Nevruz, Farsça “Yeni Gün” anlamına gelir. Baharın gelişini, tabiatın uyanışını simgeleyen Nevruz, her yıl 21 Mart’ta kutlanır. Türk dünyasının tamamında ve Türk dünyasına komşu olan coğrafyalarda kutlanan Nevruz, eski takvimlere göre yılın ve baharın ilk günüdür. Nevruz; Türk insanını birbirine kenetleyen, bağlayan, Ergenekon'dan demir dağları eriterek dirilen atalarının ruhlarıyla yanan bir ateştir. Bu ateş, hiç sönmeden binlerce yıl yandı ve gelecekte de kıvılcımlarından binlerce gönlü tutuşturarak 'ortak kültür ocağı’nda binlerce ruhu ısıtacaktır. Yeni takvime göre ise gece ve gündüzün eşit olduğu martın yirmi birine rastlamaktadır. Nevruz, Türkler’in ilk millî bayramıdır. Çin kaynaklarında; Hunlar’ın milattan yüzlerce yıl önce 21 Mart’ta hazırladıkları yemeklerle kırlara çıktıkları, bahar şenlikleri yaptıkları görülmektedir. Uygurlar’ın Nevruz kutlamalarını tasvir ettikleri tabloları bulunmaktadır. Osmanlılar’ın ise “Sultan-ı Nevruz” adı altında bizzat padişahın katılımıyla törenler yaptıkları bilinmektedir.
Nevruz,Türklerden ve İranlılardan Araplara da geçip islami inanç motifleriyle zenginleşti. İslamiyet’le birlikte Allah’ın dünyayı, Hz.Adem’i Nevruz günü yarattığına iananılmaya başlandı. Zamanla Hz.Nuh’un tufandan sonra karaya ilk bastığı gün,Hz.Yusuf’un kuyudan, Hz.Yunus’un ise balığın karnından kurtulduğu gün, Hz.Ademle Havva’nın Arafat’ta buluştukları gün inançları da Müslümanlar arasında yaygınlaşmıştır. Alevi -Bektaşi kültüründeki Hz.Ali’nin doğduğu gün,Hz.Hüseyin’in doğduğu gün,Hz.Ali’nin Hz.Fatma ile evlendiği gün, Hz.Ali’nin halife olduğu gün, inançları da Nevruz‘u daha kutsal bir gün durumuna getirdi. Türkiye ‘de Nevruz, “Sultan Nevruz, Navrız, Mart Dokuzu” gibi adlarla bir bayram halinde kutlanmaya başlandı.
Coğrafya, tabiat şartları, insan meşguliyetleri takvimlerin oluşmasında birinci derece önemli unsurlardır. Türkler genellikle orta iklim kuşağı veya ılıman iklim kuşağı (30°-60° enlemler arasında) adı verilen bir coğrafyada yaşayan, yirminci yüzyılın başlarına kadar genellikle tarım ve hayvancılıkla geçinen bir millettir. Takvimleri de bu coğrafya, tabiat şartları ve meşguliyetlerinden doğmuş ve gelişmiştir. Doğal olarak Nevruz, bütün Türk devlet ve topluluklarında bilinmektedir. Bir başka ifade ile Nevruz'u tanımayan, yaşatmayan, uygulaması bulunmayan herhangi bir Türk devleti veya topluluğu yoktur. Bu yönüyle Nevruz; birlik, beraberlik ve barışı ifade etmektedir.
Diğer Türk devletleri ve topluluklarında ise şu isimler altında kutlanmaktadır: Altay Türkleri: Cılgayak Bayramı; Azerbaycan: Novruz, Ergenekon Bayramı, Bozkurt Bayramı, Ölüler Bayramı; Başkurt Türkleri: Ekin Bayramı, Doğu Türkistan:Yeni Gün, Baş Bahar, Gagavuzlar:İlkyaz; Karaçay-Malkar Türkleri: Gollü, Gutan, Saban Toy, Tegri Toy; Kazakistan Türkleri: Navruz, Nevruz Bayramı, Nevruz Köce, Ulus Günü; Kazan Türkleri ve Karapapaklar/Terekemeler: Ergenekon Bayramı; Kırgızistan Türkleri:Noruz; Kumuk Türkleri:Yazbaş; Nogay Türkleri: Navruz, Saban Toy; Özbekistan Türkleri: Nevroz; Tatarlar: Nevruz; Türkmenler: Teze Yıl; Uygur Türkleri:Yeni Gün adlarıyla bu güne özel bir önem vermektedirler.
