Aynur Uluç - Martının Kanadından Sızan G ...

Aynur Uluç
498

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Güneş...

Gökyüzünde asılı üzüm tanesi. Bereket, sıcaklık, aydınlık ve parlaklık simgesi. Binlerce yıldır insanlık, onunla oynaşmış. Bulutların arasından gelişini Mısır’da İsis-Osiris törenleriyle kutlamış, Horus’un gözlerini görmüş onun bedeninde. Antik Yunan'da Dianisos demiş baharla birlikte gelişinin adına, Anadolu’da Hıdırellez. Onun sıcak kollarına ihtiyaç duymuş, hep yaşamak için. Ancak çok fazla gönderiverince de ışınlarını dünyaya, yağmur duasına çıkmış. Aydınlık yarınları düşleyince “ Güneşe akın var ”* diye haykırmış. Güneşe yürümüş, “Güneşin sofrasında oturmuş, dostlarıyla”.**

Benim öznelime ise güneş, bilindik bir öykü ile girivermişti ilk kez. Hani, güneş ve rüzgâr hangisinin daha güçlü olduğu konusunda aralarında bahse girerler. Ve oradan geçmekte olan bir adamın paltosunu üzerinden çıkarmak konusunda hünerlerini göstermeye karar verirler. Rüzgâr tüm hızıyla estikçe adam, paltoya daha sıkı sarılır da; güneş çıkıverince ortaya, paltoyu çıkarıverir üstünden. Bu öyküyü kendisine anlattığım bir arkadaşım, “ Buldum! “ diyerek haykırırken Arşimet’inkine benzer bir ifade yerleşmişti yüzüne.

-Sen, güneşsin!

Tamamını Oku