Geçmiş zamandı!
Bir cehil ruhlu düşüncenin koynunda,
Bakir topraklar çiğnendiği gün,
Eşi Mecnun olmayan,
Bir anne doğdu Leyla'dan..
Sonra bir adam çıka geldi diyarlardan...
Düşüverirken bir nehir kıyısında gönlüne,
Bin yıllık türküler selam durdu gecenin sessizliğine...
Adam aç ve susuz!
Bir rahmet diledi tanrıdan,
Ekmeği, suyu,
havası ve hevesi sen olan...
Önce Leyla oldun onun gözünde,
Sonrası ise Meryem!
Leyla!
Aşkın sembolik yansıması,
Meryem!
Analığın ve ar’ın kutlu mahlâsı...
Ey yüreğimin bin yıllık yoldaşı!
Cigaramın külü gözlerin,
Ateşi, saçların...
Ah o şiirler yazılası altın saçların!
Meryem'in zülfünden bir hatıra.
Leyl gözlerin ise Leyla’dan kara...
Hangi çamur sana değse,
İnsan olur düşer toprağa...
Ey kutlu Ana...!
Bezm-i elestten bu yana,
ve bunda öte yana!
Ellerin her dem elimde,
Sana bin yeminle...
Sen Meryem, sen Leyla,
Hem merhem hem yara!
...
Ve biz bu hikâyenin adına,
'Sen' diyelim ey güzel Marya...
Kayıt Tarihi : 25.7.2019 01:14:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Leyla'nın kendisi...




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!