(Manzum Şiir-3) İçimdeki şair gözlerimin ...

Ahmet Ünal Çam
698

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

(Manzum Şiir-3) İçimdeki şair gözlerimin içine bakıyor.

”. Sanki dikkatli bakınca ismimi görecekmişim gibi aradım kendimi şair isimlerinin arasında... yoktu... Bir burukluk yavaşça girdi koluma. İsyan şiirleri geçerken zihnimde sıra sıra, kendimi buldum bir kitapçıda. Baktım, Yimpaş’ın kitap bölümündeyim. Sonbahar rüzğarları eserken gönlümde, karıştırmaya başlıyorum edebiyat kitaplarını.

Kitap kapaklarında ismim çarpmıyor gözüme, zaten beklemiyordum. Fakat derlenmiş hikayeler içinde görüyorum ismimi, şaşkınlık içinde. Garip duygular doluyor içime; “Aradığım bu değildi ki”. İçimde aynalar kırılıyor, ayaklarım kan içinde,...görüyorum. Bir an içimdeki şair gözlerimin içine bakıyor. Suçlu suçlu kaçırıyorum gözlerimi.

Hikayeyi yazan mıdır, derleyen midir sanatçı? Titrek parmaklarla karıştırıyorum sayfaları.

İçimde bir hüzün, bir burukluk. Oyuncağı alınmış gibi bir kırgınlık. “Hikayemi habersiz aldılar” diye mi? yoksa “kendi kitabımı bastıramadım” diye mi? sebebini arıyorum bu hislerin.

Boynum bükük çıktım kitapçıdan. Kanadı kırık kuşlar gibi, çaresiz bakışlar gözlerimde. Sevdiği terk etmiş, aşıklar gibi ağladı ağlayacak bir düşüklük dudaklarımda, süzüldüm caddelerde.
Bir gemi alabora oluyor içimde. Ne imdat, ne çığlık... sessizce gömülüyorum sulara.
Suçluyum, cezalandırıp duruyorum kendimi düşlerimde. İşte bir idam sehpası. Şiirlerden, hikayelerden bir ip boynumda. Yazdıklarımı habersiz, izinsiz alanlar, aynı anda vuruyor tekmeyi tabureme. Ve ardımdan timsah gözyaşları dökerek, yazdığım şiirleri okuyarak uğurluyorlar beni;
Bütün aşklar yarım şimdi içimde, kavuşmak yarım, şarkılar yarım. Anladım işte niçin bitiremediğimi hikâyelerimi. Her yazdığımdan bir gönül kırıklığı bana kalan.

Ahmet Ünal Çam
Kayıt Tarihi : 2.2.2007 17:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


