Masalcının ölümü Şiiri - Samiha İkbal

Samiha İkbal
44

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Masalcının ölümü

Eskil ve çağlar içinden çağıldayıp gelen
Masallar dinledim
Bir öyküye kahraman olmaktansa.
Kim kimin kahramanı diye geciyorken
Aklımda, kulağıma taktığım kirazlar kalmış

Uykulu bir akıl neyleye
Ferhat'ın deldiği dağı
Ne bilsin çocuk
Ölmeye değermi bu uğurda.

Her gecen gün
Garip bir biçimde modern
Ve bir bardak su kadar gerekli
Her çocuk akla
Öyküden bir dilim.

Yaşamı kesen
Bıçak derler buna
Fazlasıyla rahatsız edici
Bir o kadar da kabustan
Masalcının ölümü...

İşte dediğim yere geldim
Düşünürken öyküler ve
Masalcının ölümü üzerine
Hala bir mucize çağın
Esintisi var takvim yapraklarında.

Yaşam ölümle sona ermiyor bence
Ve hepsi de bu değil...

Samiha İkbal
Kayıt Tarihi : 4.4.2008 23:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Bu fani hayat'ın bir imtihan olduğunu ve ölümle sona ermediğini, imtihanı kazananlar için baki cennet yurdu, kaybedenler için de cehennem denen bir diyar olduğunu Kur'an biz 1500 senedir anlatıp dururken siz hala, masalcıların masallarıyla mı oyalanıyorsunuz Samiha hanım?

    Hayırlı sınavlar.

    Cevap Yaz
  • Müslüm Kılıç
    Müslüm Kılıç

    ölümle son bulmuyor bu hayat.. aslında bir başlangıcın başıdır ölüm..

    işte bunu iyi işleyen şaireyi yürekten tebrik..

    Cevap Yaz
  • Metin Solak
    Metin Solak

    Önce tebrik ediyorum. Dertli yüreği kutluyorum. Ama kurulun yerinde ben olsaydım şairenin Gazzeli Gülsüm diye bir şiirini okudum onu seçerdim. Ama tabi bu şiirinide çok beğendim tekrar tekrar tebrikler

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi

    HEDEFİNİ BİLEN BAŞARILI OLUR

    Ben şairenin profil sayfasına şöyle bir nazar eyledim. Kısa birkaç cümle ve aşağıdaki beyit dikkatimi çekti.
    Hoşuma giden tarafı, şiir vadisinde ne olmak istediğini, hedefinin ne olduğunu bilmesi.
    Edebiyatımızda oldukça başarılı isimleri, zirveleri örnek almış kendine. Bu da ayrı bir değer. Ne yapmak istediğini bilen, şuurlu biri.
    Öncelikle bu yönüyle kutluyorum.

    “GÖLGELER ŞEHRİNDE GÜL, KİMSEYE KALMAYACAK
    ÖTELER ŞEHRİNDE GÜL, BİR DAHA SOLMAYACAK”
    *
    Şiire gelince:
    Üzgünüm…
    Daha ilk kelimede takıldım. Ben kendi adıma, birinci viteste olmama rağmen debriyaja basılı kalınca ayağım, kalkış yapamadım.
    “eskil” nedir, hangi kelimenin karşılığıdır diye düşünmeye başladım. Öz Türkçe denilen bu cinsten kelimelere bir türlü ısınamadığımdan olacak…
    Mantık olarak yanlış olmayabilir. Mesela “yoksul” var ise neden “varsıl” olmasın gibi…
    *
    Eskilerin, evimizin büyükleri, baş tacımız ninelerimizin, dedelerimizin o tombul tombul yanaklarındaki ak tenlerinin yansıması yumuşaklığına dokunmak, dudaklarından dökülecek kelimelere, gözlerinin içine baka baka, bir saz teli gibi inceden inceye titreyen dudaklarına odaklanmak ne hoş olurdu yarabbim.
    Her daim, bir tebessümün en içli sıcaklığını duyururlardı, ahenkli, sıcacık seslerinde.
    Çocukluğun altın küpeleri kirazlı nasihatler. Zaten her bir hikâye, her bir masal altından da kıymetli değil miydi?
    Onlar bilerek, bebekler bilmeden hayat dersi alırlardı, çocuksu gülüşleriyle…
    Kulaklara takılan anlık kirazların aksine, hayat oyununun kalıcılığını işlenirdi hafızalarımıza…
    Her çocuk, kendine düşen payı mutlaka alırdı.
    Şimdi mi?
    Sormayın efendim.
    Dil sustu
    Göz küstü.

    Ne sıcak bakan, ne ahenkli konuşan var.
    Göz niyetine camdan kocaman bir ekran, ekrandan dökülen sıcaklığını ve ahengini yitirmiş insanımsı bir ses.
    Bu da güzel de, olur mı nine gibisi, dede gibisi?
    Sevgi nerede, o sıcak nefes nerede?
    Gözlerdeki ışıltılar nerede?
    O yumuşacık dokunuşlar?

    Bunları kaybettik. İnsanı, insan olmayı kaybettik.
    Sıcaklığı, içtenliği kaybettik.

    Masalcıya rahmet dilemek gönül borcumuz.
    Rahmetle diyorum.

    Ne olursa olsun, o masallar sanırım biraz daha sürecek.
    Masalcılar ölümsüz yolculuklarını sürdürecek…
    *
    Fanilerde açan gül, kimselere kalmıyormuş.
    Ötelerde açan gül, asla solmuyormuş.

    Şairi ve şiirini kutluyorum.

    01 Mayıs 2013
    Hikmet Çiftçi

    GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

    Cevap Yaz
  • Yavuz Girgin
    Yavuz Girgin

    sesi ki bakır bir maşrapada idi
    döküldü çağlar şimdi
    özeti
    ..
    saygılar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (17)

Samiha İkbal