MANZARA ŞİİRLERİ

MANZARA ŞİİRLERİ

Mehmet Işıkoğlu

Güzeller içinden tek seni seçtim
Yar ettim kendime gönlümü açtım
Bakışlar sevdalı kendimden geçtim
Sevgi bahçesinde mehtap gibisin

Dilimde şarkımsın elimde sazım
Rüyamı süsleyen sen peri kızım
..

Devamını Oku
Mehmet Ozan Aytekin

Hiç görmediğim bir manzara karşımda
Seni arar gözlerim
Elveda dediğim bütün anılar arkamda
Artık ben, ben değilim

Yeni ufuklar beni bekler
Attım ilk adımımı yola
..

Devamını Oku
Nurefşan Karakaş

BİR UZAY ÇAĞI RÜYASI

Bir gün oturduğum esnada birkaç ay önce gördüğüm bir rüya aklıma geldi. Rüyayla birlikte yorumu da o anda aklımda şekilleniverdi.

Yeryüzünde kızılca kıyamet kopmuştu. Öyle-böyle değil! .. Sema adeta kan rengine bürünmüştü. Ortalıkta velveleyle bir oyana bir bu yana koşuşturan insanlar vardı. En dehşet-engiz görüneni ise insan boyunun 5 katı uzunluğunda ki devasa robotlardı. Tabi bu robotlar yeryüzünde gezintiye çıkmamışlardı. Bir gayeleri, maksatları vardı. Bazı insanları alıp, evire çevire işkence yapıyorlar, yerden yere vuruyorlardı. Bu manzara karşısında dilim, damağım kurumuş, bedenim kas-katı kesilmişti. Hemen kendimi toparlayıp kaçmaya başladım. İşkence robotlarından herhangi biri ensemden yakalayıp, aynı zulmü bana da uygulayacağını düşündükçe daha da hızlanıyordum. Bayırdan aşağıya doğru koşarken, bayırın bitiminde bir nehir gördüm. O nehire atlayan insanlara robotlar dokunamıyorlardı. Çünkü nehrin son durağı cennetti. Bende bu necat nehrine kendimi atmak için daha da çok hızlandım. Tam nehre atlayacağım sırada ensemden yakalandım. Elinden kurtulmak için debelendim, ama nafile! Kendi kendime:

“ Eyvah! Mahvoldum. Ne yapacağım şimdi. Halbuki kurtuluşuma da bir adım kalmıştı. İşkenceye nasıl dayanacağım. Allah’ım sen beni kurtar! ” diye içimden geçiriyordum. Biraz robotun parmaklarından asılı sallandım. Sonra da robot, bir müddet elinde sallandırdıktan sonra beni nehre fırlattı. Deriiin bir “ohhh” çektim. Nehrin verdiği serinlik ve kurtuluşumun sevinciyle uyandım. Fakat bu bir rüyaydı. Kurtuluşa erip, eremeyeceğimiz hâlâ meçhul. Allah iki dünyada da kurtuluşa erenlerden eylesin.
..

Devamını Oku
Ali Tekmil

Bu sabah, Urla- İskele gezegeninde Su Ürünleri Fakültesi’nin karşısındaki, limana çıkan dar sokağın hemen girişinde bir çalıkuşunun (Berber Kemal’in dediğince ormancık kuşunun) avucuma konacağını nerden bilebilirdim!

Oldu işte. Hem de ne olma! Ayaklarımın uzak simit kokulu bir güzergahtaki mümkün olduğunca usul seyrinin, çalıkuşunun kalender seyirliğince kesilmesi ne denli rastlantıysa da uçma taklidi yapan sevimli küçüğün, araba camlarında anca 50-60 santim rakımlı slalom denemesinin hiç de öyle bir havası yoktu doğrusu.Bu; hesaplı, sinüs ve kosinüsüne dek özenle hazırlanmış bir, camdan avuca ters taklaydı sanki! Başarısı, tekniğinin özgünlüğündendi tabii ki.