Nevruz ülkemizde Yılsırtı, Mart Dokuzu, Mart Bozumu, Sultan Nevruz, Gün Dönümü, Yeni Gün isimleriyle de bilinmektedir. Nevruz’un Türk tarihinde ve kültüründe köklü bir geçmişi bulunmaktadır. Türklerin Ergenekon'dan çıkış gününün yirmi bir marta rastladığı kabul edilmektedir. On İki Hayvanlı Türk Takviminde yıl başı da aynı güne rastlamaktadır. Oğuz Kağan'ın bu günü kutsal saydığını ve bayram gibi törenlerle karşıladığı bilinmektedir. Türklerin Nevruz kutlamaları Eski Uygur Dönemi resimlerine de konu olmuştur. Selçuklu Sultanı Sultan Celaleddin Melikşah, devrin uzay bilimcilerini Selçukluların başkenti İsfahan'da toplamış, kendi adıyla anılan Celali Takvimi'ni yaptırmıştır. Şemsi Takvim adıyla İran ve Afganistan'da kullanılan bu takvime göre yılbaşı yirmi bir marttır. Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan, Nevruz gününü yılbaşı kabul etmiş, vergileri buna göre düzenlemiştir. Sultan kelimesinin Nevruzla birlikte kullanılması, padişahların halkla birlikte Nevruz kutlamalarına katılmasıyla ilgilidir. Ertugrul Gazi Törenleri, II. Abdülhamid zamanına kadar (eski takvime göre) mart dokuzu yani Nevruz günü yapılmaktaydı.
..
Bugün benim doğum günüm değil, yeniden doğacağım gündür.. Ömrüm'ün Miladi bugün olacak benim için.. Yarım yüzyılı geride bıraktım acısı tatlısıyla.. Bugün yeniden doğmak yeni bir hayata bir bebek gibi başlamak istiyorum.. Yanıma aldığım çok sevdiklerimle yeni ömrümün başlangıcında nelermi istiyorum..
Önceliğim sevmek ve sevilmekten yana ve hep çocuk kalmaya söz vermiş bir ruhla ruhumla bugün ve bundan sonra doğum günümü çocukça yaşayacağım..
İnşaAllah ve amin diyerek başlayacağım bu gün yeni hayata.. İstediğim her güzel şeye bu gün ve bundan sonra hislerim öyle diyor kavuşacağım.. Geçmişimde kötü yok kötülük yok ama acılar vardı yine olacak belki ama o kadar acıtmayacak yanımda olmasını istediklerim hep yanımda ve kalbimde olacak bugün yeniden doğacağım onlarla birlikte..
..
18 Mart Şehitler Günü
Vatan sevgisi kuru bir ifadeden ibaret olmamalıdır. Bu topraklar varlığımızı idame ettirdiğimiz bizlere ecdadımızdan emanet ve kutsal sermayemizdir.
Cennet parçası vatanımız için canlarıyla kanlarıyla destan yazan şanlı ecdadın evlatlarıyız. Bu günün seneyi devriyesi hasebiyle şanlı ecdadın mukaddes ruhları karşısında saygıyla eğiliyoruz. 18 mart şehitler günü kutlu olsun, ecdadın ruhu şad olsun.
Herkes şu soruyu kendisine sorsun lütfen. Ben bu vatana hizmetin neresindeyim? Herkes safını, konumunu belirlesin. Vatana, bayrağa, dine, dile tüm kutsallarımıza sahip çıkalım. Ecnebilerin oyunlarına asla kapılmayalım. Yazdığım bir şiirimde söyle demiştim,
Tarihimiz şanlı çekemez onlar
..
BOZ OYUNU 'OY'UNLA
Şer güçler bayrak açtı güzelim hükümete
Düşürmek istiyorlar; “oy”la değil oyunla.
Sandıktan ümit kesti sokaktan medet umar
Düşürmek istiyorlar; “oy”la değil oyunla.
30 MART SEÇİMİNDE, BOZ OYUNU “OY”UNLA.
..
MART AYINDA AŞK VE PARASIZLIK AĞIR BİR YÜKTÜR
MART AYININ BULUTU GÖRÜNDÜ
NEVRUZ RÜZGARLARI ESİYOR
Bahar kokusu geldi şarap ve çalgı parası istiyorum
Bakalım bim bu işe hayır işliyecek..
..
