İstanbul un devasa marketlerinde alışveriş arabamı sürüyorum. Bunları kullanmak için kesin ehliyet lazım. Teyzemin teki daracık alana enlemesine park etmiş boşluğu da iri cüssesi ile kapatmış. Birkaç dakika bekledim yol versin de geçeyim. Olmaz ille rica minnet yalvartacak. Neyse 10 dakika sonra yoluma devam edebiliyorum. Raflara bakarken 65-70 yaşlarında amcam 15 yaşındaki komşu kızına trene bakar gibi bakıyor. La havle çekip bakışın sonlanmasını bekliyorum. Komşu kızı İlknur’a bakıyorum acayip bir durum mu var orası burası mı açık yok. Her bir tarafı kapalı evden çıkarken de son kontrollerimi yapmıştım zaten. Kaş göz etmiyor, gözleri şaşı cd lere bakıyor..Sabrım tükeniyor. Amca kızı torununuza mı benzettiniz. Aynı okulda olabilirler, tanıdık geldi zaar. O iki oyulacak göz üstüme çevrilerek ne olmuş gibilerinden bakıyor. Sinirlerim zıpladı. AMCACIM istasyon yakında bakışlarınıza uyacak bol trenler var. Kızarmış suratı gençlik hevesi ile bulujine sıkıştırılmış göbeği yerle bir edip, uzaklaşıyorum. İkinci reyonda bir afedi devran çıkıyor karşıma maşallah maşallah Allahın yarattığını insanlardan mı saklıycam tiplerinden. Havaların hala serin olmasından kadife ceketlerle dolaşan bizler gibi değil. Soğuk iklime alışık olduğu belli (Ağustos da ne giyiyor acaba) bu coğrafya bilgilerim ışığında milliyetinin Rus olduğu kanaatindeyim. Edep yerleri bile öylesine tülle örtülmüş halde kutulara bakıyor. Herhalde alışveriş kıyafeti olarak bunları giyme sebebini anladım,. Giysilerinin hafifliğinden raflara uzanabilir, fiyatlarda indirim yaptırabilir, hatta üstüne para bile alabilir. Az önceki amcaya seslenmek geliyor içimden. Amca koş tam sana göre tren var burada. Neyse Afedi devranın etrafı beylerden oluşan bir et yığını ile çevrildiğinden, amcam artık treni göremez. Çağırmaktan vaz geçtim.
Diyet ürünlerinin satıldığı raflardayım. O da ne bizim yerli güzellerden bir tanesi. O da hafif giyinmiş. Yaşasın Rusların karşısında ezilmedik. Biz de de var, bizde de var. Milli onurumuzun kurtarıldığını görmenin ferahlığı kaplıyor marketi. Şunu da söylemeden geçemiyeceğim Rus güzel bana daha dürüst geldi. Dikkat çekmek, av çekmek her ne amaçla giyinmişse bakışlardan rahatsız değil, ettiğini bulmanın sonuçları karşısında tepkisiz. Bizimkiler ilgi odağı olmak için, o kadar çaba harcamışlar, bir de adamların bakışlarından rahatsızlık belirtileri gösteriyorlar. Kızgın bir eda ile, bakacak ne var diyorlar, hatta el bezi eteğini bile hışımla çekiştirenler oldu. (Kızım yolma öyle etekimsi şeyini, cart diye yırtılacak yada düşücek. Görücen gününü, tabii bizlerde neler görcez Allah bilir) A cancazım. Sen kalk gece kulubüne gider gibi boyan göbeğin açık diğer tarafların şeffaf giyin bir de şaşır aaa bana bakıyorlar. Gerçekten çok enteresan dimi? Sana niye bakıyorlar ki? Uzaydan geldiğinden bu toplumu tanımadığından şaşırman doğal. Markette bikini defilesine çıkmış mankene bakılır mı? Türk güzeller bir de bu şaşkınlıktan kurtulsalar. Kaşları zaten estetikle kaldırmışlar, bir de şaşırma ifadesi hepten şaşkın bakışlar, onları görenlerde de şaşı bakışlar ve sessiz tempo tutmalar aç aç aç. Bu arada ben neden Gülşen’in of of kömür gibi yanıyorum şarkısını söylemeye başladım. (Toplum psikolojisi etkisi sanırım) Amanın ailecek karın doyurmaya çalışanlar da varmış. Alışveriş yapmışlar dağ gibi arabayı iteliyor hem de açıkta olan her yiyecekten ağızlarına atıyorlar, kutu meyva suları çukulata yiyip köşeye sıkıştırıyorlar. Para pul var ama açık gözler yaaa. Zekice kasaya gelmeden bedavadan yiyip yiyip kaçacaklar, kar yapacaklar. Yani bunlar alıcı değil, yiyici hırsızlar Yavaş kardeşim boğulucan benden duymuş olma ama yediklerinizin içine barkot koymuşlar kasadan geçerken bipliycen desem mi? demesem mi? İkilemim, yok canım pişkin bunlarla noktalanıyor. Ahlakları biplemiş, mideleri biplese ne yazar. Oh be nihayet bitti. Kasa sırasındayım. Hadiii bak şimdi! kasiyer delikanlı çarpıldı mı ne donmuş salak salak bakıyor. Dur gidiyim şuna bir Ayetel kürsi Nas Felak Okuyayım sevabına. Bismillahirrahmanirrahim… Anlaşıldı. Bizim delikanlıyı cinler değil, Rus ve Türk afetler arka arkaya çarpmış. Hemi de peş peşe sıralanmışlar. Çocuk hesaplıyamıyor. Ay paketleri döktü. Eyvah, tamam ertesi gününe kadar sıradayım. En iyisi başka kasa sırasına geçmek. Bu arada İlknur kız bi daha benle hiçbir yere gelme. Git anan babanla, onların başı derde girsin. Fesubanallah Öyle kasada ki çocuk gibi suratıma salak salak bakma. Annene diyecem görürsün sen.
Kayıt Tarihi : 4.5.2005 17:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Selamlar
TURHAN TOY
TÜM YORUMLAR (4)