Masal Sevgiliye Mektup Şiiri - Erbil Kutlu

Erbil Kutlu
173

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Masal Sevgiliye Mektup

MASAL SEVGİLİYE MEKTUP

Bilmiyorum ne zamandı bir resim gibi bakarken sana takıldım kaldım… Gülümsüyordun… Hayaldin benim için seni gördüğüm o ilk ana dek. Heyecanlıydım, heyecanlıydın sende o dakikalarda. Ellerim titriyordu, ama sen de üzerine tuz biber oldun beni orada ayakta karşılayarak. İçimde volkanlar kopmuştu, sadece gözlerine bakarak sukuta ermeye çalışıyordum. Çok şey konuşuyordum ya, ancak bakışlarımda idi… Çok az görebildim ya seni olsun, yine de özlüyorum da bakıyorum içinde sen olan resimlere…

İnsan, bazen özlüyor, görmek zor gelecek biliyor, ama gönül işte söz geçmiyor... Adını duyuyor, o değil biliyor, ama o ilk görüşteki ateş var ya, kor olup yakıyor ciğerini; engel olamıyor... Kapıyorum gözlerimi o anlarda seni düşünüyorum. Hani olur ya açtığımda gözlerimi, sen olursun diye ümitleniyorum. Açıyorum gözlerimi ve tek görüntü buğulu bir çevre oluyor. Ağlıyorum, çok istiyorum seni, gelmeni geçtim, göremiyorum bile artık seni…

Her seni düşündüğümde kapatıp gözlerimi; siyah, güzel, dalgalı saçların, düşmüş nadide teninin sarmaladığı omuzlarına... Siyah sürme çekilmiş gözlerinden vuran bakışların, çekti beni kimseyle paylaşamadığım eksenine... Kim bilir isminden ötürüdür belki de o yakıcı Türkuaz rengine olan bu bağlılığım... ve hala kendime anlatıyorum inanır mısın isminin rivayet edilen hikayesini.

Ne olur hiç ummadığım bir pazar günü elimde çayım ile uzanmış koltukta boş boş televizyon seyrederken, kapımı çalsan... isteksiz, canından bezmiş bir halde açtığımda kapıyı, gülen gözlerinle bakışına takılsam... ve o kaybettiğim sensiz günlerimi geri kazanmış gibi sevinerek, hatta sana söylediğim gibi göz yaşlarım benden kurtulup, ruhumu temizlercesine akarken sana sarılsam...
çok mu şey istiyorum? ? ? biliyorum olmayacak bir şeyin hayali, ama en azından beni hayallerimde terketmedin... hala orada seninleyim... bu yüzdendir senden sonra hiç kimseye sevgi duyamamam... sadece teninin kokusuna benzer bir koku arıyorum... o kokunun sahibi ya sen; ya da seni sonsuza kadar unutturacak kişi olacak... ikisi de imkansız, ama umudum var; sen olan umutlarım, imkansız biliyorum, ama ancak son nefesimi verdiğim anda vazgeçeceğim onlardan.

Neyleyim sen yoksan eğer dünya yakıcı bir bütün Türkuaz olsa... Baktıkça içim yanar gülen gözlerinde ki ışıltıya, kahrederim kendimi, kanar avuçlarım sensizliğe, ölmek isterimde ölemem... Ya cehennemde gelmezsen yanıma... Cennetten bakarken bana, orada bile gözlerinde kaybolursam diye, ölmek bile acı gelir bana…

Aşk nedir? Hep acı çekmek midir? Yoksa mutlu aşk ta var mıdır? Ben bunun neresindeyim? Neden sana olan özlemim her nefesim ile azalacağına hep artıyor? Hani gözden ırak olan, gönülden de ırak olurdu? Niye acın yakıyor ciğerimi? Neden sabahları getiren güneşi görebilmek, seni ondan isteyebilmek için gece uykularını unuttum? Bir küçücük bakışın için, gökyüzünde her bir yıldıza seni diliyorum?

Ne yerdeyim, ne gökte,
Bir yalancı seherdeyim...
Grup kuşağını geçtim,
Türkuaz ufka bakıp içlenmekteyim...

Aşksız kalmaz insan… Sadece nerede aradığıdır farkı aşkı tadanla… Ben aramıyorum ki aşkı, sensiz kalalı beri. Ben, seninle bir ömür diliyorum, dilimden dökülüyor kelimeler; ama seni getirmiyorlar, sensiz aldığım her bir nefes gibi, onlarda ziyan olup gidiyorlar…

Neymiş uzak olunca aşk, elini tutunca önce meşk sonra ırak olurmuş sevgili... Gideceksen eğer kal orada lütfen Türkuaz güzelim... Razıyım ben buna bile… Yalan! Sensizlik okudu canıma. Ne tek gecelik aşkım oldu senden sonra, ne sevişebildiğim bir bedenim. Kullanıldım hep, kullanıldım. Sana sakladığım dudaklarım, öpenler tarafından ısırılarak kanatıldı. Göğsüme dokunan sıcak eller kalbimi senle olduğu kadar bile çarpmadı. Erkekliğim ile yepyeni dünyalara yelken açanlar, beni o dünyalarına çekemediler. Ben sanırım, sana olan bu hisleri seviyorum. Yanımda olsan, üzebilirdim seni; yoksa sen de üzer miydin beni? Yanımda olsaydın da üzseydin…

Güzel dudaklarından çıkan küfür etseydin beni…

Bilmiyorum ne zamandı, ama ben seni kaybettim. Ara sıra çıkıp şöyle bir denk geliyor, görünüyorsun ya bana, işte bu and olsun bana iyi gelmiyor. Sen de mi mutsuzsun? Canını yakanların intikamını mı alıyorsun benden?
Haydi durma çık gel! Seni üzenlerin intikamını, gel, benden acımasızca çıkar! Bir ömür hiç ara vermeden…

20.09.2011.Salı
F. Erbil KUTLU

Erbil Kutlu
Kayıt Tarihi : 20.9.2011 22:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erbil Kutlu