Mart dediğin nedir
Dört ayak çamuru
Dört ayak ilkbahar
Dört ayak ağaç filizi
Dört ayak yaprak
Dört ayak kıştan kaçış
Mart dediğin nedir
..
Hikaye bu ya
Belki de değil
Mart ile Nisan aralarında konuşuyorlar
Senin zamanın senin
Benim zamanım benim derken
Mart Nisan'a n'olursun
Bana kendi zamanından bir gün ver diyor
..
İçime bir sızı düşmüştü,
Saat gece yarısı,
Günler martın ortası...
Yatmamış uyanmıştım.
Kalpten aşk ağrısı...
Mola vermiyordu dertler,
..
AMASYA SEVDASI Tanıtım GÜNLERİ Başladı
Kelkit vadisi, Karadeniz Bölgesi ve Türkiye coğrafyasında birçok bakımdan önemli bir konuma sahip olan; Amasya ve İlçelerinin özelliklerini güzelliklerini şiirlerle aksettirme k gayesiyle proje çalışması olarak Ankara, Çankaya’da hazırlanan, Tanıtım Turizm Kültür Sanat Eseri Amasya Sevdası ilk tanıtımı; Dünya Şairleri Şöleni, Şiir Bayramı, Nevruz Bayramı, Ağaç Bayramı, Türkiye Sevdası Doğum Günü ve Aşık Veysel Şiir Etkinlikleri Haftası vesilesiyle; 21 Mart 2013 tarihinde Ankara, Ulus Meydanında Amasyaşat Başkanı Müzeyyen Keskin sunumuyla, Amasyalı Şiir Yorumcusu Mustafa Yasin’e armağan edilerek başlatıldı..
Tanıtım turizm kültür sanat eseri Amasya Sevdası hazırlık çalışmalarına Türkiye Sevdası Kültür Sanat Danışmanı iken yıllar önceden başlayan Müzeyyen Keskin PROJE çalışmaları ile ilginç bir kaynak kitap hazırladığını söyledi.
AMASYA ilgi yoğunluğu, Amasyalı Kadın Şair Mihri Hatun ŞİİR geleneği, 5 Yıldızlı Amasya Elması Tanıtımları ile Ünlü Amasyalı Keskin Ozan Müzeyyen Keskin tarafından güzel sanatlar öncüsü kültür sanat dostları ile sanatsever Amasyalılar ile hayranlarının beğenisine arz edilen AMASYA SEVDASI’nın Birinci Baskı Tarihi: 21 Mart 2013
Genel Yayın Yönetmeni Hikmet Okuyar olan kapağı Müjde Peder tarafından yapılan Tasarımı da Kültür Ajans tarafından gerçekleştirilen Eser; A - 4 Ebadında, Renkli Kapak içinde toplam 72 sayfa.
Eserin ilk imza günü, Ankara, AKM’de 22 Mart 2013 Cuma günü, 12.00 - 14.00 Saatleri arasında İlesam yerleşkesinde, İlesam Üyesi, Amasyaşat Başkanı Şair, Şiir Yorumcusu, Müzeyyen Keskin (mkeskin6@) hotmail.com tarafından gerçekleştirildi. AMASYA SEVDASI imza günü ETKİNLİĞİ; Amasyalılar saygınlığında ’’ Genelge ’’ duyarlılığında ilgi yoğunluğunda Türkiye Sevdası ile paylaşıldı.
..
ölümü son durak sananlara duyurulur;
yeni bir durak buldum
ölümden çok ötelerde,
şiirler beni
apansız terk edince.
..
Mart gelende bahar gelmiş sanırsın
İsmiyle müsemmâ,yalancı bahar
Baş dışarı çıkartıp,kapıdan baktırırsın
Kazmz kürek yaktırır,sorsan ilkbahar
* * * * * * * * * * * * *
..
Belkide Sevmeliydi Derinden,Belki Bir Umut Taşımalıydı Yüreğinde.Sevdikten Sonra Tükenmeyen Bir Sevda Uğruna Yürümekti.Herşey Bomboşken,Dolu Bir Hayatın Öznesi Olabilmekti Belkide.Nice Mart Ayları Gelip Geçti Ömrümden.Ve Okul Yolunu Onun İçin Uzatmak Belkide..Yolun Ortasından,Arabaların Vızır Vızır Sesinden Ve Matemi Yutmuşcasına Gecenin Kanatlarından,Seni Ayırt Edebilmekti Belkide...
..
Sekiz Mart ile övünürüz.
Kadin olmazsa dövünürüz.
Bugün Sizin mutlu gününüz.
