Kasım yağmurlarıyla evlerin çatısından
İçime damlayan aşk nağmeleri…
Kalbimin ıssızlığına gömülmüş aynaların miracını bulupta;
Tırmanırsa mahşeri yalnızlığıma
Gülümsemelerinin gizemindeki virane yangınlarında ısınan;
Eşkıya hıçkırıklarıma yaslanan…
Dumanlarla bezenmiş şehirlerin gölgesinde,
Kahverengi gözlerinin akisleriyle parlayan
Aşiret kavgalarıyla damarlarımı dağlayan,
Bayrak diken deli kanıma
Çöl güneşleri gibi soğuk bakışlarına
Kürek çeken, dalga kıran ve sokak kavgalarıyla uslanan
Şiirlerin darağacında sallanan,
İstikametsiz gençliğime uzanan,
Şu sensizliğe…
Kevgirle su taşıyan, devleşmiş öfkelerden
mum ışığında sabır yontan parmaksız ellerin
Yorgun dizlerime yatırılmış sevda sözleri dururken
Aşkın kırmızı ışığında
Bütün tabularla kuşatılmış zihniyetin fermanına asi
Çiçekler yetiştiririm sana.
İmdat çığlığının zincirlerini hayal âleminden getiren
Gecenin sinsi karanlığı
Şafağın kaldırımlarına kusan
Ve yine kasım yağmurlarıyla izini kaybettiren
Karınca kararlığıyla suçunu sürdüren
Mikropsuz hastalıklara masadan düşmüş
Bardakta yüreğim.
Kayıt Tarihi : 21.12.2014 01:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!