Martılar çığlıklarını sabah vakitlerine vidalamışlardı o gün,
Ölüler yüklü bir gemiye bindiler önce,
Yuvaları bozulmuş akrepler dolaşıyordu kulaklarının içinde
Zaten öfkeli ve tedirgin idiler,
Aldırmadılar tasmalarının kalın olmasına.
Mataralarında taşıdıkları kandı ve suları azalmıştı.
Gece ormanın sessizliğinde büyümüştü karınlarında taşıdıkları yılanlar,
Gülücüklerinde domuzlar serpiştiriyorlardı etrafa
Kendi gürültülerinden rahatsız oldukları belliydi
Şövalye kılıklı elbiselerini satıp bitpazarlarında
Boyunlarına bir yular geçirmeyi de ihmal etmediler daha sonra
Martılar çığlıklarını sabah vakitlerine vidalamışlardı o gün,
Evlerin içine park etmiştik sevinçlerimizi dinamit kuyularından
Tedirginlik coğrafyasında korkunun adresi kabristanda servi gölgesi,
Bir yanı servi gölgesi tahtırevanın diğer yanı yarı yaşamak
İsteyen karınca atlarına binip çekilsin yorgan atlarına,
İsteyen kelle koltuğuna alıp uçsun beton arma damlara
Gerçi damların gölgesinde kendine canavardır sessiz çığlıklar
Gözbebeğinde büyüttüğün düşman heykeller çatlar, kan sızar çatlaklardan
İnsan öcünü almazsa yıldızlar düşer diye korkar belki büluğa ermiş korkulardan
Ölüler yüklü gemileri saklarken yüreğim bir kibrit kutusunda
Yada yakarken şehrin gürültülerini bir darağacı ötesi cinayetlerde
Kendi cesedimi arayacak kadar eşelerken üstünü kanlı toprağın
Pelteleşmiş bir bedenle eyerleriz içimizde başkaldırı atlarını
Cesur kuşlar dökülür yinede kirli sakallarımızdan bir Hallaç Mansur vaktine
Kayıt Tarihi : 25.7.2007 00:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ölüler yüklü gemileri saklarken yüreğim bir kibrit kutusunda
Yada yakarken şehrin gürültülerini bir darağacı ötesi cinayetlerde
Kendi cesedimi arayacak kadar eşelerken üstünü kanlı toprağın
Pelteleşmiş bir bedenle eyerleriz içimizde başkaldırı atlarını
Cesur kuşlar dökülür yinede kirli sakallarımızdan bir Hallaç Mansur vaktine
___Bütün mesele Mansur gibi görebilmekte. Görebilene ne mutlu.
Selamlarımla tertibim.
TÜM YORUMLAR (1)