Dünyada sesiniz duyulsun.
Hayatiniz boyu gülünüz.
Yolunuz hep aydinlik olsun.
Kadinlar Günü Kutlu Olsun!
..
Bak kaç yıl daha yaşlandık sen gittikten sonra
Ve bu gün senin doğum günün
Bu gün öyle sert vuruyor ki sevda dalgaları gönül kıyılarıma
Hala içimde alevlendirmeni bekleyen birkaç parça kor
Sen gittikten sonra öldüm, bittim demiştim ben
Yaşıyorum ama bir mart gecesinde
Gel birde bana sor
..
bu gün ülkemin en büyük tarihi günlerinden biri. bu gün 10 mart 2014. bu tarih Silivri zindanlarının duvarlarının değil, o zulüm hanelerin tümden yıkıldığı bir tarih olarak tarih sayfalarına, yurtseverlerin zaferi olmanın ötesinde, insanın ve insanlığın onurunun da kurtarıldığı bir tarih olarak kaydedildi. bu gün, hakkın haksızlığı yendiği gün olarak tarihteki büyük sayfasını yazdı.
..
sensizlik ağır bir yük omuzumda duran.. tek var olan şey dualarım.. her daim iyi ve güzel olanı nasip eyleyene.. nefeslerin hissedilmediği bir an.. asuresi beyaz kışa yakın.. dualar dilimdeki heceler cam kırıkları gibi... can gibi.. aydın gürz 2 mart
..
Aylar geçti geçiyor art arda
işte geliverdik Marda.
Havasına güvenilmez
durmaz bir kararda
bir güneşli bir yağmurlu
bir de bakarsın karda.
..
11 Mart 2013 Pazartesi 02:48:48
“KREUTZER SONATI” (TOLSTOY) Adlı Kitaptan Kısa Bir Anlatı:
/ Sigarasını tüttürüyor! . / Kararlı bir tavırla / döndü! . / Konuşmaya başladı! . / Ahlaklılığın en yüksek derecesine inanıyordum! . / Evliliğin bir iyilik, bir rahatlık, bir şiirlilik ülkesi olduğuna inanıyordum! . / Karşılıklı aşkımız son derece yüksek olacaktı! . / Bu yüksek düşünceler bana bir mutluluk ruhu aşılıyordu! . / Maceraları da hayatımın tek amacı, tek işi olarak kabul etmedim, hiçbir zaman! . / Meselenin kökünün nerede olduğunu anladım! . / Ne olması gerektiğini anlayınca da / saf, yüksek bir aşkın düşünü kurarak, / ruhi bir gelişme geçirmiş! . / Bir çeşit düşte yaşıyor, Tanrı’ya beni bundan kurtarması için dua ediyordum! . / Kurtuluş ümidim vardı! . / Yalnız olması gerekeni değil, olanı düşünün! . / Burada temiz, masum, saf genç kızlar var! . / İşte yapılması gerekli olan bu! . / Gün ışığına çıkacağı bir gün gelecek elbette! . / Sesi daha yumuşak, daha belirli bir anlam kazanmıştı! . / / Evlenmek, kendime en saf bir aile hayatı sağlamak, bu ülküye uygun bir genç kızla tanışma umudumu hiç bırakmamıştım. Böylece otuz yaşıma geldim. Bu isteğime uygun kızları aradım, durdum! . / Saf bir kız arıyordum! . / En sonunda, bana uygun görünen bir tanesini buldum! . / Kayıkla gezmeye çıktığımız ay aydınlığı bir gece, geri dönüyorduk. Kızın yanında oturuyor, lüle lüle saçlarını, / seyrediyordum! . / Birden, karım olacak kadının bu genç kız olduğuna karar verdim! . / O akşam, o da tüm düşünüşlerimi, niyetlerimi anlıyormuş gibi geldi bana. Bir yankı gibi, düşündüklerimi, duyduklarımı tekrarlıyordu! . / Gerçekte ona yakışan şeyler, saçının lüleleri! . / Yanında geçirdiğim o günden sonra, onunla daha uzun süre bir arada olmaya, yakınlığı ilerletmeye karar verdim! . / Güzel bir kadın saçma sapan da konuşsa dinlersiniz! . Bu saçmalıklarını değil, zekice sözlerini duyarsınız! . / Siz yalnız çekici, alımlı görünüşüne kaptırırsınız kendinizi! . / Bu güzel kadını sizin gözünüzde harikulade akıllı, ahlaklı yapar çıkar! . Büyülenmiş gibi eve döndüm o akşam! . / Onun ahlak mükemmelliğinin ta kendisi olduğuna karar verdim. Karım olmaya değecek tek insandı! . / Başımızı sokmadıkça aklımızın yerine geleceği yok! . Bu işin şaka olmadığını, ciddi bir sorun olduğunu kabul eden temiz delikanlılar yok değildi! . / Geçmişimi, hele son ilişkilerimi başkalarından öğrenmesindense benden öğrensin diye vermiştim hatıra defterimi! . / Biz konumuza dönelim! . / Önyargıları bırakabilsek! . / Sorunu kökünden çözmek gerekirse, / saygı gösterilir! . {11 Mart 2013 Pazartesi 03:33:47}
..
