koca bir bilinmezlik
seni çok özledim. şimdi bir sarılmaya bütün ömrümü feda edebilirim. verecek başka bir şeyim yok zaten. oralara martılar uğramaz, bilirim. elma ağacının tepesindeyim yine. yine aynı kadın, aynı hava, aynı gök. gözümden dökülen yaşlar daha o zamandan değersiz. enkazın üzerine yapılan yeni binalar gibi kendi yıkıntımın üzerine bir mutluluk inşa edemiyorum. dilek'te, elimdeki küple, seni bekliyorum. martı'nı hiç mi özlemedin sen?
son 2 gün
ve babamın ölüm yıldönümü bugün.
gelemiyorum epeydir ziyaretine,
üzgünüm,
her zamanki gibi.
her zamanki gibi kafamın içinde bir çift kanat sesi,
bir müzik kadar içime işleyemediniz
hiçbiriniz, hiçbir şeyi
bir film kadar unutturamadınız zamanı
güzel bir kitap kadar
silemediniz geçmişimin pasını
ve hiçbiriniz unutturamadı
ben hiç çocuk olmadım
ama olsaydım eğer,
uçurtmalarım ağaçlara takılırdı
23 nisanlarda unuturdum şiirlerimi
aynısefaları kokladığım özenle yaşamalıydım
oysa ben
dağınık yaşamların önemsiz teferruatlarını dikkate almadım
beni büyüten bu vakur öfke
başka hiçbir şeyden medet ummadım.
kan kırmızısı gözlerle karşıladım güneşi
gökyüzünde kaybolan yıldızlardan,
içimdeki boşluktan başka bir şey kalmıyor.
bedenim bir deniz gibi dalgalanırken
sözlerim birer balık gibi kayıp gidiyor,
belki de hiç var olmadılar,
belki de bu sessizliği kendi kendime çığlık atarak yarattım.
Dünya okyanus oldu ince bir dal üstünden
Düşünmeden derini yaşamaya ugraştım.
boşadır belki de
fark etmeden çalınıyorum kendimden
tılsımını yitirmiş yaşamak
zor geliyor dalındaki üzümleri toplamak
bir martı gördüm dün,kara bir tarantulanın pençesinde.evet,tam düzelmişken yol nöbetini tutuyorum bu gece ne olduğunu bilmediğim bir şeyin.
zihnimin duvarlarına,arakhor'dan aldığım renkli magnetlerle anımsayabilmek için tutturuyorum her bir detayı.bu yoldan dönülmez.geri adım atmak için geçkaldınsen.
burada hava aydınlık,atlantis'te akşam olmadı hâlâ.viyana'dan selamlıyorsun beni,biliyorum.ışık alfabemiz oldu ve konuştuk bir karanlığın içinde.365 feet.
güneşi doğurabilen bir kadın tanıdım.hiçolmazlardayım.ama oluyor işte.
huzuru buldum sanıyorum ki.kovalamayı bırakınca mutluluk benim peşimde.böyle mi diyordu hancı.hancı yok aslında.onu da ben uydurdum.ve bezedim kendimden parçalarla.
hava çok güzel.hiçbir zaman olmadığı kadar.
Musa'nın Rabb'ine sorduğu gibi soruyorum
öyleyse onu nerede arayayım?
fakat kayıp olan bulamaz ki
Kay'ı bulan..
gecenin doğurduğu morluklar eşlik ediyor
derinin altında can çekişiyor ruhum
gözlerimin içinden ruhuma baktın giderken
sen nasıl da mutluydun kim bilir
dünyayla aramdaki tek bağ iki arter bir venken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!