Martı olsaydım keşke
Yaşamadıklarım üstte yaşadıklarım altımda,
Ummanlar, denizler geçerdim
Yemyeşil zümrüt ormanlar
Bulutlara tos vururdum, geçerdim kâh içinden
Pike yapardım rızkımı,
Alıverirdim denizden.
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Bir Martının Kanatlarında Seyredelim İstanbul'u..!
Bir şiir gibi,sana olan aşkım
bir umut bir ihtimal belki..!
Gözlerimde,
hala gözlerinin izlerini görürüm aynalarda
ve seni düşündükçe al al olan yanaklarımı
Her soluk alışımda,İstanbul sen kokar
ömrümü sana katarak,sevmişim seni
hayalinle kimsesizliğimi unutur
ve sana uyandıkça her sabah utanırım
senli sensiz düşlerimden
Sol yanımdaki cevheri,sana verdim
yazdığım tüm çoşkulu şiirlerde
Az sonra lacivert kadife gökyüzünde
bir yıldız daha yanacak,gözlerim kadar parlak
ve lâl şarabın buruk tadı saracak,dudak kıvrımlarımı
Yorgun bir gramafon da taş plak yankısı gibi
sana sesleneceğim,içimin en derin köşelerinden
-Kemanımla sana bir ses verebilseydim eğer-
Duyuyor musun? ? Hadi uzat ellerini..!
Bir martının kanatlarında seyredelim
İstanbul'u el ele, sevgili...!
Anımsattınız teşekkürler..... Kaleminize sağlık....
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta