ofisin arka tarafına attım kendimi
içi dolu bir çuval olarak
konu sen olunca
gürültüler bitiyor
şu an barutu boşaltılmış bir kovan gibiyim
ve şu davetsiz misafirle ne konuşulurki
koca gözleriyle bana bakıyor aşkım
iri kocaman bir çekirge
ofisin fayanslarında yürüyor kaymadan
hangi insan yürürki duvara döşenmiş fayanstan
var mıdır bir eşi bir dostu
arada bir bana bakıyor
sensiź yürümesini konuşmasını unutmuş
insanlıktan çıkmış bir çuvala
radyonun sesini sonuna kadar açtım
yapacak bir şeyim yok
bir kaç saat sonra o yokuştan aşağıya ineceğim
ve cehennemimin kapısını açacağım
şimdi mi aklıma geldi
hainlikte üstüme yok bilirsin
keşke.benim de kalbim kırılsa
dökülse yaprakları
sonsuza kadar sussa
içimdeki yağmur dolu bulutlar
biliyor musun bir badem ağacı kadar olamadım
ýıldırımı yediğinden bu yana iki yıl geçti
incecik dalından yeniden tutundu toprağa
bu sabah yaķlaştım ona
dedim ki bana da öğret ayakta nasıl kalındığını
tüm kadınları aldattın sen
biraz zor
yaşadığına şüktet kardeş dedi...
içi dolu çuval artık masal anlatmasını unuttu
aynaya bile.bakmıyor
baksa bir eminim vuracak kendini boğazında soğuk bir namlu
Sergey Yesenin' i bile kıskandıracak bir manzarası olacak
ve o manzara bilmelisin ki aşkım senin şiirin olacak
Necmi Dayan
Kayıt Tarihi : 25.6.2024 16:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!