Masal İçinde Ben Büyürken Sensizliğe ...

Sen ki güzelliği yeni tanımladın aşk sözlüklerine.Şimdi hangi güzelin tanımlı,aşina manalarında sensizliği anlamlandıracağım.
Nasıl izah etmeli bunu yanılgılar, sanrılar, sonralar, önceler ve de bir gün gelmelere bu zahiri durumu.
*Gözlerinde sakladığın binlerce mananın bakışında nasıl arınacağım. Hüzünlü bakışından beslenen damlalarıma hangi sözün kurumuş olarak yüreğimde susacak, susturacak ağlayan sensizliği.
Yeryüzü ve gökyüzü gözbebeklerine göre büyüyüp küçülürken dünyamda şimdi bu ayrışımı yapılmış ayrılıkların dilinde ne zaman
bırakılmayacak yüklemini ekleyeceğim.
Pinokyo’ nun burnu ne zaman uzamasını bırakacak hayallerim yalan üstüne yılan söylerken.Burnu Kaf ‘ta, gözleri Kafka’nın Milenas’ında, sözleri Şems’in şemsi sözlerinde olan bu bin çeşit benimin burnu ne zaman güzel kokunu koklayacak.
-Gül kokunda ne zaman küçülecek burnu yerde sürünen üstbenliğimin burnu.
*Söyle sevgilim estetik yapmış Pinokyo’ nun burnu uzar mı ki?
Hangi yalanımla ,hangi seni benden kaçıran yılanımla buruk direklerimi sızlatan emellerin dirhemi olacaksın bilemedim.
“Alice” harikalar diyarında Dimyat’a giderken pirinçten olan hariçlerimin kağıtsız sözlerinde. Uluorta sözlerin kahramanı olmuş, küskün ve dargın değil Alice. Hz.Ali’nin zülfikarı varken benim kılıcım işlemez sevdiğini senden almaya gelenlere karşı diyor Alice bana.
Alice:
-Alice savaş Kerbela ağlarken. Ayşe duymasın, Hasan ‘ın ölümü.Hasta de onu, dönecek bir gün.O ölmedi, ölemez de.
*Sonra bir başka çocukluk seyyahım giriyor dünyama. Gulliver
Beni senistan’a götürüyor.Orada boyları ,huylarını geçmiş güzeller var. Bütün ilgi üstümde. Tek uzun boylu benim. Bütün güzellerin peşimde olduğu, su adasındayız. Amaçları beni yakalamak.Önce öpmek, önce ıslatmak. Beni, ben denizine atmak istiyorlar.Yalnız alın yazımda sen varsın diye korkuyorlar. Her güzelin elinde şiirler, kitaplar, sarmalar, etli yemekler,senli sözler, yazmalar, felsefi temalar, yani sevdiklerimle geliyor.Zaaflarımı biliyorlar.O, güzellerin tek özelliği zaaflarımı bilmeleri. Geliyorlar, tam öpecekleri sırada gözlerimden bir iki damla iniyor. Damlalar kılıç oluyor, her güzeli kılıçtan geçirip onlarca güzel arasında yine yalnızlığın sen şubesi yapıyorlar.
- Gulliver:
…: Bu aşk sende varken bu su adası batmaz, bu aşk davan bitmez. Haydi seni başka adaya, başka mecraya götüreyim. Pasaportsuz gideceğin aşk adasına götürüyor.
-Bu sefer boyları on metre boyunda güzeller geliyor.Ben 1,80 …Onlar 10 metre…
-Bütün güzeller toplanıyorlar, beni aşklarına maksut yapacaklar.Bu cüce ve yakışıklıyı aşka, hazlarımıza, gecelerimize meze yapalım.
-Üstüme üstüme geliyorlar sevgilim.Söylemesi ayıp çırılçıplak bırakıyorlar. Emellerine ulaşmak üzereyken dudak dudağa geliyoruz.
İlk öpücükten sonra herkes zehirleniyor.Senin öptüğün dudak başkasına meğer zehirmiş, meğer ölümcül sevgin kalmış, meğer sen ölümsüz aşkların salyasını kurutmuşsun orada.
-Bir öpücük istedim annen, baban hayrına demiştim.Hayırlı bir sevgiliydin o zaman büyük bir hayır işleyerek vermiştin.Annen, baban adına büyük hayır işlemiş olmalısın ki aşkımızı maskot yapan güzellerinden korudu ilk öpüşün, giderken yanağım bıraktığın sok öpüşün.Beni koruyor, beni hayata bağlıyor sevgilim.
Sen hep Pollyanna kal, pembe hayallerinde oynasın masalımızın filmi.
Bir varmış hep varmış.Evvelim zamanı içinde ezelimin masumiyetlerini oynarmış.Merhametinin denizi akarmış yüreğimde, sevginin naif sellerinde yıkanırmış umutlarım, Pollyannacılık oynarmış kumrularımız.
*Bizi bizden başkası anlamazmış meğer. İyimserliğini kaybetmeyen
mutluluğun içsel prensesi olarak içimde kalanlarının Pollyanna’sısın.
-Sen demek mutluluk çeşnisinde aşka toplanmak demekti. Sen demek, iyimserliğin sularında sulara ders vermekti su üstünde usu da duygulara teslim etmekti.Sen demek güzelliklerle aklanmaktı.
Peter Pan, Rüya Bahçeleri”de beni beklemiş. Henüz senden gitmeyen, henüz senli bir aşk bebeği olduğumu anlamış.İkimiz de henüz bebeğiyiz, gizemlerin, bilgeliklerin, büyülerin, ütopyaların, imkansızlıkların bebeğiyiz. Dilek taşlarımızda sonsuzluk yazıtları var.
-İki dilek arasında, iki kadın yaşarmış.Anne ile sevgili arasında kalmış bu yüzden erkeğin yüreği.Hangi sevgi daha büyük onu yazıyormuş Peter Pan.
*Bense:
…:İki kadın arasında iki adın var dedim .Anne ile kıyaslarım yoktu.Çünkü benim annem yerli bir melekti.O meleklerin de annesiydi.
Temiz sütle emzirmişti.Burnumdan akıttığın süt onun bilesin Tinsu.
-Hakkını helal etmezse melek annem, senin cehennemin peşinen ödenmiştir demek.O yüzden dikkat et, Peter Pan yapma beni , iki dileğim üstüne son dileğim var.
- Beni ve annemi giderken ağlatan sensin .
*O yüzden son dileğim sensin.