Dosta da düşmana da borcu vardı...
Uçan kuşlar,sıhhatini sorardı...
Çoktu harcadığı,kazandığından;
Akıl sır ermezdi,nasıl yaşardı...?
İpotekli idi bağı,tarlası...
Kasvetli bir yerdi yurdu,yuvası...
Feleğe de hiç eyvallah etmezdi;
Din ile îmânla yoktu arası...
İçki şişesinde balıktı kendi...
Çalımlı,tafralı,alıktı kendi...
Ardından,sapıtmış,çıldırmış dendi...
Bir kez olsun dert etmedi hâlini;
Megaloman tavrını çok beğendi...
İçten içe çürümüştü,sefildi...
Borçlarına alacaklı kefildi...
Nasihat edene asmadı kulak;
Düşmanları, kendisine dost bildi...
Yâranını düşman sanıp dışladı...
Öz evlâtlarına sövdü,haşladı...
Hırsızla,ipsizle,kanıbozukla;
Birlik olup, hânesini taşladı...
Kendisini güçlü sanan bu ahmak
Zannetti,hep böyle gider,yaşamak...
Zorlu biri çıktı,bastı şamarı;
Nerdeyse kalmıştı ölmeye ramak...
Çocukları hemen koşup kurtardı...
Kanayan yerini yıkayıp,sardı...
Hepsini defterden silmiş olsa da;
Aslâ vazgeçmeyen,ev halkı vardı...
Saldırganı tükürükle boğdular...
Tekmeleyip o muhitten koğdular...
Birleştirip güç ve gönüllerini;
Yarına,sanki,yeniden doğdular...
Anladı...evlâda düşmanlık olmaz...
Birlik olunursa,pişmanlık olmaz...
Gelişme uğruna,samîmiyetle;
Çalışılırsa,perişanlık olmaz...
Zararlı şeylerden uzaklaştılar...
Birbirine güzelce yaklaştılar...
Sevgiyle,saygıyla,kucaklaştılar...
Allah'a sığınıp,îmân,ihlâsla;
Çalışarak,her engeli aştılar...
Kayıt Tarihi : 13.2.2007 09:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!