Avucunuza çakılıveren o “güçlü pençelere” yenilmeyecek simit yolu, börek- poğaça kolu olabilir miydi! Hangi savunma bu çalıma stoper gönderebilir, hangi racon bu façayı bozabilirdi! Hepi topu 8-9 santimlik, ben diyeyim 50, siz deyin 60 gramlık bir devasa! düşüşten Tanrı sizi korusundu! Belki bir santim’in bile acıcık uçlarından aldıran o sipsivri ve kunduz karası gaga da yok mu! Hele hele bir tükenmez kalemin boş vakitlerinde öylemesine dokunup döşediği, o, pehlivan boyunlu! kafanın her iki yanına yapıştırıverdiği iki karamuk göz, hançeri keskin nazar mı takardı.

N’olmuştu, hangi dağda yabanlık ölmüştü de oracıkta şıppadanak bu tanışlık peydahlanmıştı. Konuk, öyle de kurulmuştu ki konağına ne pey, ne avans, ne teminat, ne kira …Keyfekeder bir kuyruk selamı, bir- iki kanat eskizi peyderpey… Ne el, ne de avuç sahibi bu keyfi bozabilir miydi! Hadi bakalım İskele Taksi’nin bütün şoförleri gelsindi, bakalım bizimkinin asırlık pozunu bir milim oynatabilir miydi!
..

Devamını Oku
Recep Akıl

Erzurum'un bende çok güzel hatıraları vardır. 25 yıldan fazladır, benim için hüzünlü bir zaman diliminde onun o meşhur kışında kendi isteğim dışında bir başıma, parasız pulsuz, mutsuz ve umutsuz yolumun düştüğü bu şehir, bu güzel, yiğit ve mert şehir benim elimden tutmuş ayağa kaldırmış, zor bir kışı kolay kılmış beni bahara ulaştırmıştı.

O bahar; bir Ramazan günü hem biraz zaman geçirmek ve hem de kış boyunca merak edip de bir türlü gidemediğim Çifte Minareli Medrese’yi, hemen yanındaki Ulu Cami’yi gezip görmek istemiştim. Kaldığım yere de çok yakındı.

Taş mağazalardan yukarı doğru geze geze vardım önüne. Muhteşem görünüyordu ama sanki o da benim gibi yalnız, sanki öz vatanında gurbette ve sanki biraz da hüzünlü gibiydi.

O büyük taç kapıdan içeri girdiğimde yanılmadığımı gördüm. İçerisi yıkık bir viraneyi andırıyor, her tarafı dökülüyordu. İçim ezilmişti bu vefasızlığa, üzülmüştüm. Çok duramadım çıktım.
..

Devamını Oku
Serhan Keserlioğlu

Akşam oluyor uzak şehirlerde,
Karanlıktan bir sofra kuruluyor.
Sukunete açılan kapı nerelerde?
Gün ufuğa yanaştıkça,gönlüm yoruluyor.

Çöküyor gece,güneşin peşisıra,
İniyor semaya,bir kalemin pir eseri.
..

Devamını Oku
Ayşegül Besime Çavuş

Uçsuz bucaksız okyanus mavilerinde
Kaybolmuş gibi gönlüm
Hiç bir kara parçası yok görünürlerde
Arıyor ama bulamıyor gözüm

Bir ufacık kayık içinde
Dalgaların sayesinde ilerliyorum
..

Devamını Oku
Mahmut Gazi Şimşek

Hepsinin, aynı yerden, toprakları
Bir birinden ayrıdır, saksıları,

İçine diktik, yeşil fideleri
Rengârenk açtı, ayrı çiçekleri

Fideyi koyduk biz, aynı toprağa
..

Devamını Oku
Ekrem Şama

Prenslerin mekanı, İstanbul Adalar,
Her anı çok güzel, her mevsimi bahar.
Sakin bir sığınak, eşsiz bir manzara,
Rüyaya yatılıp görülecek kadar...

