Yırtılmış fotoğraflar,
Ve anılara bulanmış ev.
Bütün eşyalarda
Mor krizantem kokuları,
Bütün duvarlara yansıyan suretin..
Yorgun düşünceler
Evin bir köşesinde
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
dizeler üzsede, yüreğine sağlık dost kalem
Sayın Nimet hanım... Güzel görüşleriniz için bir kez daha çok teşekkür ederim... İnanının anlatmak istediğimi çok iyi bir şekilde ifade ettiniz... Sanırım başka bir şekilde yorumlanamazdı... tşk ederim :) saygılarımı sunuyorum..
Sevgili Furkan,kişi bir şeyi yitirince o üzerine üzerine gelen duvarlar bir anda yerini koca kalabalıklara çığlıklara bırakır.Sonra susarsın susuşlarındaki kalabalıkları dinlemeye başlarsın.O koca kalabalıkta nasılda bir anda tek başına kaldığına anlam veremeden bir de bakmışsın ki o sesler, o kalabalıklar sadece senin iç dünyanda çalkalanan, beynine tırnaklarını geçiren senden başkası değildir.Ve derken sessizce ruhunu tavan aralarında indirmeye çalışırsın ama indiremezsin.İşte o zaman anlarsınız ki tüm gidişler biraz ölüm, tüm sessizlikler biraz çığlık olur.İşte o adamın sesindeki sessizlikte böyle bir şeydi muhtemelen...
Okuyucuya sunulan ne olursa olsun okuyucu nasıl algılarsa ana tema o'dur.Serbest tarzda bir çalışmanın bende çağrıştırdıkları ve dile getirebildiklerim bunlardı.Güzel bir çalışmaydı.Kutluyor sevgilerimi sunuyorum.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta