MARANGOZ ve DONDURMACILARA (1)
Mustafa CEYLAN
***********************
Hayatın her alanında olduğu gibi şiir dünyamıza da büyük bir hızla giren internet; şiirin öz coğrafyasında fazla bir dalgalanma yapmazken, sırça köşkündeki şairin coğrafyasında fırtınalar estirmiştir. Şairi, acımasız ve amansız bir fırtına gibi, oradan oraya sürükleyen internet fırtınası, bakalım daha ne gibi gelişmeler kaydedecek. Sesi, görüntüyü, yazıyı, resmi anında Dünyanın bir ucundan öteki ucuna ulaştıran bu elektronik gelişme, bir silah ya da bir gül bahçesi olabilmekte. Onu kullananın niyeti, parmak uçlarının dokunduğu klavyenin dansına bağlı. Kâh, mermi olup insan hayatına kastedebilir, kâh da gül bahçesi olur, duygulu yürek şairlerimize yeni güller, şiir gülleri açtırabilir. Ucuz ve çok kolay elde edilebilen bu imkânın şiirimizde yenilik ve yeni arayışlar konusunda pek fazla bir açılım yapamadığını görüyoruz.
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,