SIRADAN BİRİ İŞTE...
Bir bilsen Kalbim ne çok sevdi seni,
onu görmeyen Gözlerini, Sesimi duymayan o yüreğini ne çok sevdi.
hiç umudu bile yokken sevilmeye dair yine de vazgeçmedi sevdi Bir yudum seni.
karşılık beklemeden çıkarsızca sadece sevdi seni,
ne imkansızlığın umurundaydı, ne de hiç sevmeyecek oluşun.
her şeye kör, her sese sağır, her yüreğe dilsiz kaldı ve yüreğim sadece deli gibi sevdi seni...
Geçti işte..!
Yaşamaya hevesim, insana inanasım, hayal kurasım, sevesim, nefes alasım, hepsi geçti benden.
Kırgın bir kalbim var şimdi, yaşayamadığım her güzel şeye, inandığım sahte yüzlere, yokmuşum gibi hissettiren herkese çok kırgınım, En çok da kendime..!
Sevdiğim her insana, arkadaş, eş, dost, sevgiliye, verdiğim çıkarsız yalansız ve sonsuz sevgime, emeğime, zamanıma, değere ve kendime ne çok yazık etmişim meğer.
Çok inanmıştım, çıkarsız sevginin olduğuna bu dünyada.
Belkide bundandır bu kadar büyük yıkılmamın sebebi, inancınım büyüklüğüdür belkide, bu kadar canımı acıtan şey her seferinde inandığım yerden yanılmaktır.
Ben bugün öldürdüm içimdeki seni..!
Ve yine bugün tükettim tüm kelimelerimi, sana dair bütün hayallerimi.
öyle güzel gülüyordun ki gözlerime bakarken ve öyle içten öyle samimi söylüyordun ki seni seviyorum diye, şu kahrolası kalbim ah şu kalbim.
öyle bir inandı ki sana, öyle güzel sevdim ki seni.
hiçbir neden aramadan, hiçbir beklentim olmadan.
bana gülümseyen gözlerini, sesini, bakışını, o kimseye eyvallahı olmayan duruşunu, beni herkesten başka tutuşunu, sendeki yeri mi çok Sevdim..!
Bak yine süzülüyor kuşlar gökyüzünde, yine delice çırpıyor kanatlarını, varmak istedikleri bir yer var yine çok uzaklarda.
Delice esen rüzgara aldırış etmeden, savrulup dursalar da oradan oraya, yine de vazgeçmeden devam ediyorlar uğruna her şeyi göze aldıkları Yollarına.
Bak yine gelmiş sana göçme Mevsimi yüreğimin, toparlamış ne var ne yoksa yüklenmiş sırtına. her şeyi göze alıp düşmüş hiç bilmediği Sen Yollarına, göç etmeyi bile bilmeyen bir serçe misali, küçücük kanatlarının kırılacağından bile Habersizce, Hiç aldırış etmeden sırtındaki onca yüke, hazanı yaşarken inceden inceye, koyulmuş kış gelmeden Sen Yollarına. geriye kalan sadece bir hazan ve birkaç damla yaştı gözlerimden yağan..!
Ey benim yüreği bana bencil sevgilim.
Hiç Acımadın canımı yakarken, kırıp dökerken, Oysa sevmeyi de biliyordun, değer vermeyi de ben seni başkalarını severken gördüm.
Kadın olmak, sokağa çıkarken bile iki kere düşünmek.
Kadın olmak, giyimine dikkat etmek demek.
Kadın olmak, sen konuşamazsın demek.
Kadın olmak, yaptığı onca fedakarlığa rağmen, sen ne işe yararsın? demek.
Kadın olmak, gülüşünü bile kısmak demek.
Kadın olmak, canice öldürülmek demek.
Ben en çok kendime kırıldım bu hayatta.
Kendimden esirgediğim sevgime, herkese fazlasıyla verdiğim ama bana kalmayan değere, olur olmaz herşeye ağlayan gözlerime çok kırgınım işte.
Suçlu olan ben değilim aslında, öğretmediler ki bana sevilmeyi, ben sadece sevmeyi bilirim, bir de sevilmek için herşeyden vazgeçmeyi.
Ta çocukken öğrendim sevgisizliği, birinin gözlerinin içine bakıp sevgi dilenmeyi, yüreğimi elime alıp yürümeyi.
Bir lokma sevgi için elimde avucumda ne varsa, önlerine sermeyi.
Ah be,,,
ipe sapa gelmez yüreğim,
Yine yandın, kapıldın bir dünya girdabına.
Yanlış duygularda savruldun.
Benliğini unuttun, yaradılışını unuttun, Yaradanı unuttun. unuttun da kor misali yandın yandın tutuştun..!
sanırmısın ki kurtaracak seni, sadece iyi oluşun.
Sen bir imtihandın yüreğimde,
geceleri uyutmayan, gündüzleri peşimi bırakmayan, yüreğimi ince ince sızlatan, anlatamadığım bir lisandın, duyuramadığım bir sessizliktin içimde kalan.
Koşupta varamadığım, varıpda dokunamadığım, bir seraptın. ve her zerresini bildiğim, gerçeğim sandığım bir hayaldin sen.
Gönlüme cemre gibi düştüğün gün baharım olursun sanmıştım.
çiçeklerimi açıp , sana çoşmuş, yeşillenmişti yüreğim.
sonra ayazlar vurdu, ve soldu rumundaki bütün çiçeklerim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!