Manzum Fıkra Şiiri - Eyüp Cüce

Eyüp Cüce
340

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Manzum Fıkra

Trabzon Ağasar'da geçiyor bu hadise,
Çok güzel bir kıssadır, öğüt verir herkese.
Gökçeköy eşrafından Zımbıroğ'un Niyazi,
Rahmet olsun ruhuna; bu olayda terazi.
Yokluk tüm köylü gibi gelip aşmış boyunu,
Bir ev, bir ahırı var ve de on beş koyunu.
Çoban tutmaya kalksa külfet nimeti geçer,
Niyazi amcamız da bernekçiliği seçer.
Sürüye katmak için bulur çoban Cemal'i,
Ve sıkı tembih eder "Eyi bekle bu mali"
"Yayladan döndüğunde yariya kırışuruk,
Allah ne verdiyisa böler, hellallaşuruk"

Kazıkbeli yaylası; Gümüşhane Kürtün'ün,
Bereketi bol olur bu yemyeşil örtünün.
Çoban Cemal dört beş ay kalır bu şen yaylada,
Arada bir söylenir "ne has vermiş Mevla da"
Yazın sonuna doğru tutar köyün yolunu,
Bir heyecan bir merak sarar Zımbıroğlu'nu.
Birkaç gün bekler ama ses seda çıkmayınca,
Çoban bizim fakirden tarafa bakmayınca,
Utanıp sıkılarak gidip evini bulur,
Sabah saatlerinde çobana konuk olur.

Sofrada çay değil de, bir bakır tas yoğurt var,
Süt ürünleri ile besleniyor bu civar.
Bizim Niyazi amca çalar tasa kaşığı,
Oldukça mutmaindir, adeta "Hak aşığı"
Ve utana sıkıla konuşur; der ki "Ula,
Bi müjdeli haber ver bu ihtiyar yoksula.
Ne oldi bizum süri, beslenup çoğaldi mi?
Et, süt, yağ, peynirinden bana da hiç kaldi mi?
Cemal biraz düşünür, der ki "Niyazi dayı,
Yaradanun işini pek akıl sır almayi.
Yaylaya bi sel aldi, gitti sürünun beşi,
Benimkiler duruyi, Allah'un tuhaf işi.
Bilirsun geçen hafta kopmişti bi fırtına,
Azrail beşini da tutup aldi sırtına.
Dersan ki "Nasi iştur, senunkiler duruyi"
Allah'un işi işte, aklum fikrum kuruyi.
Kalan dört taneyi de gidup verdum kasaba,
Artuk bir koyunu da katmayalum hesaba.
Habu yeduğun yoğurt o koyunun eseri,
Bu Cemal tam ortadan vurdi işte keseri"

Niyazi amca şaşkın; çok tuhaf bir şey yapar,
Kaşla göz arasında yoğurt tasını kapar,
Çobanın kafasına bir anda boca eder,
Zannetmeyin Cemal'in bu iş zoruna gider.
Ellerini semaya kaldırıp der: "Allah'um,
Emicam da anladi, yoktur benum günahum.
Hesabini ha boyle dosdoğri verenlerun,
Yüzü boyle ak olur hak hukuk görenlerun"

Bu bir fıkra değildir, yaşanmıştır, bilinir,
Eğri bıçakla ancak haram kırba delinir.
Kıssadaki çoban kim, kimdir garip ihtiyar?
Kimdir bu yoklukta da huzur bulan bahtiyar?
Sürü kim, kim güdülür birkaç haramzadece?
Buna siz karar verin, ben anlattım sadece?
Yoğurdun ak olması ak eder mi yüzleri?
Allah helal lokmadan ayırmasın bizleri.
Secdede geçse bile günün büyük bölümü,
Ey katrani beyazlar, hatırlayın ölümü.
Bize elzem mü'minin Niyazi duruşudur,
Bir bakır tas yoğurda kaşığı vuruşudur.
Yoğurt dökülmüş yüzler ak sansınlar kendini,
Helal doldur Allah'ım Cüce kulun bendini.

EYÜP CÜCE

YÖRESEL KELİMELER
Zımbıroğ'un: Zımbıroğlu anlamına gelir.O yörede sülaleler soy isimden ziyade lakapla anılır. ZIMBIRLI Gümüşhane Kürtün'de bir mahalle adıdır. Niyazi amca da o köyden geldiğinden ona ZIMBIROĞUN (Zımbıroğlu) derler.
BERNEKÇİLİK: Bilhassa Karadenizde çok fazla koyunu olmayanlar çoban tutmaktansa başka bir sürüye koyunlarını katar. Elde ettikleri süt, yağ vs.yi de bölüşürler. Buna BERNEK denir.

Eyüp Cüce
Kayıt Tarihi : 8.2.2014 00:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Eyüp Cüce