çeşit çeşit palmiyenin gövdesinde gözlerin kurumuş
cansız yaprakların fıskiyesinde güneşler tutuşmuş
sarhoş etmeye görsün kokusu yanarken amber amber
suratıma tokat gibi yapışmış bir şiir, sanki makber
damlalar birikmiş göz pınarımda, akabilselerdi
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Sevgili dostum, inanır mısın özlemişim senin bu farklı kulvarlarda yazdığın şiirlerini...Marakeş, bambaşka bir diyar....daha yeni TV de seyretmiştim güzel hazırlanmış bir belgeseli ve şiiriniz okurken o belgesele seslendirilmiş olacağını düşledim ne kadar güzel olurdu diye geçirdim içimden...
Uzun zamandır işlerim dolayısıyla giremediğim antolojiye zaman ayırabildiğim bugünlerde...beni etkileyen nadir şiirlerdendi bu eserin...
Tebrik ediyor, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum...
İnsanı yüreğinden yakalayan bir şiir. Samimi ve muhteşem... Arasıra başını kaldırıp etrafına bakabilen kıymetli şairlerimiz de var, Afrika'nın bu otantik havasını şiirleştiribilen Ahmet Hakan gibi. Tebrikler.
siir bastan asagi etkileyici ama finali cok kotu vuruyor..
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta