MarQue PaGe Şiiri - Hasan Karahisar

MARQUE PAGE

Davetkâr bir kadının kokusu
Saçlarının rüzgârda savruluşu
Masa tenisi izler gibi gözleri tutsak eden
Kalçaları ve
Kostak yürüyüşünün ardından
Hayallere dalar ya insan
Hani uçarak gitmek ister ardından
Olsa kanatları
İşte bu benim

Hani baharda rüzgârın savurduğu
Baygın ıhlamur kokusu
Vardır ya
Yahut bir punduna getirip apardığı
Gülün kokusu rüzgârın
Dağları, tepeleri, ovaları aşıp
Nasıl mest ederse insanı
İşte ben bu haldeyim

Karnı sırtına yapıştığı zaman
Nasıl gelir burnuna taze ekmek kokusu
Köşesini koparıp çıtırdatırken
Ağzında
Nasıl mesut olursa insan
Ciğerlerini nasıl doldurursa
Kokusuyla
İşte ben öylesine bahtiyarım

Sahaflarda tarih siner, aşk siner üzerime
Kriminal bir dosyaya bakarım
Çözülmemiş cinayetleri çözmek
Benim işim
Bazen bir aşığın kollarında dans ederken
Bulurum kendimi
Bazen de tarihin seyrini değiştiren
Cihangir oluveririm

Kimseye çaktırmadan
Adına türkü yazılmış âşık
Vatanı uğruna ölen şehit
Afrika’da yardım meleği
Daha kimler ve neler…

Göz açıp kapayıncaya kadar
Bir bakarsınız iyilik perisiyim
Lime lime ediyorum
Kötülükleri ve karanlıkları

Balzac, Rousseau ve Volter’le
Planlarım ihtilalleri
Hatta çağdaş
Stephenie Meyer yarışır benimle
Alacakaranlıklarda
Fikir alış verişinde

İsmini söyleyemem
Siz de
Hatırlatmayın bana ne olur
Kulağıma FUAR fısıltısı/esintisini
Beni tutan namerttir dostlar
Ver elini geliyorum neresi olursa
İşte ben böyleyim

Kazanova masum kalır yanımda
Böylesine mesut ve bahtiyarım
Hışırtılı yaprakların arasında
Ne olur mutluluğuma ‘marque page’ koymayın

*Marque page: kitap sayfalarının arasına konulan ayraç

Oyonnax, 15.11.2011 Hasan Karahisar