Karşımda Fener adası, sağımda Ekinlik, solumda ise Avşa'ya bağlı Manastırın başlangıcı.
Kara bataklar bana inat yüzüyorlar denizde, martılar ise bağırarak uçuyorlar bir oraya, bir buraya. Masmavi denizi bırakır mıyım hiç size, geliyorum yanınıza,
Sevgi dolu yüreğimle Merhaba Avşaya…
Marmara’nın incisi Avşa Adası, güzel mi güzel. Sahil bir boydan bir boya uzanıyor. Denizin dibi görünüyor. Kumları ise elenmiş gibi. Yatak fiyatları orta gelirlilere göre ayarlanmış.
Hele Şair Esin hanımın yemeklerine diyecek yok. Ada Mutfak Cafe ‘yi işletiyor eşiyle birlikte. Esin’i uzun zamandır tanıyorum ama, eşiyle yeni tanışdım. Yüreği sevgi dolu, güler yüzlü, hoş sohbet ikisi de. Bazen prefosyonel tiyatroculara taş çıkartırcasına, tüm gelenleri güldürmekten öldürüyorlar.. Okuduğu şiirlerde bir başka anlam katıyor yediğimiz yemeğe.. Doyumsuz saatler, huzur veriyor kişiye.
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki