gözlerim
adımlarım düşlerime basıyor hala,
kurtarmak istiyorum kendimi,
el yazması, bin yıllık masaldan...
Durup durup ardıma bakıyorum,
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Sabahlarda güne uyanmayı unutuşta, hala düşüne basan ayaklarda, bin yıllık masalların izinde ince bir ironi var. Evet, ilk bölüm çok ironik. Karmakarışık bir duygu durumunda bırakıyor insanı.
Ve sürüyor şiir. 'mavi mavi yazardı oysa kalemim' diyor şair. Kendi yazamadığı sonundan masala baktığı hüzünde.
Ve tüm bunların karmasındaki arda bakışların tadını aldım şiirden. O buruk tadını arda bakışların. O mayasında sevinç bile içeren tadını öte yandan. O yüreği hafifçe hoplatan ve aynı zamanda ağırca ezen tadını.
Çok ince bir ruhsal durumu anlatırken bedeni kullanan dizelerin üstünde düşünürken 'şairin labaratuarı bedenidir' diyen K. İskender'in bu sözlerini anımsadım bir kez daha. Haklı galiba:))
sevgimle
aynur özbek uluç
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta