MART ŞİİRLERİ

MART ŞİİRLERİ

Cihat Adleyba

Sekiz mart dendiğinde, anam gelir aklıma.
Cennet gelir, gül gelir, gülen gözleri gelir.
Sonra öpücük gelir, kondurduğu alnıma.
Her biri duygu dolu, güzel sözleri gelir.
Sekiz mart dendiğinde, kızım gelir aklıma.
Karanfilim dediğim, ŞARMAT gelinim gelir,
O ilk sevgilim gelir, yazılmayan alnıma
..

Devamını Oku
Ömer Köroğlu


Kasım da aşk başkadır; Aslında bu yazı şubatta yazıldı ama, izlediğim o film çok etkiledi bu gece beni... İzlemeden önce sadece 1 ay, kasım ayında yaşanıp biten bir aşkı senaryolaştırmışlar sanmıştım..Ama izlerken anlıyorsunuz ki , KASIM bir sembol, hayattaki son 30 gününüzün sembolü.Evet hasta bir kadın ve yardıma ihtiyacı olan bir iş koliğin hayatı vardı ekranda..Hayatı ilaçlara bağlı olan bir kadın son günlerini o asil serseri ile geçirmek istedi..Onu değiştirip mutluluğun iş temposunda değil; insanda, doğada, hayvanlarda ve en önemlisi sevgide olduğunu göstermek istedi kadın, bunun son oyunu olduğunu bile bile...

Kasım da aşk başkadır; Çünkü bütün takvimler 30 kasım a ayarlıydı.. O gün olunca herşey biticek ve adamın gidiceğini sandı kadın..Ama sevgi bu, aşk bu, başlamaya, kendine bir çıkış yolu bulmaya görsün, gücünü, ışığını insanların gözünü kör etmek için çıkarıyor ortaya işte....Ve o an kimsenin kendi hayatı önemli olmuyor, karşısındakininki kadar, onu üzmek istemiyor!

Kasım da aşk başkadır; Çünkü Filmi izlerken o büyülü anlara sizde kapılıyorsunuz; etrafınıza bakıp ben ne yapıyorum böyle diyorsunuz kendi kendinizi sorgulayıp..Hayatın, iş te, kariyerde,teknolojide değil; aşk ta, adanmışlıkta,gözlerden gözlere akan o tılsımda olduğuna hayret ve pişmanlıkla karışık bir ifadeyle bakıyorsunuz....Ve seçim yapma zamanı; ya onun yanında kalıp kör bir aşık olarak hayatının sonuna kadar, ona eşlik etmek, yada çekip gitmek düşüyor size..Ne tuhaf değil mi; işte yine bir seçim daha sunuldu önünüze! ! Seç ve yaşa; İşte az önce söylediğim gibi; kimsenin hayatı önemli olmuyor karşısındakininki kadar..Ve size en uygun olanı seçmeyi istiyorsunuz..Eğer yaşananların sizi mutlu ettiğine inanıyorsanız yanında kalıyor, veya zamana yenik düşüp şimdiki zamanın,; teknolojinin, iş hayatının, yüksek binalı metropollerin esiri kalıp uzak düşüyorsunuz kalbinizden...Daha ne kadar sürücek, bir bedenin kalpsiz yaşayamıyacağını anlamanız?

..

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(insanlar; omuzlarında, “ahiret ve muamelâta dair tüm amellerini takip edecek olan” iki melek ile doğarlar. / öldüklerinde ise; iki sorgucu, münkir ve nekir’in ve de kiramen kâtibin meleklerinin huzurunda olurlar... / hayvanlarda ise böyle bir şey olmaz. / çünkü onların kendileri birer melektirler...)





Mart aylarında, yakışıklı erkek kedilerin güzel ve narin dişi kedilere geceden sabaha dek uzanan serenadına kulak tanıklığı yaparız.
..

Devamını Oku
Nesrin Pekinsel

Delilere her gün bayram,
Kedilere her gün Mart..
Deli mi olsam, kedi mi olsam?
Hem kedi, hem deli olcam..


1 Mart 2013
..

Devamını Oku
Murat Baltacı

Soğuk bir mart gecesinde doğmuşum ben,
Anlattıkları kadarıyla...
Sıcak bir aile ortamında...
İlk defa 'merhaba' demişim, o gece
Bu yalancı dünyaya...
İlk defa yalanı sevmişim...

..