Eşi benzeri yok, burası Adalar,
İnsanlar sessizlik için buradalar.
..

Devamını Oku
Fahri Kumbul

düşler gördüm, hayaller kurdum
olur sandım, ama olmadılar.

aşındı gölgeler, silüetler
imgeler ve izler silindi
yitip gitti görüntüler.

..

Devamını Oku
Şeref Kaya

Nerden bakarsan bak, ben yine oyum
Hep calkantili deniz yüregim.
Her yolun sonunda sen ve ucurum
Baksana! ha düstüm ha düsecegim
Tut beni desem, iyi tut simsiki
Desem ki: Al götür en uzaklara
Yillardir degisen bir sey olmadi
..

Devamını Oku
Zihni Ozselmanoglu

Ruzgarin siddetiyle agaclar titrer
Kalplere dagilirken efkarla huzun
Gokyuzu kararir yagmur yere iner
Goc eden kuslar habercisidir guzun

Kanatlarindan dokulen birkac tuyun
Ufkunda acilir baska sicak yerler
..

Devamını Oku
Emre Kıtlık

senin kahve gözlerin
gamzenle birleşince
işte ozaman kendimi cennette hissederim
dünyanın hiç biryerinde böyle bir manzara yokki

ben bu varlığımı adamaya hazırken
geceden daha siyah saçlarına
..

Devamını Oku
İsmail Yiğitdöl

ocak, soğuk, ve kar…
erken kalkılmış sabahlar
gürül gürül yanan bir soba
buğulu camı pencerenin

ocak, puslu bir hava, ve rüzgar…
karşımda beyaza bürünmüş Amanoslar
..

Devamını Oku
Osman Nuri Gözüodlu

Güneşlimi güneşli,sıcak sımsıcak
Ağustosun yirmisi,
Manzara desen muhteşem
Gecesi ise ışıl ışıl bir Konyaaltı
Oda desen beş yıldızlı,banyolu,klimalı
Televizyonda Dünya atletizm müsabakaları,
Geliyor art arda Bolt'dan dünya rekorları.
..

Devamını Oku
Utku Demir

Uzanmışım yatağıma Boğaziçi'nde
Etrafta huzuru yayan bir manzara
Bu sefer birden bastırır yağmur
Hüzünlü bürüklüğüme mutluluk damlaları
Düşmekte,güneşin hemen yanından
Sırıksıklam olma yolunda kımıltısızım
Martılar tepemde uçup bağrışır
..

Devamını Oku
Ali İnal

Ne gariptir
Oturdum köşeye
Penceremde yine aynı manzara
Sanki zaman durmuş
Bu kadın geçen gecede burdan geçmişti
Çocuk yine düşüp dizini yaraladı
Ben yine baktım boş gözlerle
..

Devamını Oku
Gökçen Duran

Pencereden bakacağız dışarıya üşümeyeceğiz
Bir fikrin kıyısından, tam ortasına düşeceğiz
Farkında olmadan koşturacağız sağa sola
Anlayacağız ki, ölmeden verilemeyecek mola
Gördüğümüz her şey gölgelerde yaşayacak
Gölgeler doyacak güneşe, güneş solacak
İşleyecek zaman, buz gibi eriyecek hayat
..

Devamını Oku
Orçun Alkan

Uzun geceler vardı senin hapsinde
Uyuyuşun gözlerimde, benim uykum kim bilir nerelerde...
Nasıl sevdim bu kadar dedikçe
Meğer daha çok kapılmışım uçsuz bucaksız güzelliğine

Usulca yağan kar hatırlattı beyaz teninin berrak güzelliğini
Ve bir kardelendi masum gülüşün sihirli yüzünde
..

Devamını Oku
Ömür Kurt

ışıklar kör
yangınlar soğuk
bulutlar kuru
rüzgârlar dingin
her şey olması gerekenin tersini oynuyor
sebebi sensin

..

Devamını Oku