(Yagmur Yağıyordu Öyküsünden bir kesit) ”. Sanki dikkatli bakınca ismimi görecekmişim gibi aradım kendimi şair isimlerinin arasında... yoktu... Bir burukluk yavaşça girdi koluma. İsyan şiirleri geçerken zihnimde sıra sıra, kendimi buldum bir kitapçıda. Baktım, Yimpaş’ın kitap bölümündeyim. Sonbahar rüzğarları eserken gönlümde, karıştırmaya başlıyorum edebiyat kitaplarını. Kitap kapaklarında ismim çarpmıyor gözüme, zaten beklemiyordum. Fakat derlenmiş hikayeler içinde görüyorum ismimi, şaşkınlık içinde. Garip duygular doluyor içime; “Aradığım bu değildi ki”. İçimde aynalar kırılıyor, ayaklarım kan içinde,...görüyorum. Bir an içimdeki şair gözlerimin içine bakıyor. Suçlu suçlu kaçırıyorum gözlerimi. Daha fazla hikayemle karşılaşırım diye fazla bakamıyorum.Bir kağıt çıkarıyorum, hikayemin yer aldığı kitap isimlerini not alıyorum; ” Aşk Kalbe İyi Geliyor / Aşk Öyküleri (Gül Kız)) Anahtar Yayıncılık • Said KÖŞK ” “ Yaşama Sevinci Öyküleri (Ayakkabı - İhtiyar Çöpçü) Hayat Yayıncılık / Yusuf Özkan Özburun ” “ Gülümseyin Öyküleri Önemseyin (Gül Kız) Ağaç Yayınlari / Ahmet Çağlayan “ “ Bir Yudum Hikaye (Ayakkabı) Timaş Yayınları / Asım Yıldırım “ “ Merhaba Yeni Gün Hikayeleri (Korku) Timaş Yayınları / Asım Yıldırım “ Hikayeyi yazan mıdır, derleyen midir sanatçı? Titrek parmaklarla karıştırıyorum sayfaları. Yayınevleri derleyenin adını “yazar” diye belirtmiş. Bakıyorum raflara, derlemelerden bir sürü kitabı var aynı kişilerin. İçimde bir hüzün, bir burukluk. Oyuncağı alınmış gibi bir kırgınlık. “Hikayemi habersiz aldılar” diye mi? yoksa “kendi kitabımı bastıramadım” diye mi? sebebini arıyorum bu hislerin. Boynum bükük çıktım kitapçıdan. Kanadı kırık kuşlar gibi, çaresiz bakışlar gözlerimde. Sevdiği terk etmiş, aşıklar gibi ağladı ağlayacak bir düşüklük dudaklarımda, süzüldüm caddelerde. Bir gemi alabora oluyor içimde. Ne imdat, ne çığlık... sessizce gömülüyorum sulara. Suçluyum, cezalandırıp duruyorum kendimi düşlerimde. İşte bir idam sehpası. Şiirlerden, hikayelerden bir ip boynumda. Yazdıklarımı habersiz, izinsiz alanlar, aynı anda vuruyor tekmeyi tabureme. Ve ardımdan timsah gözyaşları dökerek, yazdığım şiirleri okuyarak uğurluyorlar beni; YALNIZ ÖLMEK Bir sabah Dalgalarla,çekip gideceğim. Ne arayanım olacak,ne soranım Bir sabah,bir sabah... Ne kadar yalnız yaşadımsa O kadar yalnız...öleceğim. GÜN OLUR Bir gasvetli rüzğar eser, ölmek gelir aklıma... Gün olur; meyve vermez dallarım yaşamadan,boşa geçer yıllarım peşpeşe yıkılır da umutlarım ölmek gelir aklıma... Benden habersiz yayınlanan hikayelerimde ismimi yazanlar da var, ismimi yazmadan, anonimmiş gibi yayınlayanlar da. Bütün aşklar yarım şimdi içimde, kavuşmak yarım, şarkılar yarım. Anladım işte niçin bitiremediğimi hikâyelerimi. Her yazdığımdan bir gönül kırıklığı bana kalan. Oysa bir mesaj atsalar, izin isteseler belki de sevinirdim bile. Ama artık haksızlığı kâr görenler yüzünden, bunlara karşı gücümün yetmemesinden, destek bulamayacağımdan boynum bükük yazı yazmayı bırakmayı düşünüyorum, Belki de benim gibi yazdıkları çalınanlar, isyan edip sesini duyuramayanlar için, susup ortalıktan ebediyen kaybolmak en iyisi.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sevil Nizamoğulları
    Sevil Nizamoğulları

    gönül kırık, kalem küskün olsada bir bırakıp gitmek olmaz, şaire kaçmak içine saklanmak yaraşmaz....size ait olanları almak için savaşmalısınız onlar sizin bir parçanız ve parçanızı koparttıp kullanmalarına izin veremezsiniz....

    bu tür hırsızlıklarala hep birlikte mücadele etmek gerekiyor ve hep birlikte sahip çıkmak yazdıklarımıza..bu gün size ise yarın bir başkasına o halde birşeyler yapılmalı...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ahmet Ünal Çam