12 Mart 2013 Salı 08:48:15
“KREUTZER SONATI” (TOLSTOY) Adlı Kitaptan Kısa Bir Anlatı:
/ Onlar da başkalarının umutlarını kırmak istemezler! . Ben de kimsenin düşünü bozmadım ama, gerçeği neden söylememeli sanki? . Gerçeğin bilinmesinin çok yararlı olacağını da düşünüyorum! . / Ben de tıpkı ilk sigara içtiğim zamanki gibi oldum! . / İnsancıl ilişkilerin en doğal olanından söz etmiyor musunuz sanki? . / Bir çabanın amacı ise, kendi sonuçlarını yok etmek olamaz! . / İnsanın da, insanlığın da tek gayesi refah, bu mutluluğa ulaşmak için insanlığa yerine getirmesi, uygulaması gerekli bir yasa verilmiş! . Bu yasa da insanlığın birleşmesi! . Bu refaha, iyiliğe aşk da diyebilirsiniz elbette! . / İnsanlık aşkla birleşecekse, bu amacı engelleyecek ne olabilir ki? . / Maddi aşk. İşte bundan dolayı, tutkular / yok edilirse bu öngörüler yerine gelir, bu varsayım gerçekleşir, insanlık bir sevgi birleşmesine ulaşır! . / İnsan var oldukça bu ülkü hep onun karşısında olacaktır! . / Bu ülkü kendini tutmayla, sabır göstermeyle, saflıkla ulaşılmış bir iyilik, mutluluk olacaktır! . İşte insanlar bu ülküye doğru ulaşmaya çabalamışlar, gene de çabalamaktadırlar! . Peki, bu ülküye ulaşana kadar, insanlık ne yapacak? . / Tutku sürdükçe yeni bir kuşak var olacak, giderek bu amaca ulaşma çabası bir sonraki kuşağa geçecek! . / Bu böyle sürüp gidecek, ta ki amaca ulaşılıp, varsayımlar yerine getirilip, insanlık bu birleşmeye hazır olana kadar! . / Tanrı’nın biz insanları belli bir amaca ulaşmamız için yarattığını, / hem hatalarını düzeltmelerini, hem de mükemmelliğe ulaşmalarını beklemiş olacak! . /Kendi kendini tutkularından çekmeye yönelmeli; yakıcı, yok edici bir isteğe değil! . / Bir ahlaklılık var olabilmesi için, kendilerinin de, seçtikleri amacın da bir temizlikten, iffetten ibaret olması gerekir! . Bu iffete yönelirken, insan düşüyor, düşüyor, sonuç olarak da ahlakçı bir evlenme oluyor! . / Bir ahlak yasası çiğnendiği zaman, öcünü kendi alır! . / Artık birbirimizi gerçek ışıkta, gerçek yüzlerimizle görüyorduk! . / Düşüncelerinin izini kaybetmeden, yeniden söze başladı: Bizler, hepimiz… kadınlar, erkekler, aşk dediğimiz bu duygu için bir çeşit saygıyla yetiştirilmişiz! . / Aşık olmaktan daha yüce bir şey yoktu dünyada! . / Hiç şüphe yok, durumu düzeltecekler elbette! . / İnsanlığın iyiliğe, gerçeğe doğru gelişmesini sağlayacak! . {12 Mart 2013 Salı 09:20:45}
..
HAKKANİYET İLKESİ ile; HAK ETTİĞİNE EMEK VER ve HAKKINA SARIL! . = 000.003 =
02 Mart 2013 Cumartesi 03:39:52
Atilla İLHAN ve Bülent ECEVİT Efendilerimizin; ÇİZGİSİNDEYİM! .
Maddi ve manevi kazanımına katkıda bulunacak dostluklar edin! .
..