Devamını Oku
Ahmet Gülseren

Ey Cemaat! Ey Gülen! Sizlere hoca efendi derdik,
Camiadaki eşimize dostumuza hep saygı gösterirdik,
Kim kime karşı neden yaptı operasyon bilemedik,
Nihayet 30 Mart 2014’te tecelli etti ilahi adalet.

Bize daha çocukken hep ah etmemek öğretildi,
Hele ki, anaya babaya of bile demeyin denildi,
..

Devamını Oku
Adnan Deniz

Kelimenin aslı eski farca’dan gelir.’’Yeni gün’’ anlamındadır. Nevruz geleneği,15.000 yıl öncesine dayanır. Avcılıktan yerleşik hayata geçişi temsil eder. Hayatın, dört mevsimle yakından ilgisi vardır. Soğuk kış şartlarından bahara geçişle birlikte bolluk ve bereket ortaya çıkar. Bu bolluk ve bereket toprağın uyanışı ve tabiatın canlanışıdır. Canlılık hayatı temsil eder. Bereket ise, canlının yaşayabilme imkânlarını artırır. Dolayısıyla bu gün bir sevinç ve mutluluk günüdür.
Nevruz, Orta Asya’dan Balkanlardaki Milletlere kadar Kutlana gelmiştir. Genelde bütün Milletlerde Tabiatın ve çevrenin uyanışını sembolize eder. Yani Havalar ısınır, karlar erir, ağaçlar çiçeklenmeye, toprak yeşermeye, göçmen kuşlar yuvalarına dönmeye başlarlar.
Orta Asya da Nevruz, bayramlarda geleneksel olarak pişirilen buğdaydan yapılmış bir tatlının adıdır.21 Mart önemli bir gündür. Çünkü bugün, gece ve gündüzler eşitlenir. Bu baharın başlangıcıdır.
Bahar bayramının yanı sıra Türk Kültüründe Nevruz günü bir kurtuluş günü olarak ta kutlanır. Çünkü Türklerin Ergenekon’dan çıkışının yani demirden dağı eritip çıkmalarının, Türklerin esaretten kurtulmalarının bayramıdır. Orta Asya Türk toplulukları ve Balkan Toplulukları bu geleneğin günümüze kadar yaşamalarını sağlamışlardır.
Türk kavimleri tarafından M.Ö8.yüzyıldan günümüze kadar, her yıl 21 Mart’ta bu bayram kutlanır. Anadolu Beylikleri, Eski Mısır, İran, Safevi, Sasani, Moğollar, Selçuklular ve Osmanlılarda bu günü Bayram olarak kutlamışlardır. Hatta Osmanlılarda özel olarak hazırlanan Nevruziye adlı Macun O dönemden kalan bir kültür olarak günümüzde hala devam etmektedir. Her yıl Mart ayının 21. günü Manisa ilimizde Mesir macunu şenlikleri yapılmakta ve bahar bayramı coşkulu bir şekilde kutlanmaktadır.
Türkiye’de geleneksel olarak kutlanan Bahar şenlikleri 1995 yılı itibarıyla Resmi bayram olarak kabul edilmiş ve her yıl 21 Mart günü itibarıyla bahar bayramı olarak kutlanmaktadır. Atatürk diyor ki 'Bilelim ki, kendi benliğine sahip olamayan milletler başka milletlerin şikârıdır', yani yaşayamaz. O yüzden, yine, Atatürk der ki, 'Gençlerimize, çocuklarımıza görecekleri eğitimin hududu ne olursa olsun en evvel ve hersey’den evvel kendi geleneklerine, millî ananelerine ve Türkiye'nin bağımsızlığına düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.'
Atatürk’ün Bu sözünden de anlaşılacağı üzere kendi örf, gelenek ve adetlerimizi yaşatarak, milletimizle mutlulukları paylaşarak yeni nevruzlara diyorum.
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

