Sen tüm coğrafyalardan derlenen bir masaldın,
Bir gün benim dünyama uğradın ikliminle.
Kaf Dağının yelini küçük dünyama saldın;
Savruldu tozlar gibi zaman, tozdan zeminle.
Bağlarım, bahçelerim, altından saraylarım,
Gül bahçeli köşklerim bak hep târumâr oldu.
Kara yasa büründü mesut geçen aylarım;
Neşeli nağmelerim sustu, âhuzâr oldu.
Arzun neydi de yıktın kalbimin şen şehrini;
Nedendi bu depremler, bu cehennemî yangın?
Ya hiç mi acımadın aşk isimli zehrini
Dökerken yüreğime benden gizli, ansızın?
Özümü yaka yaka kök saldın toprağıma,
Dalların benliğimi baştan başa kapladı.
Esaretine aldın bakmadan genç çağıma,
Hayâlin her geceme uykusuzluk sapladı.
Senden başka menzile uçmadım, uçamadım;
Çıkmazına tutuldum alev kanatlarımla.
Gözlerinin sihrine kapıldım, kaçamadım;
Çilene koşup durdum hep yağız atlarımla.
Bir ebedî masal ki gökyüzünden üç elma,
Sonsuz kadar asla ve asla düşmeyecek.
Her kelimesi acı olan bu masalıma,
Kalbim kabir olacak; yaralı kalbim bir tek...
Kayıt Tarihi : 15.11.2011 21:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!