Mardin Şiiri - Osman Bulut

Dinlerin, dillerin, taşların şehri,
Hoşgörünün yüksek eşiği Mardin.
Bulandırmak ister kimi bu nehri,
Lakin hep korumuş birliği Mardin.

Tarihi uzanır en eski çağa,
İzleri gör, gir de bir taş sokağa.
Geleni uyutup vermiş toprağa,
Dünyanın çok eski beşiği Mardin.

Son kez Türk oğluna gülmüş talih, şans
Başkasına tanımamış tolerans.
Sümer, Akad, Babil, Asur, Pers, Bizans
Barındırmış hayli kimliği Mardin.

Yemyeşil örtüyle kaplı Nusaybin,
Ekip de biçersen toprağı zengin.
Maşallah diz boyu yükselmiş ekin,
Kaynatır yakında hediği Mardin.

Nusaybin’den öte kaypaktır zemin
Yurdu bölmek için etmişler yemin.
Kaldırsa başını bölücü, hain,
Hemen düşürecek tetiği Mardin.

Görürsün yollarda binlerce TIR'ı
Onların sırtında yükün ağırı.
Ak akçe kazanır aşıp sınırı,
Döndürdükce kara lastiği Mardin.

İnsan yere gömer çoksa parası,
Tek tek parsellenmiş bağı, merası.
Dilde türkü "Estel Midyat arası"
Dinler durur bu hoş müziği Mardin.

Midyat'ın gümüşü sağlam; tam ayar
Evleri süsleyen bir de taşı var.
Anladım insanın olduğu kadar,
Önemli binanın fiziği Mardin.

Altı katlı konak ne harç ne demir,
Sılayla Hercai olmuş misafir.
Zevki, sanatı gör içine bir gir
Bunda da hak eder tebriki Mardin.

Yeşilli ismiyle müsemma; meşhur
Dört yanı kuşatmış yemyeşil huzur.
Üzümün merkezi Ömerli, Savur
Esirgemez üç beş çirtiği Mardin.

Kızıltepe Ulu Cami"nin hayret
Yok ismine dair yazı, işaret.
Bir hikmeti var de eyle ziyaret
Bir gün tamamlar o eksiği (!) Mardin.

Tebrikler o İranlı hükümdara,
Sarnıcı düşünmüş düşmeden dara.
Kent içinde bir kent gibidir Dara.
Atmış her taşa bir çentiği Mardin.

Kadim bir kilise Deyrulzaferan,
Etrafı zeytinlik geniş bir alan.
Dememiş bu Süryani Hristiyan,
Bağışlamış koca çiftliği Mardin.

Muhteşem binayı kim, nasıl yaptı,
Taşla kubbe örmek ne tür hesaptı.
Her şeyi dört dörtlük; çevreydi, çaptı,
O gün çözmüş matematiği Mardin.

Kilise, manastır ne ararsan var,
Esirgenmez sevgi, saygı, itibar.
İlgi gösterir de bir cami kadar,
Surda da açtırmaz gediği Mardin.

İsmi katmaz bir itibar batıya
Had bildirir kibar kibar batıya
Yıllardır gösterir barbar batıya
Empatik duruşu, etiği Mardin.

Şeyh Çabuk’a, Zeynel Abidin'e gel,
Manevî atmosfer, iklim mükemmel.
Sultan Şeyh Musa'da açar Hakk'a el,
Duayla def eyler paniği Mardin.

Eski Mardin demek merdiven demek,
Gezeceksen önce sağlam diz gerek.
Kaybolmasın diye kültür, gelenek,
Sağlamış her türlü teşviki Mardin.

Alışkanlıkların geçmiyor çağı,
Terk etmiyor insan vursan bıçağı
Kuşatmış her yeri çayın kaçağı
Ona teslim etmiş demliği Mardin.

Başka yerde bulunur da benzeri,
Bunun ağızlarda farklıdır yeri.
Meşhurdur bademi, badem şekeri,
Tadandan da bekler tasdiki Mardin.

Kasimiye gibi medrese kuran,
Bir ecdada insan olmaz mı hayran.
Etmek istiyorsan ovayı seyran
Yaşatır sana bu şenliği Mardin.

Zinciriye Medresesi kulak ver,
Hayattan bahsetsin kalma bihaber.
Işık, ses sistemi eşsiz bir eser,
Yad eyler yaptıran meliki Mardin.

Her türlü bitki de insan da malum
Hayat sürmek için bu suya mahkum.
Fırat'ın, Dicle’nin suyundan mahrum
Bekliyor güçlü bir tazyiki Mardin.

Yaşattığın on üç güzel gün için
Osman der; "Min kalbi selam li Merdin.”
İniş yokuş yollarında bu gezgin
Boşa dokumadı mekiği Mardin.
Osman BULUT
20.05.2022