16 Mart 2013 Cumartesi 18:18:58

Bir aşk yaşamışsan özveri içinde; paylaş tecrübeni insanlık için, Barış MANÇO Efendimizin hatırına! . O aşkların kıymetini bilen bir büyüğümüz! . Barış MANÇO Efendimiz yaşıyor kalbimizde! . Ve bizler; örnek aşklardan ilham alarak: kendi kader çizgimizde yürüyoruz yine! . Bir değil, bir çok kara sevda yaşadık! . Biz sevdik ve eller aldı sevdiğimizi! . Şikayetçi değiliz vuslatlara ermeyen aşklarımızdan! . İnsanlık içinde seveceksin ve insanlık içinde halini arz edeceksin ve sevilememişsen üzülmeyeceksin; çünkü bir kara sevda ile sunulan insanlık, insanın kendi kurtuluşudur! . Yani, bir tecrübe kazanarak tutun hayata, eski sevgili diye anacağın helalinden edinmek istediğin yarini incitme hiçbir zaman! . Tecrübe kazan kara sevdalarda ve sen; YAŞADIĞIN TECRÜBELERLE, KENDİ ÖZ AİLENİN BÜYÜKLERİNE DE Kİ: “GÖSTERİN SEVEYİM; BEN SEVMEK İÇİN YARATILMIŞ, ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZIN BİR KULUYUM! .” De; nefsinle verdiğin mücadelede kazandığın zaferle! . Nefs mücadelesi nedir, öğren! . Ben; nefsimin dediğinin tersini yapmaya çabaladım; yani, istediğim kızla değil de, istemediğim kıza baktım evlenebilmek için, evlenmek istemediğim kıza da deli gibi aşık oldum! . Yani, nefs mücadelesi çok derin bir mesele! . Nefs; ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZIN TAKDİRİNE ULAŞMALIDIR! . Bir filmde; dünya güzeli bir kız, çirkin bir adamla evlenmek zorunda kalıyordu! . Kız; ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZA DUA ile SIĞINDI ve KIZ; “BANA SABIR, ONA MUTLULUK VER EY ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZ! .” Manasında dua etti! . Bizler hangi işimizi; DUANIN GÜVENCESİNE TERK EYLEYEBİLDİK Kİ, HİÇ DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 18:37:12}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

17 Mart 2013 Pazar 04:51:42

“KREUTZER SONATI” Adlı Kitaptan Kısa Bir Anlatı:

/ Ruhumuzun en mutlu, en sevinçli algısı olan aşk onlara tehlikeli bir şey gibi görünür! . Bu neden böyledir? . / Erkek, ya da kadın, bir insanın yaşaması gerektiği gibi yaşamazsa, hayvandan beter sayılır! . / {Yazar: Lev TOLSTOY – Çeviren: Rasin TINAZ – ALTIN KALEM KLASİK ROMANLAR – Sayfa Arası:114 – Kitap Cümlesi Derleyen: Kemal KABCIK – ANTALYA - 17 Mart 2013 Pazar 04:56:03}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

17 Mart 2013 Pazar 05:12:36

Sevgiyle döndür kalemini ve sayfalarda sevginin kazanımlarını görelim bir kez daha, ebediyete yelken açmış, kaptanımızın gölgesinde! . Kaptanımızın gölgesinde; senin de emek ışığın görünsün ve umudu kazanırken görelim bir kez daha yeniden! . El için yazıyor olacaksın belki, ama öğreniverdiğinin senin kalbinin özüne hazinedir, inan! . Bana annem öğütledi; “YAPTIĞIN ELE İSE; ÖĞRENİVERDİĞİN KENDİNEDİR OĞLUM! .” Dedi bana! . Saygıyı asla unutma; çünkü her insan saygınlığı ile doğmuştur annesinden! . Daha sonra yanlış anlamalarla, biraz ayrı düşüyor gibi oluyoruz! . Hepimizin bir sevgi yumağı olduğumuzu da unutma; insan, harekata geçirecek enerjisini bulamadığı için ayrı düşer! . Oysa harekata geçiverince; hepimiz biriz sevgi katında! . Enerji nakli daimiliği için öğren ve paylaş kendine zulmetmeden! . Toprağı sev; toprağa düşeceğiz bir gün! . Toprakla dost ol; hepimizin özü bir avuç toprak! . Hepimiz biriz ve uzlaşabilmeyi düşünmeli; çocuklarımızdan emanet aldığımız dünyamızın, eğitim için emin bir yer olabilmesi için! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 17 Mart 2013 Pazar 05:22:48}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

17 Mart 2013 Pazar 05:53:41

Bir iyilik gördüğünde; iyiliğin muhafazası ve iyiliğin daimiliği adına; “MAŞALLAH, GERİSİ DE GELİVERSİN İNŞALLAH! .” Diyerek, kısacık bir dua ile de olsa, AN O DOST TEBESSÜM SAHİBİ DOSTLUKLARIN ADINI! . Bir güzellik gördüğünde; güzelliğin muhafazası ve güzelliğin daimiliği adına; “ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZ NE GÜZEL YARATMIŞ, MAŞALLAH! . ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZ; SAHİBİ KİM OLACAKSA ŞU GÖRÜNEN GÜZELLİĞİN, SAHİP ÇIKAN CÖMERT KALBE BAĞIŞLAYIVERSİN BU GÜZELLİĞİ İNŞALLAH! . GÜZELLİKLERİN EBEDİYETE TAŞINAN YOLCULUKLARINDA; GÜZELLİK YÜKLÜ TÜM KALPLERİN MUHAFAZASI İÇİN; ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZDAN; KUDRET ve ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZIN SAMİMİ DOSTLUKLARINDAN, GÜZELLİKLERE DUALARLA İSTEYELİM ve DUALARLA YANSIYIVERELİM GÜZELLİKLERE, İNŞALLAH, HER ALEMDE, DAİMA! .” Manasında; kısacık bir dua ile, Rabbimize yöneliverelim İNŞALLAH! . Bir doğruluk gördüğünde; doğruluğun muhafazası ve doğruluğun daimiliği adına; “YİNE DOĞRULUK HAZİNESİNDEN BİR PAYLAŞIM KALPLERİMİZE İNDİ! . PAYLAŞIMCI, AZİMLİ DOST YÜREKLERE; DOĞRULUKLARDAN AYRILMAMASI İÇİN, ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZDAN YAR ve YARDIMCILIĞINI DİLERİZ DULARIMIZLA! . İNŞALLAH; DOĞRULUĞUN HAZİNESİ: DUYARLILIK YÜKLÜ PAYLAŞIMCI YÜREKLERLE HER GÜN ARTAN BİR KUDRETLE, PAYLAŞIMLARINI DAİMİ KILABİLECEKTİR, ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZIN TAKDİRİYLE! .” Manasında; kısacık bir dua ile RABBİMİZE YÖNELEBİLECEĞİZ İNŞALLAH! . İyilik, güzellik ve doğruluk; İNSAN İÇİN! . İyi, Doğru, Güzel! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 17 Mart 2013 Pazar 06:12:16}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

17 Mart 2013 Pazar 06:43:03

“KREUTZER SONATI” Adlı Kitaptan Kısa Bir Anlatı:

/ Onları insan gibi sevmek! . / Ulaşılamaz bir sevgi örneğidir! . / Kendilerini yavruları için kurban ederler! . / Daha yüksek seviyeli yaratıktır! . / Onun bir takım başka insanca zorunlulukları vardır! . / Aşkını çocuğuna yöneltebilir! . / Yakışan şeydir! . / Çocuklarını daha büyük bir amaç uğruna feda eden annelerin kahramanlık hikayelerini okuruz! . / {Yazar: Lev TOLSTOY – Çeviren: Rasin TINAZ – ALTIN KALEM KLASİK ROMANLAR – Sayfa Arası:116 – Kitap Cümlesi Derleyen: Kemal KABCIK – ANTALYA - 17 Mart 2013 Pazar 07:21:27}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

14 Mart 2013 Perşembe 04:15:47

“KREUTZER SONATI” (TOLSTOY) Adlı Kitaptan Kısa Bir Anlatı:

/ Dürüst bir aile hayatı yaşıyor kabul ediyordum kendimi! . Ahlaklı bir adam olduğumu, kimsenin beni kınamayacağını! . / Toplumumuzda kadınlar için gerekli olduğu biçimde yetiştirilmişti! . / Bu günlerde kadınlar için yeni bir eğitim çeşidinden söz ediyorlar! . / Kadınlara ne gözle, nasıl baktığımızı biliyor muyuz biz? . / Günümüzün erkekleri de kadına saygıdan söz ederler! . / İnsanlar hâlâ başkalarının emeğini sömürmenin iyi bir şey, bir akıllılık, bir hak olduğuna inanıyor, bunu istiyorlar! . / Kadının köleliği sorunu ancak insanların bunun iyi bir şey olduğuna inandıkları, böyle sürüp gitmesini istedikleri için çözülememiştir! . / Ruh gelişiminden yoksun bir varlık oluyorlar! . / Uzun uzun anlatmaya koyuldu yeniden! . / Böylesine açık, belirli bir durumu kimse anlamak istemiyor! . / Konuşmaları gerekli olan bu konuda susuyorlar! . / Rahatlarına bakıyorlar! . / Sorunu düşünmemişiz bile! . / Kendini özel bir güçle ortaya koydu! . / {14 Mart 2013 Perşembe 04:38:41}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

16 Mart 2013 Cumartesi 16:26:52

Bir yalnızlık siniyor yine bedenime ve ruhuma; şu kaderimin çaresizliğinden yansıyan! . Yine umutlu olma çabası, yarına kendimi toparlayabilme isteği ile dolup taşıyorum! . Yine bir yalnızlık; elde kalemi ile, sayfalara dost kalabilme çabasında! . Yalnızlığımı ifade ettim; kimseye yardım için ulaşamıyorum, sanki, kimse yardımıma gelemeyecek belki de! . Bu yalnızlığın; kendi ayakları üzerinde yürümeyi öğrenmesinin zamanı geldi! . Dostluğun yardımı gelecektir umudu hâlâ var, çok şükür! . Bir dostluğa yardım edebilme fırsatı her an doğabilir! . Şu an varlığım; bir gereksizlik içinde sanki! . Varlığının manasını yitirmiş bir yalnızlık duygusu, şu an yaşadığım! . Geçecek inşallah, bu gereksizlik hissi de geçecek ve seven ile sevilen mutlu olacak, yarınlarda yaşanması beklenen, umudun tekrar doğuşu ile! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 16:40:04}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

16 Mart 2013 Cumartesi 16:49:30

Kitap okumadığım zaman; yaşam enerjim tükeniyor sanki! . Kendime zulmü durdurmayı düşünüyorum şu an! . İstediğim kitabı okumak ve hislerle dolup taşmak istiyorum! . Kitaba inandım, diyerek, insanlık beni suçlayacaksa eğer, ben suçumu kabullenir ve hakkımda verilen hükme uyumlu oluveririm! . Sonum idama gitse; okumaktan vazgeçmemeliyim! . İnsanın inandığı değerler ile yaşaması, en doğal hakkı değil midir? . Okuyorsam, yaşıyorum ben! . Kendi anlatısını, kendi yazdığı metnimi de, başka yazarların anlatısının üstünde gören de değilim ki ben! . Ben; metin kaleme almamı: okumama borçluyum! . Kitapları çok seviyorum! . Yılan; su içene, düşman belleyen; okuyana dokunmasa! . İnşallah; okuduk, kaleme aldık ve inandığımız değerimiz PAYLAŞIMI GERÇEKLEŞTİRDİK, diye, bizleri DÜŞMAN BELLEYENLER ÇIKMAYIVERSİN! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 16:57:37}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

16 Mart 2013 Cumartesi 17:05:29

Herkes; insanın yararına çalıştığı inancımı güçlendirmeliyim: çünkü, altı milyar insan içerisinde kendimi eğitmeye çabaladım! . Altı milyar insanın iyiliğini gördüm üzerimde! . Bir çocuk doğar ve altı milyar insanın duyarlılığında yetişir o çocuk! . Şu an; altı milyar insana, kendimi borçlu olarak hissediyorum! . Dünya insanları hoşgörülü, ben de hoşgörülü olmalıyım dünyamızın geleceği için! . Bir baba olunca; evladım da, altı milyar insan arasına dalacak ve o da hoşgörüsü ile, dünyayı sevecek, dünya insanına, paylaşımları ile hizmet verecek inşallah! . Şikayeti bıraktım çok şükür; başkalarına hükmederek değil, mutluluğum için kendime hükmetmeyi daha uygun buluyorum! . Biraz daha iyimserlikle yükleyerek yüreğimi; başıma gelenleri, kaderimmiş diyerek, olgunlukla karşılamaya çabalayacağım bundan böyle! . Dünya; sen kusursuz bir güzelliksin benim için! . Kusur işlemeden gerçekleşen bir paylaşım için; yeniden doğabilmek mümkün olabilse inşallah! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 17:13:38}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

16 Mart 2013 Cumartesi 17:24:28

“KREUTZER SONATI” Adlı Kitaptan Kısa Bir Anlatı:

/ Sıra kendi kendine kızmaya gelir! . / Bu duyguyu bir kere duymak yeter bir insan için! . / Ne zaman birbirimize baksak, gözlerimiz ateş saçacaktı! . / Sakin / mutlu bir hayat sürerken, / konuşma sırasında / anlamaya başlıyordum! . / Koşuyor, onu arıyor, arıyordum! . / Nedenle sonuç arasında ilişki kurmamak elden gelmiyor, elbette! . / Gene de sağlam yanım var içimde! . / Başkalarının hiç bilmediği, hiç bilemeyeceği bir şeyi biliyorum! . / Hiçbir şey yapamam onlar için… Şimdi güneydeki yerime gidiyorum. Küçük bir evim, bahçem var orada! . / Çocuklar Tanrı’nın bir nimetidir; bir mutluluk, bir sevinç kaynağıdır! . / {Yazar: Lev TOLSTOY – Çeviren: Rasin TINAZ – ALTIN KALEM KLASİK ROMANLAR – Sayfa Arası:105/113 – Kitap Cümlesi Derleyen: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 17:36:00}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

16 Mart 2013 Cumartesi 17:46:40

Toplumu değil, kendini harekata geçirecek enerjiyi ara kitaplarda! . Paylaşabiliyor musun; insancıllığınla: paylaşabiliyorsan eğer, altı milyar kez şükür eyle! . Paylaşılandan rahatsız mı oluyorsun; şu dünya alemine bak ve paylaşıma sunulmuş ağaçları, ağaçların meyvelerini, olgun meyvelerden önce, meyvenin oluşumuna açılan çiçekleri bir gör! . Hangimizin aklı yerinden oynamış ve bizler yine ayakları yere basan Allah’ın samimi kulları değil miyiz? . Bir metin kaleme aldım diye, suçlu sadece ben miyim? . İnsanlığın özüne inen paylaşımcı olmuş! . Ben; paylaşımı yeni yeni öğrenen, eğitimde bir çırağım! . Biz asıl; USTALARIMIZIN PAYLAŞIMLARINA ÖNEM VERELİM YİNE! . USTALARIMIZ GİBİ; KALEMİMİZLE ve KAĞIDIMIZLA: HER DAİM, HER ALEMDE DOST KALACAĞIZ İNŞALLAH! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 17:46:12}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

17 Mart 2013 Pazar 07:34:07

“KREUTZER SONATI” Adlı Kitaptan Kısa Bir Anlatı:

/ Nasıl, nerede yaşayacaktım? İşim ne olacaktı? . Bütün bunlar çocukların sağlık durumuna bağlıydı! . / {Yazar: Lev TOLSTOY – Çeviren: Rasin TINAZ – ALTIN KALEM KLASİK ROMANLAR – Sayfa Arası:118 – Kitap Cümlesi Derleyen: Kemal KABCIK – ANTALYA - 17 Mart 2013 Pazar 07:35:50}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

17 Mart 2013 Pazar 08:54:29

Temel Misin, Hoca Nasrettin Misin; HAZIR CEVAPTA? .

Bizim Temel çaresizliklerde, boş vakitlerinin saniyelerini heybesine doldurmuş ve o anda, yol arkadaşı Dursun gelivermiş aklına! . Dursun’a müjdeli haberi vermek için aceleyle yola düşmüş, bizim Teme! . Nihayetinde Dursun’a erişen Temel, Dursun’u da, heybeli olarak bulmuş, kendi yolunda ilerleyen Dursun’u! . Temel önce kendi halini arz etmek de bulmuş çareyi ve sözünü söyleyivermiş açık bir ifadeyle: “UY DURSUN; BOŞ VAKİTLERİMİN SANİYELERİNİ HEYBEME DOLDURDUM UŞAĞIM! . UNUTMA SAKIN; VAKİT YİNE NAKİTTİR HÂLÂ, EY DURSUN! .” Temel’e cevabını hazırlılıkla verivermiş Dursun; “UY TEMEL, BEN HEYBEMDEKİ KEKLİĞİ BİLE NAKİTE ÇEVİREMEDİM, SEN SANİYELERDEN BAHSEDİYORSUN! .” Temel yine hazır cevapmış; “SANİYELERİN ve KEKLİKLERİN KIYMETİNİ ANLAYAN, SADECE İKİMİZ OLSAK; YETMEZ Mİ BİZİM DOSTLUĞUMUZUN TEBESSÜMÜNE! .” Deyivermiş! . Dursun eklemiş yine; “Düşünüyorum ve SANİYELER ile KEKLİKLER YA KIYMETE BİNERSE! .” Temel’de de söz bitmez ve ekler bir kez daha; “Hoca Nasrettin Gölü gibi; SANİYE ile KEKLİK HAYALİMİZ: YA TUTARSA! .” {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 17 Mart 2013 Pazar 09:05:21}
..

Devamını Oku