Neydi o eski günler, kapıları ilkeldi,
Ellerimiz sıkışır, parmaklar kesilirdi…
Kâh kola takılırdı kâh ayaklar sekerdi,
Basamak bulunurdu, bir kısmımız düşerdi…
Şimdi düşünülüşüz, el ayak sıkışmıyor,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla