Masal Değil Hayatım

Masal Değil Hayatım
Yarım asır evvelce teşrif ettim dünyaya
At yok, arabası yok, insanlar hepsi yaya
Soba, şömine nerde, sığınırlar kayaya
Ben gerçeği aradım, masal değil hayatım

Anam, babam tarlada, buğdayları biçerken
Ben gelmişim dünyaya akşam olmadan erken
Üç kızdan sonra erkek mutlulukla sekerken
Ben gerçeği aradım, masal değil hayatım

Bir patika yol ile ulaşılırdı kente
Yaşamak için o gün, sarılınır kemente
Doktora gidemezsin, toplum muhtaçtı sente
Ben gerçeği aradım, masal değil hayatım

Sapı, samanı haydi gücün varsa gel topla
Düğene bin sabahtan akşam olunca hopla
Hayvanlar çok yorulmuş adım atmaz on copla
Ben gerçeği aradım masal değil hayatım

Kalkınca harman köyde, yürü üzüm bağına
İş işi kovaladı, erdin sergi çağına
Rahatın için kışta bak tembellik ağına
Ben gerçeği aradım masal değil hayatım

Sofrada tepsi, tirki, yanında varsa bir tas
Tahtadan kaşık, kepçe yufka ekmeğide bas
Çıkar ceket, gömleği, şapkayı çiviye as
Ben gerçeği aradım masal değil hayatım

Ayağında bir çarık, sırtında var kıl aba
Şeker çuvalından don, bu giysiler çok kaba
Bulunmaz ki başka şey sarf etseniz de çaba
Ben gerçeği aradım masal değil hayatım

Eğitim öğretimle uğraşanlar pek azdı
Babamsa bu iş için, zihnime hendek kazdı
Gittiğim gün okula, yaşım kaydı tutmazdı
Ben gerçeği aradım masal değil hayatım

Allah var benim babam, pek muhterem bir zevat
Benim için her şeyi yapınca alırdı tat
Bu gün dahi geçmişe çekeriz bazen bir hat
Ben gerçeği aradım masal değil hayatım

Razı olsun babamdan, şimdi Yüce Yaradan
Okuyacağım baba, kalır isem arkandan
Üç İhlâs bir Fatiha kitabımız Kur’andan
Ben gerçeği aradım masal değil hayatım